Giriş

14 3 0
                                    

Not: But hikayede geçen kurgular, insanlar, hastalıklar vs tamamen hayal ürünüdür, gerçek dünyayla bir bağlantısı yoktur.

Düşen damlalara bakıyorum, ağlayan kalbime benzetiyorum onları. Şemsiyemin ucunu biraz daha aşağıya çekiyorum görüş alanımdan çıkman için. Ama olmuyor, yine buradasın varlığın kendini belli ediyor.

'Gitme' demek istiyorum, 'kal' demek istiyorum.. Diyemiyorum ama, dediğim tek şey 'git' oluyor 'Allah rızası için git'..

Yüzüne bakmak istemiyorum, görmek istemiyorum hislerini, bilmek istemiyorum kırgınlıklarını..

Yağmur devamlı yağıyor, sesi banada ağlama isteği getiriyor. Ama hayır güçlüyüm ben.. Güçlüydüm ben.. Ne oldu bana?

Bir saniyelik bakışım geçiyor yüzünden.. Bir saniye bir salise gibi sanki, doyumu olmuyor.

Hüznü görüyorum gözlerinde, kalbim hemen sinyal veriyor sözlerime. Aklım durduruyor onu. 'Hayır' diyor 'sen doğru olanı yapacaksın' diyor.

Aklım ele geçirmiş sanki beni.. Herşeyi yönetiyor.

Ve ismimi duyuyorum dudaklarının arasından. En küçük tınısına kadar sevdiğim sesinden..

Başımı kaldırıyorum, bakmıyorum yüzüne. Bekliyorum konuşmanı.

Susuyorsun. Bir tek yağmur sesi kalıyor geriye.

Bağırmak istiyorum, haykırmak istiyorum, seni herşeyinle sevdiğimi söylemek istiyorum. Yine aklım yönetiyor beni. 'Sus' diyor 'amacın bu değil' diyor.

"Laf kalmadı" diyorsun. Elimi sıkıyorum. "Senden nefret ediyorum" diyorum. Kendim bile içten içe bu dediğime gülüyorum.

İki adım atıyorsun bana doğru. Elimi kaldırıyorum, "yaklaşma" diyorum. Duruyorsun.

"Bitti mi yani?" diyorsun. "Başlamamıştı, ve asla başlamayacak. " diyorum. Sakince kafanı sallıyorsun. "Demek yolun sonu.. " diyorsun kısık bir sesle. Devam etmeni bekliyorum. "Hoşçakal ozaman." diyorsun.

Arkanı dönmüşken son anda bana dönüp hızla sarılıyorsun. Tepkim büyük, çevik bir hareketle karnına vuruyorum. Hiçbir tepki vermeden gülümsüyorsun bileğimden hızlıca bilekliğimi çekip "hatıra" diyorsun. Yine arkanı dönüp koşarak uzaklaşıyorsun. Olduğum yerde yere yığılıyorum.

Bukadar acı olmamalıydı diyorum. Senden ayrılmak bu kadar acı olmamalıydı.

Selamun Aleyküm.
Yeni bir hikayeye başlamış bulunmaktayız.
Bu hikayenin başları böyle tam bir aşk hikayesi gibi dursa da tamamen aşk hikayesi değildir.

Yağmur...
Cem...
Zeliha...
Yaren...
Yunus...
Tunç...
Melek...

Ben Yağmur. Yağmur Par. 17 yaşındayım. Çok sorunlu bir insanım. En azından babam öyle düşünüyor. Benim psikolojik sorunlarım olduğunu düşünüyor. Neymiş efendim ben sinirime hakim olamıyormuşum. Neymiş ben çok umursamazmışım. Ben memnunum gayet kendimden. Eğer birisine vurduysam bunu hak etmiştir. Umursamazlık ise hayat boyu en çok işime yarayan şey.

.
.
.

"Yağmur çocukken çok ağlar mıydı?"

"Hayır hiç ağlamazdı. Güçlü bir çocuktu."

"Hayır hanımefendi güçlü bir çocuk olduğundan değil. Acıya duyarsız bir çocuk olduğundan. "

.
.
.

İlk bölüm çok kısa olacak. Daha sonra uzun bir bölüm ile hikayenin aslı başlayacak.

21 Eylül'de ilk bölüm.

Sonrasında da her cuma yeni bölüm yayınlanacak.

Iyi okumalar şimdiden. :)

YAĞMUR ~İslami~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin