Yangın!

16 14 0
                                    

Siyah uzun elbisemi ve topuklu ayakkabılarımı giydikten sonra kolyemi taktım.Ve Annie'nin bağırdığını duydum."Camryn,hadi geç kalacağız." Hızlıca çantamı aldım ve merdivenlerden inmeye başladım.Partiye 15 dakika kalmıştı.Mark dün akşam kendi evine gitmişti.Fakat o partiye gelmeyecekti. Çünkü müdür onu davet etmemişti.Emily salonda pijaması ve kitabı ile oturuyordu.Her zamanki gibi.O kitap okumaya bayılırdı. Kitap okumak onun için vazgeçilmez bir şeydi. Tabiki benim içinde.Emily'e el salladıktan sonra Annie ile kapıdan çıktık.
Parti salonuna ilerlerken rüzgar arada hafifçe esiyordu.Ama ılık esmesi çok huzur vericiydi.Annie kırmızı elbisesi , beyaz platform topuklu ayakkabıları ve başına taktığı papatya tacı ile çok şirindi.Kapıdan girdiğimizde Born şarkısının sesi geliyordu.İçerisi hafif sıcak ve oldukça büyüktü.Sohbet eden gençler, bilardo oynayan çocuklar , dans edenler, gülenler tam bir gürültüydü.Annie içki standını göstererek "Hadi birşeyler içelim."dedi.İçkilerimizi aldıktan sonra bir köşeye oturduk.Evet biliyorum,şu an diyorsunuz ki annesi ölmüş ve partide...Ama emin olun ki bu güzel birşey.Kafa dağıtmaya çalışıyorum.Şu an hayatımda 2.kez içki içiyordum.İlk içkimi bir sene sonu partisinde içmiştim. Aslında o günde annem izin vermemişti ama ben yinede içmiştim.Ve şu an izin alabileceğim kimse yok.Ama şunu bilinki bu kötü birşey."Eee, dans edelim mi?" Kafamı salladım ve Annie ile piste doğru ilerledik.Bir kaç kız kalçalarını sallayarak dans ediyordu.Ve öbür tarafta ise bir grup öğrenci içkiler ellerinde dans ediyorlardı.Pistin ortasına doğru ilerledik ve Annie hemen havaya girdi.Kafasını sallamaya, çığlık atmaya başlamıştı.Bende omuz silkip, ona uymaya çalıştım.Sonra bir ara arkamı döndüm ve kapıdan Mark'ın girdiğini gördüm. Heyecandan yanlışlıkla çığlık attım.Ve Annie'ye döndüm. Annie de gülümsedi ve pisten indik.Takım elbise ile onu ilk kez görmüştüm.Çok tatlıydı."Selam."dedim."Selam.Naber?"Dedi.Masamıza doğru ilerlerken "İyiyim.Ama sen nasıl girdin?Davetli miydin?" Diye sordum.Mark sandalyeye oturdu ve "Aslında davetli değilim.Müdüre gitmek istediğimi, hem nasıl olsa benimde önceden yurtta olduğumu söyleyerek ikna ettim."dedi müzik sesini bastırmaya çalışarak. Kafamı salladım.Annie heyecanla "Eee, napalım?"dedi.Sıkılmıştım. Partileri hiçbir zaman sevmemişimdir.Gürültü beni çok sinir eden bir şeydi.

15 dakika daha masada sohbet ettikten sonra lavabodan bir bağrış sesi duyduk. Herkes aynı anda o tarafa döndü.Ve yine bir çığlık sesi daha duyuldu.
"Aaaaaa!İmdat, yardım.Aaaaa"
Müzik sesi kapandı ve müdür hemen ayaklanıp mikrofonı aldı."Herkes dışarı çıksın.Hadi.Herkes dışarı!"
Hemen çantamı aldım ve koşmaya başladım. Annie önümden gidiyordu.Ve kapının altından çığlıklar ile alevler yükseldiğini gördüm.Bağırarak çığlık attım. Annie hızla bana döndü."Hadiii! Koşsanaa." Koşarken bir an aklıma geldi.Mark neredeydi?"Annieeeee!Anniee, dur." Annie arkasına döndü ve "Boşver şimdi, koş."Koşmayı bırakmıştım.Mark yoktu.Neredeydi?Başına bir şey mi gelmişti?Annie koşarken arkasına dönüp bağırdı."Neler Oluyor Camryn?Ölmek mi istiyorsun." Kısık sesimle bağırdım. "Mark yok Annieee! O nerede?"

1 hafta sonra...
Mark o yangından sonra ağır şekilde yaralanmıştı.Sağ bacağını kaybetmek üzereydi ve doktor acilen ameliyat olması gerektiğini söyledi.Bugün de işte o gündü.Ameliyat günüydü.Hergün okuldan dönünce ona bakmaya hastaneye gidiyordum.Ve her gidişimde de ona bir çikolata götürüyordum.Ama dün hastaneye gitmedim ve eve gidip biraz dinlendim.
Okuldan dönünce hemen üstümü değiştirdim ve Annie,Emily ile birlikte hastaneye gittik.
- Mark Johns,Mark Johns.Ameliyathaneye gidebilir.
Anonsu duyduğumuzda Annie ile aynı anda kafamızı kaldırdık. Ve odadan bir kaç doktorun çıkıp Mark'ın odasına girdiğini gördük.Annie'ye sıkıca sarıldım.Ameliyat 1 saat sürecekti ama gerçekten çok önemliydi.Annemden sonra bunu hiç mi hiç kaldıramazdım.
Ameliyatın bitmesine sadece 5 dakika vardı.Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki kendimde değildim neredeyse.Bunlar neden oluyordu?Çünkü onu gerçekten seviyordum.İnsan sevdiği için herşeye katlanır diye boşuna dememişler.
"Nasılsın?"Annie'nin omzundan başımı çektim ve gözyaşlarımı silip "Yani, iyiyim.Ama çok heyecanlıyım."dedim.Annie başını yana eğdi." Neden heyecanlısın sen ya?Olumsuz düşündüğünden oluyor bunlar hep."Dedi çatlak sesi ile. Dudağımı büzdüm. "Bilmiyorum.Herhalde." Sonra ameliyathanenin sürgülü kapısı açıldı ve içeriden elleri eldivenli bir doktor çıktı.Önümüze geldi ve durdu.Yaklaşık 15 saniye hiçbir şey söylemedi.Neler oluyor?Dayanamadım ve "Ne oldu?Mark iyi mi?Kötü birşey mi oldu?"Dedim panikle.Doktor kafasını kaldırdı ve önce bana daha sonra kardeşim ile Annie'ye baktı.
-Öncelikle şunu bilin ki, Mark'ın durumu iyi.Ancak bazı aksilikler var.
-Ne aksiliği?
-Mark bundan sonra maalesef ki tekerlekli sandalye ile hayatını sürdürecek.
Doktor yanımızdan ayrıldığı gibi sandalyeye çöktüm. Annie elini omzuma koydu ve "Sakin tatlım, sakin.Bak en azından daha kötü birşey olmamış. "Dedi.Gözlerimden yaşlar akarken "Nasıl daha kötü ya? Bu sanki çok basit bir şey. Hayatını tekerlekli sandalye ile geçirmek çok kolay sanki.Yürüyememek , hep birilerine muhtaç olmak... "

Gözyaşı KutusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin