Thomas'ın Ağzından:
Gözlerimi açtığımda bedenimde hissettiğim acıyla inledim. Bedenimin her yerinden kanlar akıyordu. Bana ne olduğunu, neler yaşadığımı bilmiyorum. Tek hatırladığım birinin bana seslendiği.
Yerde kıvranırken kapı açıldı. Içeriye uzun boylu yapılı bir adam girdi.
- Neredeyim ben! Niye kaçırdınız beni?
Adam: Ben söyleneni yaparım. Niye seni kaçırmam gerektiğini sormadım.
- Kim kaçırttı beni?
Adam: Bana bir diğer söylenen ise uyandığı anda işkenceye devam ediceksin oldu.
Adam sözlerini bitirdiği anda elindeki sopayı sırtıma geçirdi. Bedenimin her yerinde büyük bir acı ve sızlama hissediyorum. Yerde inlerken ağzımdan gelen kanı yere tükürdüm. Kanın metalimsi tadı ağzımda yayılırken, gözlerimden yaşlar süzüldü. Adam her vurduğunda inlemem artıyordu. En son karnıma yediğim darbeden sonra daha fazla dayanamayıp bayıldım.
---
Kaç saattir baygınım veya kaç saattir dövülüyorum bilmiyorum. Ama bayılmadan önce hissettiğim acı ikiye katlanmıştı. Kıpırdayamadan öylece duruyorken beni döven adam içeri geldi.
Adam: Iki dakika önce yeni bir talimat geldi. Bu seferde 5 kez elektrik yiyecekmişsin.
Aleti gidip içeriden aldı. Ona karşılık veremiyorum. Kolumu iki santim kıpırdattığım da bile canım yanıyor.
---
Ölmek istiyorum. Gerçekten bu acılar yüzünden ölmek istiyorum. Arka arkaya beş kez elektrik. Bedenimin her yerinde dolaştığını hissettiğim elektrik bayılmama neden olmuştu. Uyandığımda adam başımda duruyordu.
Adam: Sonunda. Bende oyuncağım ne zaman uyanıcak diye düşünüyordum.
Sert bir şekilde, beni yüzüstü çevirdi. Büyük bir acıyla inlerken arkamda hissettiğim cisimle daha çok kıvrandım. Adam bu seferde kemeriyle arkama sertçe vuruyordu.
- L-lutfen.. ya-yapma...
Adam: Kıpraşma eğlenceme engel oluyorsun.
Ve sözlerinin arkasından karnıma tekme. Belime sertçe kemer ve ağzımdan gelen kanla bayılma....
