TAŞINMA

108 26 4
                                    

Bunu bana annem mi söylüyordu? cidden mi? az önce beni ona karşı savunan annem şimdi beni ona kendi elleriyle mi teslim ediyordu? sanki kalbime bir bıçak saklanmış gibi ve daha da çok derine saplanıyor gibiydi. annem ne dediğini ve ne yaptığını bilmiyordu galiba. "bu yıl babanın yanında kalacaksın. ama askın endişelenme hafta sonları seni yanıma alacağım. tamam mı? lütfen itiraz istemiyorum. beni üzme tamam mı meleğim. " diyerek ve boynuma sarılarak kafamı öptü. Artık ikimizde ağlıyorduk. neden ağladığımızı bilmesem bile ağlıyorduk işte. " Beni ve babanı üzme tamam mı meleğim? hadi şimdi bavulunu hazırla." diyerek bana sarılmayı bıraktı. "yani bizi yıllar önce bırakıp giden adama mı güveniyorsun şimdi? beni ona mı teslim ediyorsun?" sesim o kadar boğuk çıkmıştı ki ne dediğimi ben bile anlamadım.  "üzgünüm ve mecburum." diyerek gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı. " şimdi odana çık . hadi." diyerek beni odama gönderdi. merdivenlerden koşarak hızlıca odama girdim ve kapımı kilitledim. bu nasıl olabilirdi? bizi yıllar önce ve sadece parası için terk eden bir adama mı güvenecekti? hem de sebebini bilmediğim bir sebepten dolayı. bu nasıl olabilirdi. ben doğduğumdan beri bu evde yaşamıştım. nasıl olur da burayı bırakıp gidebilirim ki? kapının önünde çekilerek yatağımın altındaki bavulu aldım. sanırım buna mecburdum. bunu sadece annem için yapacaktım. zaten birkaç güne kalmaz babam - yani lafın gelişi babam- beni tekrar geri getirirdi. çünkü annem seni alan 2 gün sonra seni geri getirir diyordu. bu cümle aklıma gelince içimden gülme geldi. yaşlarla dolu yüzümün arasında küçük bir tebessüm. sonra dolabımı açarak kıyafetlerimi tek tek yerleştirdim. kıyafetlerimi yerleştirmem bitince bavulumu kapatarak yere koydum. ve sürüklemeye başladım. o sırada telefonuma mesaj geldi. mesajda " cevap versene Tuğçe!!!!" yazıyordu. " babamın yanına taşınıyorum" diye mesaj atarak telefonu çantama koydum ve eksik kalan eşyalarımı düzenledim. o sırada zil çaldı. art arda basıyordu ve kapıyı kimse açmayınca aşağı indim ve kapıyı açtım. açar açmaz da Gönül boynuma sarıldı. o kadar sıkı sarılıyordu ki nefes alamıyorum denilebilir. ama onu kırmamak için bende ona sımsıkı sarıldım. artık gönülle ağlamaya başlamıştık. yeniden ağlıyordum. sanırım bir senelik içimi dökmüştüm. sarılmamız bitince gönül " Gerçekten babanın yanına mı taşınıyorsun?" dedi Gönül sessizliği bozarak. "evet. maalesef." yıkılmıştım. parçaları her tarafa saçılmış bir vazo gibiydi. tekrar eskisi gibi olmayacak bir vazo gibi. Gerçekten. ben şimdi ne yapacaktım? " ben sensiz yapamam. onca yıl beraber sorunlarımızı çözdük, her şeyin üstesinden beraber geldik. şimdi ortada bir sebep yokken ayrılamayız? değil mi? olamaz." "böyle konuşma yoksa az sonra üzerine sümük salya ağlayacağım" dedim ve ikimizde kıkırdamaya başladık. babam-yani kendini öyle sanan adam- " vedalaşman bittiyse artık gidiyoruz. aşağıda bekliyorum seni." diye seslendi. Gönül ile birlikte aşağı indik. Gözlerim yeniden dolmuştu. annem yanıma gelerek sımsıkı sarıldı ve bende ona aynı şekilde sarıldım. " seni sık sık yanıma alacağım meleğim. merak etme." dedi. annemle sarılmamızı tamamladığımız zaman Gönül'le tekrar sarıldık. artık ayrılık vaktiydi." bu kadar yeter. zaten yakın zamanda tekrar geleceğim." diyerek onları bir nebzede olsun rahatlatmaya çalıştım. ikisi birlikte "tabiki geleceksin."diyerek yanıt verdi. "hem sizde beni ziyarete geleceksiniz ki sonuçta ayrılmıyoruz. sadece kısa bir yolculukmuş gibi düşünmeliyiz." diyerek yüzlerini güldürmeyi başardım. el sallayarak " güle güle " dedim ve arabaya bindim. 

