Hayat mı?

8 0 0
                                    

        (Her insanın düşmanı vardır)

    Normal bir yaşam sürmek üzereyken Toprak'ın çocukluğundan beri en büyük düşmanları carlos & lorde Toprak'ın yeniden Prvac'a döndüğünü öğrendikleri gibi vampir Terts'lerini (vampir silahlarını) hazırlamaya başlamışlar.
...........
Toprak beni Prvac'daki bulut gölü denen bir göle götürdü. Buraya bulut gölü demelerinin sebebi sanırım gökyüzündeki bulutları sanki gölün içindeymiş gibi yansıtması. Masal gibi bir göl derken birden carlos & lorde karşımıza çıktılar. Toprak tahmin ettiği için hem kendi için, hemde benim için Terts hazırlamış. Bize saldırmak istediler. Lorde bana doğru yaklaştı ve (sırıtarak) "ne kadarda hoş bir bayan. Yazık olacak." Dedi. Carlos ise "bitir işlerini." Dedi. Terts ok şekline benzer tek el ile tutulan ve bir düğme ile ok fırlatan bir silahtı. Önce ayağıma doğru Terts'i tutarak beni etkisiz hale getirmeye çalıştı. Neyseki dünyadaki yaşantımızda uzun bir zamandır düvüş sanatları kursunda ders alıyordum ve bir sıçrayışta okun ayağıma gelmesini engelledim. Elindeki Terts'i nişan aldım ve bir okla parçaladım. Daha sonrada daha adil olması için dövüş yeteneğimi kullanarak biraz kötü bir hale getirip kaçmasını sağladım. Toprak ise hala Carlos ile savaşıyordu. Carlos'un farketmediği bir anda arkasından bir tekme ile onu yere düşürdüm bir daha bize bulaşırlar ise kötü olacağını ve vampir yemini etmesi gerektiğini söyledim. Toprak'da başını sallayarak beni onayladı. Carlos ise vampir yemini ederek bulunduğumuz bölgeden hızla uzaklaştı. Eminim Lorde'un yanına gitti. Carlos & Lorde gittikten sonra Toprak bana sıkıca sarıldı ve "bir an sana bir şey olacak diye çok korktum. Ama sen bendende iyi bir savaşçı çıktın. Bilmeni isterimki burada bu şekilde olaylar ile çok karşılaşacaksın. Her zaman tedbirli olman gerekir. " diye babam gibi uzunca konuşarak beni uyardı. O gün gerçekten korktum çünkü Carlos & Lorde'un görünüşleri ve konuşmaları çok güzlü gibiydi. Ama demekki her şey görünüş ile olmuyormuş. O gün eve çok yorgun bir şekilde döndük hemen banyoya gireceğimi ve banyoyu hazırlamaları gerektiğini yardımcılarımıza söyledim. Giyinme odama gidip geceliklerimi hazırladım. (Kıyafet seçmek hayatımda en çok sevdiğim şeylerden biridir) daha sonra annem babam ve kardeşimin odalarına giderek Nasıl olduklarını kontrol ettim. O sırada yardımcımız banyonun hazır olduğunu söyledi. Küvetimde her zamanki gibi bir kaç saat geçirdikten sonra havluya sarılıp giyinme odama gittim üzerime hazırladığım geceliğimi giyerek kedimin yanına doğru gittim. Hangi odanın ona ait olduğunu unuttuğum için bütün odaların kapılarını teker teker açıp baktım sonunda kedimin odasını buldum içeri girip acaba adı ne olsun diye düşünmeye başladım. Sonunda buldum bana pastayı andırıyordu. Bu nedenle adını pasta koydum. Onunla bir süre geçirdikten sonra odama geçtim. Toprak ile sarılıp uyuduk.

BELKİMSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin