Batıda Bir Eylül

~ 8.Bölüm ~

Ders bitmişti. Ve şimdi de son derse girecektik. Ama ben sıkıntıdan son dersi asmaya karar verdim. Hem bugün yaşadığım onca olaydan sonra bence az da olsa bunu hak etmiştim. Çantamı sırtladığım gibi sınıftan çıktım. Bir andan yürürken bir andan da evde neler yapabilirim diye düşünüyordum. Aslında şimdi düşününce hazır okulu asmışken niye nineler gibi evde oturayım en iyisi bir AVM' ye girip güzel bir alışveriş yapayım diye düşünüp otoparka doğru gitmeye başladım. Tam arabaya binecekken bilin bakalım kim

+ Kim olacak gerizekalı tabiki de Batı dur

- Ah benim aptal iç sesim Batı'nın sesini hiç tanımaz mıyım bu Batı değil eski sevgilim olan Mert.

+ Mal Mert niye geliyor ?

- Ben de zaten medyumum dur bir bakayım neden gelmiş

+ Of yazık kıza Batı ve Mert sayesinde kafayı sıyırdı DOKTOR !!!

- Git şurdan ya bi iç ses

+ Tmm bb. Mert beni sarsmasıyla gerçek dünyaya döndüm. Hakikaten Mert neden gelmişti ki ?

"Ne oldu Mert neden geldin ?" dedim hiç umursamaz bir bakışla o da anlamış olacak ki hemen konuya giriş yaptı.

"Bak Eylül sen bana tam olarak açıklama şansı vermedin. Ne kadar beni dinlemek istemesen de ben bunu sana söyleyeceğim." Biraz düşündüm ve evet ona açıklama şansı vermemiştim ama biliyordum yalan söyleyecekti tıpkı diğerlerinde olduğu gibi. Gerçi onlarla bu arasında kocaman bir fark var o da onları yaparken sarhoştu ama bunu yaparken bilinci gayette yerindeydi. Bana bunu nasıl olursa olsun yapmamalıydı.

"Tmm Mert seni bir kere dinliyeceğim ama mümkünse hızlı olsun işim var." dedim. Boş bakışlarla onda ise benim tam tersime sevinmiş bir çocuğun gözleri vardı. Bu bana eski günleri hatırlattı. O zaman ne kadar da güzeldi. Hiç böyle dertlerim yoktu. Tek derdim Mert' i babama kabul ettirmekti.

"Bak şimdi nasıl anlatacağımı bilemiyorum. Gizem' i tanıyorsun. Kız sürtüğün teki ve ikimizin ilişkisine fena halde takmıştı. İşte sürekli bana ondan ayrıl yoksa onun hayatını mahvederim gibi mesajlar atıyordu. Bende onu takmıyordum. Ama iş
daha psikopat bir hale gelince bende öyle davranmak zorunda kaldım. "

" Ne gibi bir durum da böyle davranmak zorunda kaldın sanki gerizekalı buna inanacağımı düşünüyorsan çok beklersin " dedim ve gittim o ise arkamdan bağırıyordu ama ben onu takmıyordum " Ben doğruyu söylüyorum Eylül " diye bağırdı. Sonra da bir daha sesi duyulmadı.

Kantine gittim ve oturdum. Ve ben bir yere dalmış bir şekilde düşünürken Batı'nın sesini duydum biriyle kavga ediyordu sanki. Dışarı çıktım, tanımadığım bir çocuk Batı 'ya silah doğrultu. Ama ben çok korkmuştum. Batu ise gayet sakin bir şekilde

" O elindekini ateşlemeyeceğini ikimizde biliyoruz Enes " dedi. Demek adı Enes 'ti. Batı 'yla aralarında bir sorun vardı galiba ama Enes denen çocuk ateşlemeyecek olsa bile artık gaza gelmişti. Ateşleyecekti. "Evet belki ateslemiycem ama bu bunu yapmaktan beni alıkoyamaz." Derken bir baktim Batı'nın arkasından iki kişi geliyordu. Ve niyetleri hiç iyi gözükmüyordu. Ben de hemen "Batı dikkat et." Diye bağırdım ama çoktan onu tutup arabaya bindirdiler. Bense sadece arkasından öyle baktım.