            uzun bir yolculuktan sonunda eve ulaşmıştık. evin dışı o kadar kocamandı ki içine bir fil sülalesi rahatlıkla sığardı. derin bir nefes alarak içeri doğru yürümeye başladım. babam - lafın gelişi olan- kapıyı açtı ve " yeni evine hoş geldin." diyerek yüzünde büyük bir gülümseme oluşturdu.   ev o kadar kocamandı ki yıllar boyunca çalışmasının sebebini anlıyorum. fakat asla bizi bırakıp gitmemeliydi. kocaman bir villası vardı. üç katlı ve bir o kadar da büyük bir havuzu ve jakuzisi var. bu bizim annemle yaşadığımız hayattan yüz kat daha lüks. sırf  bu yüzden onu asla affetmeyeceğim. içeri girdiğimizde bizi Selma hanım diye biri karşıladı. babamın yardımcısıymış. Selma Hanım bana odamı gösterdi ve eşyalarımı yerleştirmede bana yardımcı oldu. iyi birine benziyordu. ama biraz yaşlıydı. eşyalarımı yerleştirdikten sonra " teşekkür ederim " diyerek birazcık daha dost canlısı olduğumu kanıtlamaya çalıştım. bunu neden yaptığımı bilmiyorum fakat dost canlısı olduğumu kanıtlama isteği duydum. zira dışarıdan öyle gözükmüyorum. Selma Hanım odadan çıktıktan sonra odama şöyle bir göz gezdirdim. lüks bir çift kişilik yatak lüks bir çalışma masası lüks bir gardırop ve lüks aksesuarlar ve ve odamın içinde lüks bir banyo. iyide burada bana göre her şey lüks yani bana göre. odamı keşfettikten sonra yatağımız üzerine oturdum. çok güzel bir örtüsü vardı. beyaz ve üzerinde en sevdiğim çiçek desenleri orkideler vardı. ama o kadar sık değil ve buda örtüyü boğmuyordu. ben bunları tartışırken cebimdeki telefon titredi. Gönül mesaj atmıştı. " babanın evine pardon yeni evine ulaştın mı?" Dalga mı geçiyordu?"Gönül biliyorsun buraya geçici bir süreliğine geldim. annem istemeseydi inan gelmezdim.ve evet. babamın evine ulaştım" diyerek mesaj attım ve telefonu tekrar cebime koydum. bir günde bu kadar macera beni aşar. gerçi buna macera değil eziyet dense daha iyi olur. kapı tıklandığında irkildim ve hayal dünyamdan gerçek dünyaya geçiş yaptım "girebilir miyim?" diye bir ses geldi. sıkılarak "evet" dedim. sanki hayır deseydim yine girmeyecekmiş gibi...

                "seni yeni okula kayıt yaptırdım. yarın başlayacaksın. bunu haber vermek için geldim. " diyerek yatağıma oturdu." tamam. peki okulumun adı ne? yani nerede?" diyerek soru sordum."seni özel okula yazdırdım.okulunu beğeneceğinden eminim."diyerek odamdan çıktı. aslında özel okula gitmek küçüklüğümden beri hayalimdi. şimdi bir hayalimde olsa gerçekleşecekti. en azından neşem biraz yerine geldi. çalışma masamın üzerinde birde laptop vardı. laptopu alıp yatağa uzandım. yeni okulum hakkında biraz bilgi topladım. gerçekten disiplinli ve güzel bir okulmuş. Selma Hanım kapımı çalarak içeri girdi ve akşam yemeğinin hazır olduğunu söyledi."tamam" diyerek aşağı indim.babam yemek masasında yoktu." selma hanım o nerede?" diye sorduğumda önemli bir işinin çıktığını söyledi. başımla onaylayarak gülümsedim ve yemeğimi yemeye başladım. yemekler gerçekten çok güzeldi Selma Hanıma yemekler için teşekkür ederek masadan kalktım ve odama çıktım. annemi aradım ve nasıl olduğunu sordum ve evi anlatmaya başladım. yaklaşık yarım saat kadar konuştuktan sonra telefonu kapatıp yatağıma yattım. yanımda en sevdiğim kitabımın serisini getirmeyi unutmadım. kitabımı alarak yatağıma geçip okumaya başladım ve okurken uykuya daldım. Sabahın ilk ışıklarında kapının tıklanma sesiyle uyandım. "kızım hadi kalk okuluna geç kalacaksın hadi!" diyerek uyandırdı-babam-. kapıdan" ben sen kızın değilim sen de benim babam değilsin burada zorla tutuluyorum." diyerek babam olmayan babama hatırlatmada bulundum."peki öyle olsun" diyerek aşağı indi.ilk günden bu ne diyerek kendi kendime onu azarladım. babam olmayan babam yüzünden özel okula gitme isteğim daha da arttı. çünkü onun yüzünü görmeyeceğim. banyoya giderek yüzümü yıkadım ve saçlarımı taradım. üzerimi değiştirerek ve hafif makyajımı yaparak aşağı indim. babam olmayan babam da oradaydı. ondan istemsizce tiksiniyordum. yemek masasına geçerek tabağımda kileri yedim ve içine birkaç defter ve kalem kutumu koyduğum çantamı aldım. "  okula başlayacağın için heyecanlı mısın?"diye sordu. içimden tabikide desem de ona "hayır" dedim. babam"herneyse "diyerek geçiştirmeye çalıştı. sonra dışarı çıktık ve arabasıyla beni okula bıraktı. sonra da " yeni okulunda başarılar" diyerek kapının önüne kadar bıraktı. yüzümü buruşturarak arabadan indim ve derin bir nefes alarak yeni okuluma ilk adımımı attım.

          oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum. her biriniz öpüldünüz <3 <3<3 lütfen oylarınızı verin. ;) iyi okumalar.



EBEDİ SİYAH #Wattsy2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin