Ve işte o gün gelmişti . Yaklaşık 2 senedir görmedigim Annie'yi gorücektim.Evinin bahçesine adımımı attım. Etrafta kırmızı güller, temiz çimenler ve yarısı kırılmış taşlar vardı.Taşların üzerinden ses çıkararak yürüdüm.Ve kapıya geldim.Kapıyı tıklamadan önce sesimi kontrol ettim.Daha sonra tıkladım.Ve ayak seslerini duydum.Ve işte Annie kapıyı açmıştı. Annie elindeki kupayi düşürdü ve kırılan camın sesi evde yankılandı.Bu sırada Annie bana sarıldı.Ve benden biraz geri çekildi.Ben de " Tamam, sakin ol benim işte.Hadi içeri geçelim." dedim titreyen sesimle.Ve Annie kesilmiş olan sesiyle zar zor " Tamam" dedi.Ve geniş, ferah salona ilerledik. Salonda menekşe kokusu ile birlikte nane kokusu karışmıştı sanki.Oturduk.Ben hemen lafa girdim :
" Uzun zamandir görüşmüyoruz.Bende düşündüm ve internetten adresini buldum.Ee nasılsın? " Annie'nin gözleri sevinç gözyaşlarıyla dolmuştu.Annie ağlayarak ve yine kısık bir sesle " Çok mutluyum Camryn.O kadar değişmişsin ki inanamıyorum. " Dedi.Ve bende ayağa kalkıp ona sarıldım.Ağladığını anlayabiliyordum.Ve Annie'yle beraber küçük fakat şeker mutfağına gittik.Annie dolaptan kahveyi çıkarırken tezgaha gözyaşı damlası düştü.Bu sefer Annie lafa girdi :
- Eee ne var ne yok? Neler yaşadın anlatsana? dedi.Ben de boğazımı temizleyip lafa girdim :
-İyiyim güzel bir liseye başladım işte.Böyle yani.
- Annenle babanın boşanma işi ne oldu ?
- Oldu işte geçen sene ayrıldılar.Artık daha mutluyuz. Yine annemle ve Emily ( kardeşim ) ile yaşıyorum.
-Hmm, sevindim.Ya bende bu sıralar senle görüşmeyi düşünüyordum ama ağlayacağımı bildiğim için kendime zaman tanıdım. Bende iyiyim.Annemler işte geçen sene İtalya'ya gittiler.Haftayada geliyorlar.Sonra tekrar gidicekler."
Dedi.Bu sırada Annie kahveleri dolduruyordu. Ve masaya bir şangırtıyla bardakları koyup sandalyeye oturdu ." O zaman kahveden sonra bi dışarı çıkıp alışveriş yapalım.Ne dersin? " Dedi.Bende gülümseyerek"Olur " dedim.
Annie ile beraber akşam üstü New York caddesine indik.Cadde biraz boş ve sıcaktan boğuktu.Bi kaç mağazaya girip elbiselere baktık.Annie ile beraber gezmeyi özlemiştim. Gezerken Annie ile beraber okuldan bahsettik.Ve Annie kendi okulunu sevmediğini ve benim okuluma geliceğini söylemişti. Tabiki bunu duyunca sevinçten havalara uçmuştum.
●●●●●●●●●●●●●●●
Hafif serin odamda zilin sesi ile irkilerek uyandım. Okula gitmek istemiyordum.Ama bugün Annie bizim okula başlayacağı için gitmek de istiyordum.Ne de olsa artık onu her gün görecektim. Saçımı tepeden bi topuz yapıp çantamı sırtıma taktım. Ve aşağıya indim.Annem mutfakta kahvesi ve gazetesiyle oturuyordu. "Günaydın anne "Dedim yarı kısık sesle. " Günaydın tatlım. " dedi annemde.Tam o sırada Emily aşağı indi.Ve çok belli olan ruju ve abartı göz makyajı ile.Ben birden "Emily, o ne biraz abartmamış mısın? " Dedim.Emily ne olmuşçasına bakarak " Ne var bence gayet normal " dedi.Bende uzatmamamak için "Hadi Emily ben arabadayım çabuk ol. " dedim ve sürgülü kapıdan dışarı çıktım.Arabaya bindim ve kolonya kokusu aldım. Her neyse deyip kontağı çevirdim ama araba çalışmadı. Tekrar denedim olmadı. Ve bu sırada Emily'nin kapıdan çıktığıni gördüm. Tekrar kontağı çevirdim ve direksiyona sertçe vurarak lanet olsun dedim.Emily kapıyı açtı. Ve beni öyle otururken görünce " Ne oldu bir sorun mu var?" dedi.Şu an sinirden ona cevap vermek istemiyordum ama sakin bir sesle "Evet var, sorun var." dedim.Ve Emily hiç bir şey söylemeden oturdu.Daha fazla gereksizce oturup, okul saatini kaçıramazdim.Acele bir sesle "Arabadan in." dedim.Emily bir an panikledi.Tekrar yüksek sesle tekrarladım. Ve bu kez çantasını alıp çıktı.Bende anahtarı ve çantamı alıp çıktım.Annie'yi aradım.
" Annie, bizi gelip okula götürür müsün? "
"Tatlım, ben okuldayım gidip gelmem çok zaman alır. Zaten birazdan ders başlayacak.Ama Mark gelebilir o yolda sanırım.Sen ararsın . Neyse ben kapattım."
Sevinmiştim çünkü MARK'I SEVİYORDUM, ONDAN HOŞLANIYORDUM.Ve insanın sevdiğiyle beraber gitmesi mükemmel bir şeydir diye düşünüyorum.Tabi o da kabul ederse.Hemen MARK'I aradım.Tamam geliyorum dediğinde birden kalbim çok hızlı çarptı.Neyse ki derse geç kalmamiştık.Yemekhaneye girdim ve bir curcuna vardı. Her tarafta makarna fırlatmalar, gülmeler kahkalar vardı. Hemen Annie'yi gördüm ve yanına gidip sordum "Neler Oluyor? " Annie oflayarak cevap verdi. "Senin hakkinda bir dedikodu. " Dedi ve bayilacak gibi hissettim.Ayaklarım tutmaz oldu.Yüzüm kızardı ve gözüm karardı.
. . . . . . . . . . . . . . .
-Camryn, Camryn.Iyi misin?
Kulağıma uğultular geliyordu.Makinenin sesi kulağımı çınlatıyordu. Ve zar zor gözümü açtım . Yutkunmakta zorlanıyordum.Ve ağzım kurumuştu.Gözümü açtığımda hastanede olduğumu farkettim . Ve panikledim. Tek gördüğüm Annie'nin yanımda bir sandalyede oturduğuydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözyaşı Kutusu
ChickLitYıllar sonra arkadaşına kavuşan Camryn çok mutlu olmaya başlar. Fakat bi an sevdiklerini kaybeder,kötü şeyler yaşar.Zaman zaman aglayacaginiz zaman zamanda guleceginiz bir hikaye.Okumadan geçmeyin!