Pencerenin Ardı

Bölüm 1(Guzel bir evlilik)

Takvimler mayıs ayı ve 2014'ü göstermekteydi. Küçük köyde yaşayan ve merkezdeki bir restorantı olan Thomas Edward sabah yine sınırlı bir şekilde evinden çıkmak için ayakkabılarını giyiyordu. Karisi Emily'nin hazırladığı kahvaltılarında beğenmediginden yemeği kendi restoranında yiyecekti. Normal  boylu ama yakışıklı olan Thomas Çok çapkınlıklarınla bilinmekte idi. Restorant'dan iyi para kazanmasına rağmen bu parayı genelde kumarda kaybederdi. Kadınlara karşı zaafı olan bu adam boş anlarını güzel kadınlarla geçirmek için başka başka şehirlere gider gününü gün ederdi. Sabahları genelde kızgın olarak uyanan bu adam, bugünde kızgın olarak uyanmış ve bunun sorumlusunun her zamanki gibi karısı olduğunu söyleyip durmuştu. Çocukları uyandırmak için geri giden karısına birde kendisine iyi günler edilemediği için bağırıp çağırıp dışarı kendisini atmıştı.               Edward her zamanki gibi aynı yoldan 5 dakika yürüyerek ulaşacak ve restorantı büyük bir özveriyle açacaktı. Yine her zamanki gibi Restoranın önüne gelmiş ve çalışanlarını beklemeye koyulmuştu. Beklemekten hic haz etmeyen bu adam tam yine sinirlenecekti ki çalışanlarından aşçı geldi.                    

"Gunaydin bay Edward nasılsınız bugün kusura bakmayın biraz geciktim'' derken bir yandanda hızlıca kapıyı açmaya koyulmuştu. Haliyle aşçı şişman ve kısa boyluydu. Haliyle denmesinin sebebi ise oradaki aşçıların hep aynı paketten çıkmış gibi olmalarıydı                            

Thomas ise çalışanının arkasında beklerken kapının açılmasıyla içeri girdi ve sinirli sinirli ilk söylediği"bu masanın hali ne böyle demek" oldu.Yine şeytanları başında görünmeye başlamıştı
"Efendim aksamdan kalma orası hemen birkaç dakikada duzeltirim"                                                                       
Bu söze karşılık kafasını dik tutmuş ve istemez diyerek arka tarafa yürümeye başladı Thomas ellerini gererek "Senin yapmadığını biliyorum onun için sen temizlemeyeceksin. Bu iki velede burayı bırakan da kabahat bir daha iyilik falan yok size anladın mi Kevin. Onlara böyle söyle ,ben söylersem beyefendiler bütün gün yüz asıyorlar"

" Anladım efendim anladım bir daha zaten böyle bir şey yaşamazsınız çok özür dilerim her şey için biliyorsunuz onlar benden daha gençler böyle şeylerde biraz maruz görürseniz iyi olur"                                                                                                                                        "Tamam tamam hadi işine bak" diyerek kasanın başına oturdu. Bundan sonra ise arkasına yaslanıp iki garsonunu beklemeye başladı. Sonra ise tam mızmızlamaya başlamıştı ki garsonlardan birden içeri girdi,o anda bütün şeytanların toplanmasıyla deliye dönen Thomas az kalsın masayı  dövecekti. Eskilerden kalma telefonunu çıkardı ve masanın üzerine koyup ayağı kalktı. Yüzünde büyük bir kızgınlık ve ellerini sıkmasıyla garsonları korkutma ya yetti . Simsiyah ayakkabılarının tabanlarını yere vura vura garsonların üzerine yürümeye başlamıştı. Bu arada arka taraftan mis kokular gelmeye başlayınca arkasına dönüp aşçıya baktı ve gözlerini devirdi Thomas Richard.Birden arkasına dönüp evet beyler neden bu kadar geç kaldığınınızı anlatacak misiniz ?dedi.                         
    Garsonlardan birisi "efendim" demeye kalkışınca birden sesi Thomas Edward tarafından kesildi                      

"Sus konuşma birde konuşmaya başlıyor, ben biliyorum sizin ne yaptığınızı buradaki tüm genç kızların ağzındasınız. Tamam gençsiniz anlıyorum ama biraz islerinize önem verin. Bakın bundan sonra da bir iş bulamazsınız. Sizin yaşlarınızda şimdi Londra da ne bileyim Manchester da ne gençler var bilmiyormusunuz sizin içiniz geçmiş be" diyerek yerine geri döndü ve oturdu. Biraz geçti ki birden içi daralıp hiddetle  ayağa kalktı."Neyse biraz canım sıkıldı gezmeye gideceğim zaten kimse yok ortalarda siz bakarsınız tamam mı?"dedikten sonra dışarı yonlendi.  

 "Tamam efendim" diye bağırdı arkadan aşçı Kevin

Bundan sonrasında kızgın yüzüyle ve ellerini arkasından bağlamasıyla dışarı çıktı ve gözden kayboldu Thomas nereye gittiğini tanrıdan başkası bilemezdi.

 Garsonların ikisinde amca oğullarıydı birisi Dennis birisi ise Harold du. İkisinin babaları balıkçılık içindeydi Dennis 21 yasinda liseden sonra okumamamış boş gezenin boş kalfasıydı. Kısa saçlı ve tertemiz traşı ile zinde görünüyordu. Harold ise tam bir baş belasıydı oda amcaoğlu Dennis gibi okumamış ama bir suru cezai işlem uygulanmış yeni çıkan bıyıklarını bırakmış bir gençti .Oda boş gezenin boş kalfası olacak kıvamdaydı. Restorant onların en son çıkışıydı ,zaten bu azarlamalara başka seçenekleri olmadığı için dayanıyorlardı .