1 - Çalışmak
Ne kadar çok çalışırsanız, o kadar başarılı olursunuz. Bu konuda ne kadar çabuk ve ne kadar başarılı olacağınız da tamamen size bağlıdır. Haftada bir çalışacağınıza her gün çalışırsanız daha hızlı ilerleteceğiniz kesindir.
Bu konuda ne kadar hızlı ilrlemek istediğiniz tamamen size bağlıdır.
Bunu da söylediğimize göre şimdi rahatlayın ve acele etmeyin. Bunu aceleye getirmek ya da zorlamak sizi bunaltır. Heyecanlandığınızı biliyorum, ama saatlerce çalışmak sizi tükettiğiyle kalır.
Kendinize ve yeteneğinize odaklanın. Başkalarına değil... Unutmayın ki sizin istediğiniz, zihninizi geliştirmek ve sahip olduğunuz güçleri kullanmayı öğrenmektir.
2 - Hayal Gücünüz
Telekineziyi öğrenirken çoğu kimsenin karşılaştığı en büyük güçlük kendilerini bunu yaparken hayal edememeleridir. Bu düşünce şu kısıtlayıcı düşünceyi yaratır: Demek ki bu yapılmaz.
Zihin gücünüz gibi bir kavramı ve düşüncelerinizle cisimleri hareket ettirebilme yeteneğini aklınızın alması zor olabilir. Yapmakta olduğunuz da önünüze yeni ufuklar açılana dek içinde bulunduğunuz kısıtlamaların sınırlarını zorlamaktır.
Yabancı topraklara doğru atılan ilk adım hep zordur.
Ama o ilk adımı attığınız zaman bunu tekrar tekrar yapabileceğinizi anlarsınız.
Her yaptığınızda da gitgide daha başarılı olursunuz. İlk birkaç sefer hep en zorudur, ne kadar çok yaparsanız o kadar kolaylaşır.
Çoğu insan bu tip şeylerin yapılamayacağına dair kısıtlayıcı düşüncelere sahiptir, bu nedenle daha başlamadan pes ederler. Daha denemedikleri halde çoktan umudu kesmişlerdir.
Unutmayın ki aradığımızı buluruz... Zihnimiz baskın düşünceye göre ilerler. Yani bunun mümkün olmadığına inanan diğer tüm o insanlar sadece kendi aradıklarını görürler ve karşılarına açıklanamayan bir şey çıktığında da şöyle düşünürler: Burada bir hile olmalı.
Burada göze hemen çarpmayan ya da anlamadıkları bir şeyler olup olmadığını incelemeye gönülleri olmadığı için hemen bunun mümkün olmadığını söylerler ve böylece bu onlar için "imkansız" hale gelir.
Siz bu yapıda değilsiniz, biliyorum, çünkü bu yazdıklarımı okumaya zahmet etmezdiniz... Bu bölümün başında bahsettiğim gibi kuşkularınızı askıya aldınız. Bunun gerçekleştiğini bir defa görünce de, eski fikirlerinize asla dönmeyeceksiniz.
Şimdi bunu aklımızda tutarak cisimleri hareket ettirmeye başlayalım.
İşte beklediğiniz an geldi.
Adımları ve kavramları öğrendiniz, şimdi bunları uygulama zamanı.
Bu noktadan itibaren, açıklanamaz olarak nitelendirilebilecek şaşırtıcı şeyler göreceksiniz. Bunlar inanması güç şeyler olsa da gerçektirler.
Joseph Dunniger'in sözüyle fikrimizi sabitleyelim: "Açıklamaların gerekliliğine inanmayanlar için inananları hiçbir açıklama tatmin etmeyecektir."
Zamanla zihniniz yeni olanaklara açılmaya başladıkça kendi yetenekleriniz gelişmeye başlayacaktır. Kendi yaşamınızdaki değişikliklerin ve yapabileceklerinizin farkına varmaya başlayacaksınız.
Bunları da söyledikten sonra, işte küçük bir cismi zihninizle hareket ettirmenin ilk bebek adımı. Daha emeklemeye bile başlamadığımızı unutmayın, daha hareket etmeye yeni başlıyoruz. Diğer her şeyi üzerine inşa edeceğimiz temeli atıyoruz.
İşte size gerekenler;
- Bir lamba
- Bir anahtar
- 14-16 cm kadar ip
- Bir parça beyaz kağıt
1. Adım - Anahtarı ipe bağlayın
2. Adım - Lambayı yanınıza beyaz kağıdı da önünüzde düz bir yüzeye yerleştirin ki beyaz kağıt üzerine yarı gölge düşsün.
3. Adım - İpe bağladığınız anahtarı elinize alın ve baş parmağınızla işaret parmağınız arasında tutarak, dirseğiniz masanın üzerinde olacak şekilde kağıdın üzerinde tutun. Gölgenizin anahtarın gölgesini kapatmamasını sağlayın.
