Unutmamız Lazım...

26 15 2
                                    

O gün hastaneden morarmış gözlerimle dönerken Annie de bizim evde kalmak istedi.Eve gittikten sonra saatlerce sessiz ve sıcak salonda kahvelerimiz ile oturduk. Sohbet ettik.Yakında cenaze olacaktı. Bunları düşünmek bile kötüydü. Ya bir düşünsenize?Sizi 9 ay karnında taşıyan, senelerce büyüten, sizin her şeyinize katlanan kişi o.Anneniz ya...

Ertesi sabah kalktığımda hemen aynaya baktım.Solmuş ,sivilceler çıkmış bir cilt ve hafif morarmış gözler.Okula gidecektim.Ama belki 3.derste dönebilirdim.Böyle bir durumdayken tabiki halime önem vermeyecektim. Hemen altıma siyah bir pantolon, üstüme ince bir kazak ve yağmurluk giyerek aşağı indim. Tek kol taktığım çantam yinede bana ağırlık veriyordu. Aşağı indiğimde Annie'nin mutfakta kahve içtiğini gördüm.Sıfır makyaj ve uykulu gözler.Anlaşılan herkes bu olaydan aşırı etkilenmişti.Annie beni görünce kafasını kaldırdı ve yorgun sesiyle "Günaydın.Nasılsın diye sormak istemiyorum. Ama sorucam. Nasılsın?"dedi.Onun yanına gittim ve bir sandalye çektim. "Ahhh.Nasılım diyebilirim ki.Yorgun,halsiz,bitkin ve tabiki yalnız.Şu an resmen ailemiz yok oldu. Sadece ben ve Emily kaldı.Ah,keşke babam burda olsaydı." Annie'nin gözleri dolmuştu. "Tatlım yapma böyle.Kendini daha fazla üzüyorsun. Bizlerde senin aileniz. Ben, Mark,öğretmenlerin...Bak şöyle düşün; Yeni bir sayfa,yeni bir hayat.Her şey daha güzel olucak.Bu evden de herhalde taşınırız.Başka bir evde sen,ben ve kardeşinle yaşarız. Hatta Mark da gelir." Gözümden bir kaç damla yaş akmıştı.Annie taşınırız diyince aklıma bizim ev işi geldi.Nasıl bir eve taşınacaktık? Neredeydi?Annem parasını ödemiş miydi? Off.Hayat artık bizlere daha zordu sanırım.Bunları düşünürken Emily aşağı pijamalari ile indi.Dağınık topuzu ve şişmiş gözlerinden yorgun olduğu çok belliydi."Günaydın.Abla ben bugün okula gitmicem. Hatta belki birkaç gün gitmem. " dedi ve bende başımı salladıktan sonra odasına gitti.Onun yaşı benden daha küçüktü.Ayrıca o anneme her zaman daha bağlıydı.Bir kere kışın annem ile üçümüz kızağa gitmiştik.Emily üşüdüğünden otelde kalacağını söylemişti. Daha sonra annem karda düşmüştü. Ve bacağı çatlamıştı. O gün Emily sadece bana bağırmıştı ve suçu bana atmıştı.Annem iyileştikten sonra bile günlerce ağlamıştı.

Annie kahve kupasını tezgaha koydu ve çantasını taktı.Bende hemen kalktım. Çantamı ve anahtarlarımı alıp çıktım.Müdürlerin yurt hakkında ne diyeceklerini merak ediyordum.Biz hala yurtta mı kalacaktık?

İlk teneffüs müdür benim sesimi anons etmişti.Müdürün odasına giderken koridorda herkesin fısırdaşdığını duydum.Müdürün odasına girdim, müdür elindeki kağıtları masaya bıraktı ve ellerini birleştirdi. "Otur Camryn." Yumuşak koltuğun ucuna yavaşça oturdum. "Tatlım, öncelikle geçmiş olsun.Sana bir kaç soru sorucam. Ve bana net bir cevap verirsen sevinirim."Dedi.
Sesimi düzelttim ve kafamı salladım.
"Öncelikle, ilk sorumu tahmin ediyorsundur.Yurtta kalmaya devam etmek istiyor musun?"dedi çatlak bir sesle.Benim için zor bir soruydu ama cevabım belliydi. "Hayır, kalmak istemiyorum." Müdür başını salladı."Pekala. O zaman ismini kayıtlardan birazdan silerim.Daha sonra, okulumuzun sana bir destek vermesini ister misin?" Konudan sıkılmıştım."Aslında pek bir ihtiyaca gerek yok.Ben Annie ve Emily ile bir eve taşınacacağız.Ve orada yaşamaya devam edeceğiz. "Müdür eline bir kaç kâğıt aldı ve içinden bir şeyler okudu.
"Hmm.Bu sizin için zor olmayacak mı?Bu genç yaşlarınızda. "Koridordan bir bağırış sesi duydum ve umursamayarak "Sanmıyorum.Zaten yapacak başka bir çözüm de yok."Dedim.
"Tamam.E, o zaman Annie'nin de ismini kayıtlardan siliyorum. " dedi.Nazikçe başımı salladım.
"Son olarak , bak Camryn.Seni zor bir hayat bekliyor.O yüzden her zaman kendine dikkat et ve kendini koru.Umarım ki bu olay seni derslerinde etkilemez.Sen sadece bütün bunları düşünmemeye çalış.Kardeşine de aynılarını söyle lütfen.Ve bir problemin olursa lütfen hemen bana gel." Dudaklarımı birbirine bastırdım. " Peki,teşekkürler."Dedim ve hızla odadan çıktım.

Gözyaşı KutusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin