Gözlerimi açtığımda Elisa yanımdaydı.
-E-elisa aman tanrım sensin. Kurtar beni lütfen.
Elisa : Aptal. Seni ben kaçırttım. Dylan benim olucak.
-Ne!
Elisa : Seni zeki sanmıştım. Bi daha anlatmamı ister misin?
-...
Elisa : Seni nasıl öldürmemi istersin? Boğazını keserek mi, böğrüne bıçak sokarak mı? Yakarak da olabilir aslında.
- Şaka değil mi bu?
Elisa : Hmm böğrüne bıçak sokmayı seçtim. Ama ilk önce işkence çekiceksin. Jeremy git ateşte tuttuğumuz demirleri getir. Thomas'ın vücuduna yapıştırıcaz.
-Elisa nolur. Dylan seni seviyor. Hâlâ arkadaş olabilirsiniz. Sana yalvarırım. Canım yanıyor.
Elisa : Amacım zaten canını yakmak Sangster. Acaba seni öldürdükten sonra kaç kişi benden nefret edicek. Merak ediyorum.
- Beni öldülmek zorunda değilsin nolur..
Elisa : Senin yüzünden. Hepsi senin yüzünden! Dylan beni unuttu. Biz beraber mutluyduk! Anlıyor musun!? Mutluluğumuzu bozdun. Sen Dylan'ı alarak hayatımı almış oldun. Bende şimdi senin hayatını alacağım.
İsminin Jeremy olduğunu öğrendiğim adam demirleri getirdi.
Elisa önüme geçip tişörtümü yırttı. Ve bir anda dudaklarıma yapıştı.
Elisa : Son öpüşmenin Dylan'dan olmasını istemiyorum.
- Pisliğin tekisin Elisa!
Elisa : Ne kadar çok ortak özelleğimiz var Thomas.
Elisa'ya pis pis bakarken karnımdaki büyük acıyla inledim. Demirleri vücuduma sürtüyordu ve bu dayanılmayacak bir acıydı. Gözlerimden yaşlar süzüldü.
Elisa : Bu kadar güçsüz olamazsın Thomas.
Konuşmama fırsat bırakmadan demiri vücuduma yapıştırdı. Göz yaşlarım çığlığa dönmüştü. Demir vücudumda gezindikçe çığlık atıyordum.
Elisa : Seninle oynamaktan sıkıldım Thomas. Biraz gidip Dylan'a iyi kız rolü yapmalıyım. Daha sonra gelicem.. Seni öldürmek için.
Dylan'ın ağzından
Kapıyı açmak için koltuktan kalktım. Kapıyı açtığımda Elisa'yı görmemle şok olmam bir oldu. Niye gelmişti ki ?
Elisa: Merhaba Dylan.
- Elisa burda ne işin var ?
Elisa: Teselli ve yardım için.
- Sen ne ara bu kadar iyi biri oldun ki ?
Elisa: Ayıp oluyor Dylan. Bak zaten göz altların morarmış. Bırakta yardım ediyim.
Geri çekildim ve içeri girdi.
Elisa: Thomas'tan haber yok mu ?
- Hayır. Keşke olsa. En ufak bir belirti bile yeter. Ama yok.
Elisa: Üzülme bak ben varım yanında. Seninle olmak için. Thomas zaten yok. Gel beraber olalım. Seni o kadar seviyorum. Aşkıma karşılık versen. Bir kere denesen.
- OLMAZ! B-ben Thonas'a aşığım ve o geri gelecek. İnanıyorum.
Elisa'nın ağzından
Salak. İnanıyormuş. Gelmiyecek. Onu orada geberticeğim. Acı çektirerek.
Dylan: Umudumu kaybetmek istemiyorum.
- Ama yok. Gelmiyecek. Eminim gelmiyecek. Ve senle beraber yaşıyacağız. Mutlu bir şekilde.
Dylan: Anlamıyor musun ? Ben bir tek onu seviyorum. THOMAS'I.
Cümlesi bittiğinde dudaklarına yapışmak için eğildim.Elde ettiğim tek sonuç bir tokat.
Dylan: Çık git bu evden ! HEMEN!
Sinirle çantamı alıp kapıyı çarparak gittim.
Dylan'ın ağzından
Beni öpmeye çalışmıştı. Hemde bu olaylar varken. Ama bir haltlar çevirdiği belliydi. Ayakkabılarımı giyip onu takip etmeye başladım.
Ara sokaklardan geçip bir binaya girdi. Kapı kapanmadan koştum ve yetiştim. İçeri girdim ve görmiyeceği bir mesafeden yürümeye devam ettim. Bir daire kapısının önüde durdu. Kapıyı kapatmadan ayağı koymayı başardım. İçeri girmemle şok oldum. T-THOMAS ?!?!?