Hareket ettireceğiniz ilk cisim olarak bir sarkacı seçmemizin nedeni, gölgesi sayesinde sarkaçtaki değişiklikleri gözle görecek olmanızdır. Bir taştaki ya da başka bir cisimdeki belli belirsiz değişiklikleri görmek zordur.
Elde etmek üzere olduğunuz gözle görülür başarıya şahit olarak, bunun gerçekten mümkün olduğunu BUNU YAPABİLECEĞİNİZ fikrini pekiştirmiş olacaksınız. Daha yeni başlamakta olduğunuz için elde ettiğiniz her bir başarıyı pekiştirmek istiyoruz ki bunu yapabileceğinize dair inancınız artsın.
Sonuç almaya başlayana kadar, "İşe yaramıyor" demek ve pes etmek çok kolaydır. bu fikir aklınıza düştüğü anda da, yeteneğinizi yok etmek için başka hiçbir şeye ihtiyacınız kalmıyor. Yani zihninizde o olumlu pekiştirmeyi yaratabilmek için hızlı sonuç almak önemlidir. Bende başarma hızınızı olabildiğince arttırmak istiyorum.
Bunu aklınızda tutarak, sarkacı kağıdın biraz üzerinde (2-3 cm) tutun ve ip size fazla uzun geliyorsa mutlaka kısaltın.
Kolunuz havada asılı kalmamalı.
Derin bir nefes alın...
Ve başlıyoruz...
Sarkacın belli bir yönde sallandığını hayal etmeye başlayın. Sarkacın o yönde sallandığı görüntüyü zihninizde tekrar tekrar oynatın. İleri geri sağa sola. Sarkacı hareket ettirmek için kolunuzu ya da parmaklarınızı kullanmayın, yalnızca zihninizi kullanın. Sonra ileri geri ya da sağa sola sallanmaya başladığında saat yönüne ya da saat yönünün tersine dairesel bir hareketle sallandığını hayal edin. Yönünü değiştirebildiğinizi fark edeceksiniz. İşte oldu yapıyorsunuz!
Ne yöne sallanmasını istediğinizi gözünüzde canlandırmaya devam ederken, sizi, yönünü dilediğiniz zaman nasıl değiştirebileceğinizi anlamaya davet ediyorum.
İstediğiniz yönde hareket etmesi için niyetinizi sabitleyin. Çoktan o yönde hareket etmeye başladığını gözünüzün önüne getirin.
İşte oluyor şimdi sarkacın o yönde hareket etmeye başladığını göreceksiniz.Şimdi bakalım sadece zihninizi kullanarak bu hareketi durdurabilecek misiniz?
Sarkacın kağıt üzerinde durduğunu ancak o durağan imgeyi zihninizde tuttuğunuz sürece hareketsiz kalacağını gözünüzün önüne getirin.
Sonra hazır olduğunuzda, sadece hareket ettiğini düşünerek sarkacı tekrar harekete geçirebilirsiniz.
İşte oldu... Anladınız.Tebrikler az önce ilk defa zihninizle bir cismi hareket ettirdiniz.
Az önce ne başardığınıza bir bakın. Artık bir düşüncenin bedeninizin içinden titreşmesini ve bir cismi hareket ettirmesini tecrübe edindiniz. Şu anda başarının için kendinizi takdir etmeniz önemlidir. Zihninizi nelerin mümkün olduğuna dair şartlandırıyorsunuz ve ilk adımı attınız. Bunlar bebek adımlarıdır... Zihinsel titraşimlerinizi dışarıya yansıtmada geliştikçe, cisimlerle fiziksel olarak temasta olma ihtiyacınız azalır.
Az önce başınıdan geçenler "ideomotor tepki" denilen şeydir. Sarkacı hareket ettirmek için bilinçaltınız bedeninizden geçen titreşimler gönderir. Bu titreşimler bir masaya vuran elinizdeki enerji gibidir ve bedeniniz de içinden geçen titreşimlerin bardaktaki suyu hareket ettirdiği masa gibidir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TELEKİNEZİ
Non-FictionÖğrenme ve okuduklarınızı uygulama vakti. Siz de yapabilirsiniz... Doğa sıradandır, akıl ise üstündür. Aklınızla doğaüstüne çıkabilirsiniz...