-Merhaba."oldukça sevimli bir biçimde çantamı hemen yanına koydum ve heyecanla tepkisini bekledim.Oysa onun verdiği tek tepki resim kitabını hafif sağa kaydırmak oldu.Malik bugün Simsiyah giyinmişti,tıpkı hamamböceği gibi.
Dudaklarımı büzdüm,onu kırdığımı düşünmek istemiyordum ama hayali arkadaşım Lisa sürekli onu kırdığımı söylüyordu. Ve her iki kelimesinden biri
"-Zayn'den özür dile"ydi. Omuzlarımı düşürdüm ve sandalyeye oturdum. Ondan özür dilemek istesem de sanırım inadım yüzünden özür dilemek istemiyordum aynı zamanda.. Üstelik onunda benden özür dilemesi gerekiyordu. Göz ucuyla Zayn'e baktım. Kalemi kırar gibi tutmuş Bir şeyler çizmeye çalışıyordu. Bir konu bulup onu konuşturmalıydım.
-Zayn?" Diye seslendim cılız bir sesle. Bana dönmedi:
-Ne?" diye cevapladı ters bir sesle. Bozuntuya vermedim.
-Ne çiziyorsun?" Bakışlarını umursamaz bir biçimde bana çevirdi ve sessizce masadan kalktı. Küçük boya çantasını aldı ve uzaklaştı. O gider gitmez merakla bıraktığı kağıda baktım.
Kağıtta ne mi vardı?Tıpkı benim saçlarıma benzeyen saçları olan bir kız,biraz ötesinde elinde mavi Dinazoru olan bir erkek.
Ortalarında ne mi vardı? Koca bir hamamböceği.
11.12.2009
-Ne işin var burda?"diye fısıldadım şaşkınlıkla. Kaşlarını çattı,o da bemim gibi şaşkındı:
-Ben... komşu.. Akşam?"diye bocaladı kaşlarımı kaldırıp söylediği 3 alakasız kelimeden bir cümle çıkardım:
-Eğer ailen yeni komşularını ziyaret etmek istiyorsa bu akşam gelebilir?"dedim tek kaşımı kaldırarak. Yüz ifadesini nihayet kontrol etmeyi başaran Zayn belli belirsiz gülümsedi ve arkasını dönüp gitti. Kapıyı kapatıp o görüş hizamdan çıkmadan pencerenin önüne koştum. Belki kılpayı yetişmiştim ama sağ eliyle kafasına vurduğunu görebilmiştim....
**
Tüm gün sanki görücüye geleceklermiş gibi,dolabın önüne geçmiş ne giyeceğimi düşündüm.Saçlarımı hafif dalgalandırıp küçükken yaptığım gibi küçük kurdalelerle tutturdum,pembe gömleğimi ve siyah eteğimi giydim. Bu gün içinde değiştirdiğim 55.kıyafet çiftiydi.Kapı çaldığında koşarak aşağı indim ve kapını kulpuna resmen asıldım ve kapıyı ardına kadar heyecanla araladım.
Ve tatatata Zayn yoktu. Gülümsememi bozmamak için büyük bir çaba göstererek kapıyı arkalarından kapattım.Ne bekliyordum Zayn'in gelmesini mi? Ah evet tam da bunu hayal etmiştim! Salak ben.
-Salak hamamböceği.."diye fısıldareken sesimi yükselttim:
-Hoşgeldiniz." ve neredeyse kaçarcasına banyoya girdim. Sanırım bütün geceyi burda geçirecektim.
