Multimedya ; Gece VURAL (2010)Heyecandan ne yapacağımı şaşırdım. Şansa bak! O çocuk Ebru'nun arkadaşıymış. Hala göz göze olduğumuzu hatırlayınca hemen kafamı başka bi yöne çevirdim. Ebru'ya döndüm. Yüzü şaşkın bir hal almıştı.
" Ne ara tanıştınız ya! Gece sadece 6 aydır burda ve dışarı bile çıkmıyor. Yalan söyleme Özgür abi "
Özgür'e baktım. Gözlerini büyüterek Ebru'ya döndü.
" Ya niye yalan söyliyim? İstersen ona sor. "
Parmağıyla beni işaret etmişti. Herkes biranda gözlerini bana dikti. Hadi gel konuş şimdi böyle herkes bakarken! Ebru'ylayken sorun olmuyordu artık ama bu kadar insanın içinde, bir de herkesin dikkati benim üzerimdeyken işim bir hayli zorlaşmıştı. Birşey söyleyecek olsam da kesin unuturdum. Biri birşey söylese de konu dağılsa diye dua etmeye başladım. Artık tek çare buydu. Ama zaten hep böyle durumlarda herkes suspus kesilir. Bu yüzden bu sorudan sıyrılamayacağımı anlayınca konuşmaktan başka çare kalmadığını anladım.
" evet bugün tanıştık "
Özgür bana baktı ve sırıtmaya başladı. Bu çocuğun kesinlikle ciddi durumlarda sırıtma gibi bir tiki var.
" Beni unuttun sandım bir an "
Tanıştığımızı söylemeseydi ölürdü sanki. Böyle durumlarla bir tek ben karşılaşırım zaten.
" Nasıl tanıştınız ya? Bugün Gece bize geldi. Ne ara karşılaştınız ki?"
Ebru bana baktı. Ben mi verecektim şimdi bu sorunun cevabını? Özgür'e kafamı çevirdiğimde o da bana sen anlat dermiş gibi bakıyordu. Sanki ben dedim sana bu konuyu aç diye!!!
Ebru'ya döndüm." Bugün sizin eve gelirken kayboldum. O sırada biryerde karşılaştık. Ama fazla konuşmadık yani "
Cümlelerimi olabildiğince kısa tutmaya çalıştım. İllaki saniyesi saniyesine anlatmam gerekmiyordu. Sonuçta doğruydu söylediklerim. Kısa ve öz.
" neyse hadi gelin oturun. Biraz tıkınalım. Sonra da birşeyler yaparız."
Tıkınmak derken? Hani yemek nerdeydi? Ama konu dağılmıştı ya rahat bir nefes aldım sonunda. Ebru'ya baktım. Kafasıyla bankı işaret etti. Geçip oturduk birlikte. Az önce bizi oturtan abla yanından bir poşet çıkardı. İçi aburcubur doluydu. Tıkınmaktan kastını şimdi anladım. Poşetlerini açtıktan sonra yemeye başladılar. Ben de birer birer alıyordum. Ama ben bir tane alana kadar bir paket bitiyordu. Akşam evde yemek vermemişlerdi herhalde bunlara. İstanbul'da arkadaşlarımla birşeyler aldığımızda en sinir olduğum şey ben bitane bile yiyemeden onların 3 yıldır aç kalmış kurt gibi herşeyi silip süpürmeleriydi.
" Bu arada arkadaşlarımı tanıtmadım sana!"
Doğru ya! O faslı unutmuştuk. 'evet' anlamında kafamı salladım. Yanımızdaki ablayı gösterdi.
" bu Yağmur abla. Bizim bel kemiğimizdir. Eğer o gelmezse kimse toplanmaz burda. Kesin ve net "
Yağmur abla gülmeye başladı
" o yüzden her gün gelmek zorundayım ya "
Hep birlikte gülmeye başladık. Ebru'nun yüzü asıldı.
" aşkolsun abla. Gelmek istemiyor musun yoksa? "
Yağmur abla dudaklarını büzdü.
" şaka yaptım Ebru. Niye bozuyosun? "
İkiside birbirine bakıp güldü. Yağmur abla tekrar bana döndü.
" neyse asıl konumuz bu değil. Tanıştığıma çok memnun oldum Gece "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YİNE VE YENİDEN (UÇURUM SERİSİ-1)
Teen FictionÖzgür YAMAN ; Hem ilk aşkım, hem de son hatam.Bir daha tekrarlanmayacak bir hata. Ama ne kadar aklımın buna izin vermeyeceğini bilsem de kalbime söz geçiremiyorum... Senden kaçamıyorum Özgür, senden uzak duramıyorum.