Taşınmak mı?

60 35 5
                                    

Nihayet hastaneden taburcu edilmiştim. Ama hala bir yerlerim ağrıyordu o da hastanede yatmaktandı.Yataklar nedense hiç rahat değildi.2 gündür okula gidemiyordum. Ne olup ne bittiğinden bile haberim yoktu.Şimdi arabada annem ile birlikte eve gidiyorduk. Beni almaya o gelmişti. Geçen sene aldığı Mini Cooper çok işimize yaramıştı.Annem New York caddesinden sola doğru saptı ve ince sesiyle konuşmaya başladı. " Mark seni ziyarete gelmiş. " Dedi ve yine kalbim biraz olsun hızlı atmaya başlamıştı. " Evet , nasıl olduğuma bakmaya gelmiş."Dedim.Annem sokağa doğru ilerlerken konuşmama cevap verdi :
- Sevindim onunla arkadaş mıydınız? " Bu soruya aslında sevgiliyiz diye cevap vermek isterdim ama bu bir yalan olurdu. " Evet aslında ilk defa ziyaretime geldiğinde o kadar samimiydik. " Dedim ve annem " "Tatlım, benim bir işim var seni eve bırakacağım. Tamam mı? Zaten 1 saat sonra Emily de gelir. Ve eve yaklaştığımızda annem beni kapıda bıraktı.
Evde tek başıma oturmaktan sıkılmıştım.Televizyon açıktı.Birbirleriyle dalaşmaktan bağırıp çağıran kızların yarışması açıktı.Başım şişmişti.Ve tam o anda zil çaldı. Nihayet Emily gelmişti. Ve yalnız olmayacaktım. Hemen gidip kapıyı açtım.Ve o da ne? Mark gelmişti. Üstümde pembe pijamam, ayaklarımda kırmızı panduflarım ve başımda dağınık bir topuz varken Mark gelmişti. İçimden lanet olsun dedim.Ve sesimi düzeltip hemen "Merhaba " dedim farklı bir ingilizce aksanıyla.Mark da " Merhaba,ıııı rahatsız ettiysem kusura bakma"dedi.Tabiki rahatsız etmemişti.Amaaa......Ah evet etmişti.Ama bunu söyleyemeyeceğimden " Yok rahatsız etmedin de seni gördüğüme şaşırdım"dedim.Ve Mark gülerek  "Olamaz mı hala iyimisin diye bakmaya geldim. " dedi bende gülerek kapıyı Mark'ın geçmesi için daha fazla açtım.Mark içeri girdiğinde bir papatya kokusu içeriyi sarmıştı.Mark ile salona ilerledik.Mark salona girdikten sonra hemen bende girdim. Ve olamaz!! Hastaneden geldiğimde aceleyle değiştirdiğim 80 beden sütyenim yerdeydi.Mark koltuğa hemen oturdu ve battaniyeyi biraz ileri itti.Yoksa görmemiş miydi? Televizyonu düzeltiyormuş gibi yaparak hemen sütyeni alıp bir yerlerime soktum.Bunu nasıl yaptığımı bende bilmiyordum ama Mark kesinlikle farketmiştir.Sütyeni aldığım gibi salondan çıktım. Çaktırmamak için de çıkarken ben kahve yapıyım dedim.Salona elimde 2 tane kahve ile girdiğimde Mark koltukta hafif yayılmış oturuyor ve telefonum çalıyordu. Mark hemen telefonu elime verdi ve kahveleri elimden aldı. Koridora çıkıp telefonumu açtım :
- Alooo?
- Abla ben bugün biraz geç gelicem.Sen otur annemle.
- Ama Emily , annem işi olduğu için evde yok, tek başıma durmamı istemezsin diymi?
- Aman sende birilerini çağırırsın.
-Ya zaten evde biri var Emily ama izin vermiyorum gel çabuk.
- Kim var?
- Off, Emily.Mark var.Hadi çabuk gel sen.
- Hayır gelmicem. Arkadaşlarımla plan bile yaptık. Annemede söylersin.Hadi bay bay.
- Aloo, alooo.Emily dur kapatma. Hem nereye gidiceksinizz?
Off kapatmıştı. Hemen salona girdim.Ve Mark suratıma baktı " Bir sorun mu var? Az öncede bişiler yapıyordun televizyona ama? "
Halbuki az öncekiyle hiç bir alakası yoktu o yüzden bir kahkaha attım.Ve koltuğa,Mark'ın yanına oturdum.