11.12.1999
-Ama benimle hiç konuşmuyor."diye fısıldadım kendi kendime.(Hayali) Arkadaşım Lisa yataktan hoplayarak indi:
-Kendini affettirmeyi denedin mi?" omuz siktim:
-O da benden özür dilemedi ama!" Lisa başını hızla salladı:
-Zayn yanında küçük bir ayna taşıyor Dylan ve son ona hamamböceği diyorsun!" dudak büzdüm
-Ama o da bana..." lafımı kesti:
-Bugün barışmalısın Dylan. Unutma o dinazorunu sana verdi. Sende ona bir hediye götürebilirsin?" gülümsedim ve koşarak barbie bebeklerimden en sevdiğim olan Lily'i çantama soktum. O bana arkadaşını vermişti ben de ona arkadaşumı verecektim.Henüz sınıfa vardığımızda sınıf boştu ve şansıma Zayn oradaydı. Gülümseyerek yanına koştum. Heyecanla kırmızı çantamı sandalyesinin yanına koydum ve çantamdan çıkardığım Lily'i ona uzattım. Zayn kafası karışmış bir biçimde bana bakıyordu.
-Ama Lily arkadaşın olmak istiyor."dedim sessizce kafamı yana eğerek. Bana,benim sözlerimle cevap verdi:
-Ama ben oyuncak istemiyorum."dedi beklentiyle. Bende ona,onun sözleriyle cevap verdim:
-Biz Waldorf'lar özür dilemeyiz."omuz silkti. Öfkeyle sağ topuğumu yere çarptım. Biraz hızlı vurmuş olmalıyım ki çığlık attım,canım yanmıştı. Koşarak yanıma geldi:
-İyi misin?"diye sordu endişeyle. Boğucu olan vicdan azabı sayesinde ağzımdan şu sözlerdöküldü:
-Eğer beni affedersen iyi olurum." Belirsizce gülümsedi:
-Bence Çabuk iyileş,Bay Dinazor ve Bayan Lily oyun oynamak istiyor."
**12.12.2009
-Dün yaptığın da neydi öyle!"diye söylendi kızgınlıkla annem ben aşağı iner inmez. Boğazımı temizledim:
-Ne gibi?" ellerini beline koydu:
-Beni yalnız bıraktın Dylan!"
-Üzgünüm anne. Odamda ders çalıştım."diye cevap verdim.
Ah evet yalan söylüyorum,kulaklığımı takıp müziğin sesini son ses açıp kulaklarıma işkence ettim. Annem kuşkuyla bana baktı. Bakışları eşliğinde kek dilimini hızla kaptım ve kapıya yürüdüm. Kapıdan çıkarken arkamdan bağırdı:
-Bir tavsiye çalışkan kızım,Ders çalışırken kulaklarını patlatırcasına müzik dinleme." kapıyı o,kızardığımı görmeden kapattım.
Gerçekten annelerden bir şey kaçmıyordu..Okula geç kaldığım için ara sokaklardan geçmek zorunda kaldım ve tahmin edin ne oldu?
Eğer peşimde bir sapık olduğunu düşündüyseniz ;yanlış cevap
Eğer Zayn'i bir kızla öpüşürken gördüğümü düşündüyseniz bu da yanlış cevap.
Alın size doğru cevap; Zayn ve birkaç serseri arkadaşı tam benim geçeceğim dönemecin köşesinde toplanmış sigara içiyordu.Geri dönmek için erkendi,okula geç kalıp kalmamak umrumda değil tabiki. Az önce Malik'in umursamaz bakışları beni görünce alayla kısılmıştı.Eğer yanlarından geçemeyeceğimi düşünüyorsa yanılıyordu.Önce yanlarından geçecektim sonra da sigara içtiğini ailesine söylemekle tehdit edecektim.Neden mi?
Çünkü ben Bradford'un kötü kızıyım.Ve sigara sağlığa zararlıdır..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Sonsuza Kadar Beklerim
Fanfic-Gitmek istemiyorum" dedim.Ağlamak üzereydim Ellerimi tuttu: -Söz ver bana. Beni asla unutmayacaksın." gözyaşlarımız kahverengi zeminde birbirine karışmıştı. Daha fazla ağlamaya başladım. Çenemi tutup başımı kaldırdı. -Söz veriyorum. Sen de söz ver...