okulun içine girmemle, müdürün önüme çıkması bir oldu. ''hoş geldiniz küçük hanım''diyerek beni karşıladı. açıkçası müdürün okula gelir gelmez beni karşılamasını ve bu kadar çok ilgi göstermesini beklememiştim. eski okulumda böyle bir şey yokduda. hatta genelde okula alışana kadar dışlarlardı yeni geleni. işte eski okulumun bu halinden nefret ediyordum. yüzüme yalandan bir gülümseme koyarak müdüre hoş buldum dedim. müdür yürümeye başlayınca bende yürümeye başladım.''tuğçe kızım sana sınıfını söylesem kendin bulabilir misin?''.''evet,sanırım bulabilirim.'' bu okul o kadar büyüktü ki sınıfı bulmak ne demek kendimi nasıl bulabilirim diye düşünmeye başladım. açıkcası bu biraz komik olurdu. bahçede dolaşan bir sürü öğrenci vardı. ve okulun belirli yerlerine masalar yerleştirilmişti. ve birde büyük kapalı bir yer daha vardı. sanırım orası da spor salonu olmalıydı. o kadar büyük ki içinde bir havuz olduğundan emindim. müdürün odasına gelince müdür kağıda sınıfımı yazarak bana uzattı ve bir kere daha kendim bulup bulamayacağımı sordu. bu sefer biraz isteksizde olsa kabul ettim. kağıdı alarak müdürün odasından çıktım. yeni müdürüm eski müdürüme hiç benzemiyordu. oldukça kibar ve nazik biriydi. bu beni biraz rahatlatmıştı. ama şimdi düşünmem gereken daha önemli bir şey olduğunu hatırladım. sınıfımı nasıl bulacağım? okulun dışından baktığımda okul tam dört katlıydı ve birde bodrumun olduğunu sayarsak tam beş katlı bir bina. sanki okul değil apartman. her şeyin bir ölçüsü olmalı ama burada bulunan kapalı basketbol ,yüzme ve her hocanın kendine ait derslikleri olduğunu düşünürsek aslında o kadarda fazla olmadığı anlaşılıyor. bugün kendimi yorgun hissettiğim için -bu her okul günü oluyor- merdiven yerine asansörü tercih ettim. asansöre doğru ilerleyerek ikinci kata çıktım. burası o kadar da kalabalık değildi. sanırım teneffüs olduğu için herkes dışarıya çıkmış. bu benim için daha iyi. hemen kağıtta yazan sınıfa baktım. kağıtta 12-B yazıyordu. ben birinci sınıftan beri artık nasıl bir şansım varsa hep B ye gittim. o yüzden B harfini kendime uğurlu harfim ilan ettim. asansörden inip koridora doğru ilerledim ve sınıflara baktım. sanırım burası onuncu sınıfların katıydı.geri dönüp asansörle üçüncü kata çıktım.asansörden inip koridora doğru tekrar ilerledim. burasıda on birinci sınıfların katıydı. hadi ama! okula daha yeni geldim ve hemen yorulmak istemiyorum. bu sefer daha yavaş adımlarla asansöre ilerledim. bu bile benim yorulmama yetmişti. kendime şans dileyip dördüncü kata bastım. ooooooo. evet asansörden inip buranın on ikinci sınıflara ait olduğunu gördüm. yaşasın. sonunda derin bir nefes alarak koridora doğru tekrar ilerledim. ilk karşıma 12-A çıktı ve onun yanında da benim sınıfım yani 12-B vardı. sonunda buldum seni. kapının kulubunu çekerek sınıfa girdim. sınıfta beş altı tane öğrenci oturmuş test çözüyordu. içeri girdiğimde herkes bana bakmaya başladı. yüzümün kızardığını fark ettiğimde hemen kafamı önüme eğdim ve boş olan bir sıraya geçtim. oturduğumda kafamı biraz daha kaldırıp birisi bana bakıyor mu diye baktım ve evet iki kişi bana bakıyor diğerleri ise test çözmeye geri dönmüşlerdi. bana bakan iki kişi bana doğru gelmeye başladılar. kafamı tekrar eğdim. yanaklarımın kıpkırmızı olduğundan eminim çünkü alev gibi yanmaya başladılar. niye bunu yapıyorsunuz ki. daha sınıfa yeni gelmişim az soluklanayım ya. çocuk selam dediğinde yanıma geldiklerini ve artık yanaklarımın daha da çok yanmaya başladığını fark ettim.kafamı biraz daha kaldırarak bana uzatmış olduğu eli sıkarak selam dedim. elimi fazla bekletmeden çektim. diğeri de elini uzattı. ''selam ben Görkem. seninle tanıştığıma memnun oldum. peki senin adın ne?''nasıl bu kadar açık konuşabiliyorlardı. ama bu beni biraz da olsa rahatlatmıştı. onunda elini sıkarak bende Tuğçe. tanıştığıma memnun oldum. dedim. ''benim adımda Atlas.'' atlas denen çocuğun gözleri de mavi ve kül rengi karışımı bir şeydi ve bu oldukça dikkat çekiciydi ve aynı zaman da çok hoştu.saçlarının rengi de siyahtı. görkemin göz rengi benimkiler gibi kahve rengiydi ve saçları sarıydı. fizikleri son derece ilgi çekici ve gerçekten bir o kadar da düzgündü. sanırım iki tane arkadaş edindim bile ve bu beni biraz daha rahatlatmak için yetmişti.
bu biraz kısa oldu ve sizi çok beklettim. üzgünüm. iyi okumalar. oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. sizi seviyorum!!!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
EBEDİ SİYAH #Wattsy2016
Chick-LitBen senin derinliklerinde kaybolmak,seni olduğun gibi değiştirmeden sevmek istiyorum. Biliyorum! Biliyorum bana bir şans versen o karanlığın içinde duran ruhunu aydınlığa çıkarabileceğimi. Sadece inan,sev ve güven. Ve sana kısa bir not "SENİ SEVİYOR...