Sonra Mark'a dönüp " Yok bir sorun yok.Sadece kardeşim gelicekti eve ama arkadaşlarıyla takılcakmış. " Dedim titreyen sesimle.Ve Mark o kalın dudaklarıyla konuşmaya başladı " Hmm sevindim.Yani yalnızız. " Dedi.Bir an sessizce sırıttım. " Yani, ee napalım ?"Dedim hırkamın fermuarıyla oynarken."Film izleyelim." Mark'ın bu teklifi hoşuma gitmişti.O yüzden hemen "Olur." dedim ve televizyonun yanındaki kutudan bir kaç CD aldım.Mark'a dönüp"Hangisini izleyelim?"diye sordum.Mark da dudagini büzerek "Bilmem farketmez.İstersen 'Not Defterini' izleyelim."dedi.Bu filmi çok severdim.İlk kez eve Easy geldiğinde seyretmiştim.Easy kardeşimin sevgilisiydi.İnce dudakları, uzun bacakları ve seksi saçlarıyla çok tatlı bir çocuktu.O gün Easy ve Emily sarılıp  filmi seyretmişlerdi.Bense patlamış mısır kaseme sarılıp seyretmiştim.
"Tamam. " dedim heyecanlı sesimle.Ve CD'yi taktım.Ses çok yüksekti ama neyse ki Mark halletti.Ve hemen koltuğa oturdum.Heyecandan ölücektim.İnsanın sevdiğinin yaninda olması çok güzel birşeymiş.Ama sorun Mark beni seviyor muydu?Bunu da yakında öğrenicektim zaten.

"Camryn , Camryn uyansana. " Mark'ın fısıltısı uykumu bozmuştu.Lanet olsun! Filmi seyrederken uyuya kalmışım.Hemde Mark'ın omzunda.O yüzden bir an çok mutlu oldum.Fakat kapı çalıyordu ki Mark hemen konuşmaya başladı. " Kapı çalıyor, açman için uyandırdım. " Dedi ve ben hemen ayağa kalktım.Gözlerimi ovuşturup kapıya yöneldim. Açmadan önce bir kez deliğe baktım. Ve iyiki de bakmıştım. Bu annemdi!!!Hemen sessizce yürüyüp " Mark çabuk. Git bişi yap.Annem gelmiş. " Dedim aceleyle.Bir an paniğe kapılmıştım.Ve Mark hemen koltuktan kalktı.
"Tamam, sakin.Odan nerde? " Hemen Mark ile koridora çıktık. Ve odamı gösterdim . " Çabuk, gir hadi. " Dedim ve kapıya koşmaya başladım. Yoksa annem anlardı bir işler çevirdiğimi.Arkamdan Mark'ın kapıyı kapatma sesini duydum. Ve hemen kapıyı açtım.Annem elinde bir kaç kağıt ve poşet ile içeri kaşlarını çatarak girdi. " Nerdesin yarım saattir kapıdayım Camryn? " dedi.Bende annem mutfağa ilerlerken "Lavabodaydım annecim, duymamışım. " Dedim şirince gülerek.Ve annem " Neyse, Emily nerede? " dedi.Bende annemin kızmamasını umarak "Emily, şeyy.....Arkadaşlarıyla takılcakmış. " Dedim ve annem "Peki.O zaman Emily gelince anlatırım. " Dedi . Annemin kızmamasına sevinmiştim.Ama bir yandan aklım Mark'daydı. Bir yandan da annemin anlatacağı şeydeydi. Daha fazla merakımı tutamayarak"Neymiş annecim anlatacağın? " Dedim.Ve annem poşetten benim en sevdiğim Reax sosları çıkarırken " Tatlım bu önemli bir konu. O yüzden dedim ya Emily gelince konuşucaz. " Dedi ve ben hemen mutfaktan çıktım. Annem görmeden odama girdim ve Mark yatağımda yayılmıştı.Kapıyı kapatıp sessizce " Hey Mark, napıyorsun ?Kalk hadi annem farketmeden git."Dedim.Mark bana nolmuşçasına bakarken " Tamam tamam kalkıyorum. Da nereden gidiceğim? " Diye sordu.Bende kollarımı göğsümde birleştirtikten sonra pencereyi işaret ettim.Ve Mark telefonunu cebine koyduktan sonra perdeyi açtı ve bir kez şey aşağıya baktı. " İyide burası biraz yüksek değil mi ? " dedi.Ve ben
