Yıkılmış Tanrıça

1.9K 26 11
                                    

   "So I'll wasre my time I'll burn my mind, on miss nothing miss everything." diyerek şarkımı sonlandırırken barda iki tanıdık yüz gördüm. Dudağım yukarı kıvrılırken gitarı boynumdan çıkarıp diğerlerine haber verdim ve sahneden inmeye başladım. Masaların etrafından geçerken "Çok iyiydin tatlım." gibi şeyler duyuyordum. Böyle laflardan hoşlandığım için dudağım biraz daha kıvrıldı. Aslında çok kolay ünlü olabilirdim ama yaşlanmadığımı fark ederlerdi. Ah hayır, bir vampir değilim. Bir nevi tanrıçayım. Ah bu arada ismim Alexandria, insanlığın koruyucusu anlamına gelir. Öyle miyim? Şey sanırım... Yani dolaylı yoldan. Onları öldürenleri öldürüyorum ama bu bir görev. Yoksa insanların yaşamaya değer olduklarını sanmıyorum. Beni nankör gibi görebilirsiniz sonuçta 4017 yıl önce bugün Yunanistan dediğiniz yerde bir insan olarak doğdum. Bir insan nasıl tanrıçaya dönüşebilir ki, diye sorarsanız şey... Üç büyük tanrı böyle isteyince böyle oluyor. Peki neden seni seçtiler, diye sorarsanız... Geçmişimden bahsetmekten hoşlanmam. Unutmayı tercih ediyorum. Ne zaman hatırlasam karman çorman oluyorum. Unutmak çok daha kolay.

   Bar tarafına gittiğimde "Kaç yaşına geldin tatlım, en son 4000lerde bir şeydi." dedi Medusa sırıtarak. "Ah kapa çeneni" dedim ama gülümsememi bastıramıyordum. "4017 oldu, yani bugün bir tanrıça olarak geçen 4000. yılı kutlamak için geldik derdim ama üzgünüm görev çıktı." dedi Athena somurtarak. Biliyorum, biliyorum. Medusa ve Athena düşman değiller miydi falan filan... Yok öyle bir şey. Medusa Tanrıların ilgisinden bıkmış bir şekilde Athena'dan yardım istedi. Athena'da ona ikinci bir şekil olarak yılan şekli verdi. Ama ben ve Athena'dan başka kimse onun yılandan farklı bir şekli olduğunu bilmez. Her neyse şimdiki zamana dönersek bir görev olması benim için sorun değildi. Bu yüzden "O zaman gidelim." deyip ayağa kalktım ve arka kapıya yöneldim. Çalıştığın yerden nasıl böyle kolay çıkıyorsun derseniz... Buranın sahibi ve patronu benim. Sadece bunu çok kişi bilmez. Arka kapıdan çıkınca hiç etrafıma bakmadım çünkü kimsenin olmadığını biliyordum. Biri olsaydı enerjisini hissederdim bu yüzden ellerimi çırpıp Olimpos'a geçiş yaptım. Siz bunu yapamazsınız belki ama ben yapabilirim.

   Önümdeki devasa kapıya baktım ve kapıyı çalmadan direk içeri girdim. Bütün Tanrı ve Tanrıçaların toplandığını görünce şaşırmadım diyemeyeceğim çünkü ancak çok önemli bir mesele olursa hepsi toplanırdı. "Önemli olmalı..." dedim Zeus'un gözlerine bakarak. Kafasını salladı ve cevapladı "Evet, evet öyle."

     İlk bölüm olduğu için kısa tuttum. Eğer devam etmesini istiyorsanız oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin canlarım :D Sizleri çok seviyoruuuuum. Bu arada Multimedia'da Alex'in resmi var. Bölümde geçen şarkı da var... Göz atmayı unutmayın... ;)

Yıkılmış TanrıçaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin