Hayata Bedel

EYÜP SULTAN

Sonunda oğuzun gittiğini anladım. Taksiciye "Şeyy ben paramı unutmuşum inebilirmiyim?"
Şöför koltuğundan genç bir adam
Hayır!
"Anlamadım inmek istiyorum dedim sana hemen indir beni yoksa polis çağırmak zorunda kalıcam!!" Ahh nelerde diyorum ben polis zaten beni arıyor kendimi ihbar edicek kadar aptal olamam heralde!! İyice saçmaladım!
"Bak gülüm senin gibi güzel bir kızı mağdur bırakmıycam söyle gideceğin yere ben bırakırım seni"
"Ama benim param yok ki?"
"Kolundaki saati ver yeter"
"Pekii al teşekkürler"
"Nereye bırakıcam?"
Şöförün bana sorduğu soruyla beynimden vurulmuşa döndüm!
Hızlıca karar vermeliyim ve güvenebildiğim bir yer olmalı...
Buldumm.
"Eyüp sultana gidelim."
"Tamam."
Kafamı cana yasladım ve bütün günün yorgunluğunu,acısını bütün bedenimde hissettim. Umarım cami açıktır yoksa ne yaparım ben bu gece neyse gittiğimde bir çaresine bakarım artık... Kafamı cama sertçe vurdum ve taksinin ne kadar hızlı gittiğinin farkına vardım. Bilerek yapıyordu sağlı sollu ve süratlı bir şekilde ilerliyordu. Neyin peşinde bu!
"Hadi in güzellik geldik"
"Hmm gördüm saol!"
Hey Allahım ya aklı sıra artislik yapıyor kapıyı kapatıp teşekkür ettim benden numaramı istedi bende telefon kullanmadığımı kullansam dahi vermezdim deyip uzaklaştım.
Camiye geldiğimde kapalıydı. Hayal kırıklığına uğradım güvenli olacağım tek yerdi aslında ne yapacağımı kara kara düşünmeye başladım. Avluda bütün geceyi geçirebilirmiyim acaba diye düşünürken yol üstünde açık bir internet cafe gözüme ilişti belkide sabaha kadar açıktır? Bi şansımı denesem mi acaba? Hadi yüsra sen cesaretlisin başka şansın yok dedim ve kendime verdiğim gazla kendimi cafede buldum...