- Merhaba siz John'un annesi misiniz?
- O benim oğlum değil! Defolun gidin evimden.
- Hanımefendi oğlunuz kardeşimi kaçırdı. Lütfen nerde söyleyin
- Kardeşini mi kaçırdı? Nerede bilmiyorum ama bir tahminim var. Kardeşinizin adı neydi acaba?
- Julia. Niye sordunuz?
- Geçin içeri lütfen.
Julia'nin ağzından:
Burası çok soğuk. Ve bedenimin her yerinde acı hissediyorum. John tam 3 saattir beni dövüyor. Daha ne kadar dayanabilirim bilmiyorum. Ölüme giden uçurumun ucunda duruyormuş da her an o boşluğa düşecekmiş gibi hissediyorum. Yerde öylece yatıyorum. Başımda John pis sırıtışıyla bana bakıyor.
- Nneden bunu yapıyorsun? S-seni seviyorum.
- Sen benim kardeşimle adaşsın. Onu nasıl öldürdüysem seni de aynı şekilde öldürücem.
- Kardeşini sen mi öldürdün? Nniye yaptın bunu?
- O benim sevdiğim kızı öldürdü. Bende onu öldürdüm. Şimdi de seni öldürücem. Isimleriniz aynı diye.
- Saçmala John. Lütfen yapma. Bak ben seni seviyorum. Lütfen öldürme beni.
Ve yeniden acı.. Karnıma yeniden bir tekme.. Belime yeniden bir tekme.. Ve her seferinde daha fazla acı. Dylan beni bulamıyacak diye korkuyorum. Hayır hayır böyle düşünmemeliyim. O benim abim. Beni her şeyden çok sever beni bulucak. Bulucak ve kurtaracak bu caninin elinden.
- John sevdiğin kızı ben öldürmedim. Kardeşinle aynı isimdeyiz diye bana bu acıyı yaşatma nolur. Her vuruşunda ölüme adım adım yaklaşıyorum.
- Bende bunu istiyorum zaten.
Tekme.. Ve baygınlık.
Dylan'ın ağzından:
- Sizin lanet olası oğlunuz ruh hastası. Benim kardeşimi bu yüzden kaçırmış olamaz. Saçmalık! Çabuk o bahsettiğiniz yere götürün beni. Yolda polislere haber vereyim.
Arabaya binip kadının bahsettiği yere doğru gitmeye başladık. Polislere de annemlere de haber verdim. Hepsi geliyorlardı. O pis şerefsizi gördüğüm anda ağzını burnunu kırıcam. Kardeşime çektirdiği tüm acıların aynısı çekicek.
---
Gelmiştik. O pisliğin sesini duyuyordum. Kardeşime bağırıyordu. Uyan diye bağırıyordu. Olamaz Julia! Polislerle beraber içeriye girdik. Hızla John'un üzerine atladım. Yumruklarımı her defasında daha hızlandırarak vuruyordum ona. Kardeşim yerde baygın ve her yeri kan içerisinde yatıyordu. Aynısı ona yapacaktım. Polisler kolumdan tutup beni kaldırmaya çalıştılar.Patrick: Dylan yeter! Cezasını çekicek zaten.
Anneme baktım. Julia'nın yanında oturmuş bir yandan ağlıyor bir yandan kafasını oksuyordu.
Lisa: Dayan kızım. Lütfen dayan bak annen yanında. Sana hiçbir şey olmuyacak yeter ki güçlü ol.
Daha fazla dayanamayıp dışarı çıktım. Thomas'ı aradım.
- Alo Dyl? Bir gelişme mi var?
- Julia'yı bulduk Tommy.
- Tanrım sana şükürler olsun. Nerdesiniz siz gelicem.
- Hayır Tommy. Yatıp uyu sen. Biz hastaneye gidicez. Julia baygın. Şerefsiz herif kardeşimi öldüresiye dövmüş. Yarın olanları anlatırım. Sadece haber vermek istedim.
- Dyl yardıma ihtiyacın var. Gelm..
- Kapatmam gerek Tommy. Ambulans geldi. Seni seviyorum sevgilim.
- Bende seni seviyorum sevgilim.