de dayanamayıp " Of Mark. Hayır değil. Hem ben ordan kaç kere gece gece sevgilimle buluşmak için kaçtım." Dedim.Ve Mark hafiften gülümsedi. " Bak sen demek kaçamak yapıyordun. " Gülmemi tutmak istiyordum . Ama dayanamadım ve hafiften güldüm. "Tamam dalga geçme hadi atla. " Dedim. Mark aşağıya tekrar bakıp "Tamam ama umarım ölmem. " Dedi ve zıpladı.Sonra bende hemen pencereye koştum ve aşağı baktım.Mark yatıyordu.Acaba bir şey oldumu diye dikkatle bakarken Mark hızlıca kalkıp bana gülümsedi ve el sallarkende " Ohh, ölmemişim. " Dedi ve ben hemen pencereyi kapadım. Neyseki annem görmemişti. Ama güzel bir andı. Mark'ın yanımda olması hoşuma gitmişti.Ve sonra kapının çaldığını duydum.Ve odadan çıkıp hızla kapıyı açtım.Ve Emily gelmişti.O an ilk aklıma gelen annemin " Emily gelince konuşuruz. " Dediğiydi.Ve bir an heyecanlandım. Emily "Selam diyip içeri girdi."Ve odaya doğru suratıma bakmadan yürüdü. Bende peşinden girdim "İyiki çabuk geldin. " Dedim. Emily eteğini çıkarırken "O nedenmiş, bişi mi kaçırdım."Dedi.Bende "Yok, hem öyle olsa bende bilmezdim. " Dedim.Emily anlamayan gözlerle bana baktı "Ne demeye çalışıyorsun sen?"dedi.Bende kahkaha atarak "Tatlım,annemin bize söyleyeceği bir şey varmış . Banada söylemedi. Emily gelince konuşuruz dedi." Dedim.Emily bunu duyduktan sonra hızlıca giyindi, panduflarını ayağına geçirdi ve hemen topuzunu yaptı.Bunlari yaparkende "Bak şimdi çok merak ettim. Ne bu mesele ya acaba?" Dedi.Emily giyindikten sonra beraber aşağı indik. Annem mutfakta perdeleri açmış, yemek yiyordu. Bizi görünce hemen "Ah kızlar bende sizi yemeğe çağıracaktım."Dedi.Emily haşlanmış tavuk ve Reax sözünü görünce bir çığlık attı. Ona içimden küfür etmek istemiştim. Acaba neden bilmem😀.
Sonra beraber yemek yerken sessizliği ben bozdum "Annecim şu anlatacağın şey neydi?"Dedim heyecanli sesimle.Annem çatal tabağına kenarına bıraktı ve:
-A evet kızlar.Öncelikle bu çok önemli bir konu.
Annem bunu soyledikten sonra kalbimin atışı hızlanmıştı.
-Bakın, babanla boşandık. Bence artık bu ev biraz da büyük değilmi? Yani ben....
Daha fazla dayanamayacaktım ve:
-Nasıl yani anne? Diye bağirdim.
-Taşınacak mıyız?
-Evet kızlar maalesef.
-Peki anne bide nedenini söylesen.
-Bakın kızlar hem ev bize biraz büyük hemde şu an boşandığım, önceden yaşadığım adamla oturduğum evde yaşamak istemiyorum. Yani bir ev yeni bir hayat kızlar.
Annem bu sözcükleri söylerken adeta ağlayacaktim. Ve eminim ki evin büyük olması bir bahaneydi.Okulumu,arkadaşlarımı helede Mark'ı bırakamazdım."Anne bence bir daha düşün. "Emily de gözleri dolmuş anneme bakıyordu. Annemin patlicak gibi bir hali vardı. Derin bir nefes alıp "Bakın kızlar, ben bunu 1 gün değil 2 gün değil 2 hafta değil tam 1 aydır düşünüyordum.Lütfen beni kırmayın.Artık ben rahat bir nefes almak istiyorum.Camryn bugün sana bu yüzden işim var dedim.Evlere baktım.Taşınacağımız ev okulunuza uzak değil.Ancak gidiş gelişiniz zor olacağından isterseniz yarın okuldan sizleri aldıralım. "Dedi.Ben hemen atladım. " Hayır, olmaz . Ben gidip gelirim. Sıkıntı yok annecim. " dedim.Aslında belki biraz zorlanırdım ama katlanıcaktım. Sonra biraz sessizlik oldu ve Emily " Peki ne zaman taşinacacağız?"diye sordu.Annem "Sanırım haftaya kızlar.Yani olursa haftaya.Siz şimdiden eşyalarınızı toplamaya başlayın bence. "Dedi.

Gözyaşı KutusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin