İlk Kabulleniş

302 24 10
                                    

Merhaba !
Uzunca bir süre yazmadım ama anlık bir kararla bu sabah, devam etme kararı aldım. Hala burada mısınız ve ya bana ne kadar kızgınsınız bilmiyorum :( Ama anlayış göstereceğinizi de biliyorum.Bugüne kadar verdiğiniz tüm destekler için teşekkür ederim. Devam etmek için daha fazlasına ihtiyacım var..

Umarım beğenirsiniz.

Sevgiler,
Simge

Dudakları dudaklarıma değecekken, son anda elimi aramıza bir duvar gibi ördüm. Dudaklarım yerine elimi hissettiğin de, şaşkınlıkla mavi gözlerini kırpıştırdı.

Hala üzerimde olduğundan, kalkması için kıpırdandığım da, ani bir hareketle, üzerimden kalktı.

Koltuğa oturup, başını ellerinin arasına aldı. Beni görmediğini bilmenin verdiği rahatlıkla onu bir süre inceledim.

Şimdi ne olacaktı ? Zaman zaman aklıma düşen şüpheler doğru çıkmıştı ve bu olmasını en son istediğim şeylerden biriydi.

Atakan'ı çok seviyordum evet ama bu onun düşündüğü gibi bir sevgi değildi. Ne yapmam gerektiğini bilemez halde, dizlerimi kendime çektim. Gitmeli miydim ? Bilmiyordum. Gitmek istiyor muydum ? Kesinlikle hayır.

Yeterince zor zamanlar geçiriyorken, Atakan'ın yokluğuyla, sarsılacağımı biliyordum.

Uzunca bir süre süren sessizliğin ardından, yavaşça başını kaldırıp bana baktı. Gözlerime bakmıyordu.

"Ben.. Özür dilerim.." Dediğin de, içimi çektim.

Kahretsin ! Sesi titriyordu. Önemli değil diyemezdim çünkü önemliydi.

"Atakan.." Diyebildim sadece. Adını duyunca, gözlerini gözlerime sabitledi. Acı çeker gibi bir ifadesi vardı.

"Bana bir şans veremez misin ?" Diye sordu. Bu gecen bir kaç dakika içinde yaşadığım ikinci şoktu. O anda doğru olanın gitmem olduguna karar vererek, oturduğum yerden kalktım. Yüzüne bakmadan,

"Gitsem iyi olacak.." Diye mırıldandım. Kolumdan tuttu. Göz göze geldiğimizde, duymakta güçlük çekeceğim bir şekilde,

"Lütfen Devrim. Gitme.." Dedi. Mavi gözleri çaresizlik ve umutla karışık bana bakıyordu. O beni bunca zaman bir kez olsun yalnız bırakmamıştı.

Verdiğim karara şaşırarak, aniden ona sarıldım. Önce şaşırsada, ellerini belime dolayarak beni iyice kendine çekti. Bir kez daha anlamıştım. Atakan benim için huzurdu.

Bir süre bu şekilde kaldık. Yavaşça geri çekildiğimde, istemeyerekte olsa oda kendini çekti.

Bir müddet hiç konuşmadan oturduk ama konuşmamız gereken şeyler vardı. Hemde çok ciddi şeyler.

Doğru kelimeleri aradım fakat bulamamıştım. Bu nedenle akışına bırakmaya karar vererek boğazımı temizledim.

"Konuşmamız gerek.." Dediğim de, bana baktı. Bir süre cevap vermedi.Nihayet konustuğunda,

"Bu gece her şeyi unutsak olmaz mı ? Sadece bir gece olsun bana hayalimi yaşatamaz mısın ?"

"Hayalin ?" Diye sordum. Başını sallayarak uzanıp elimi avucuna aldı.

"Benim tek hayalim sensin Devrim." Dediğin de, refleks olarak elimi hızla çektim. Boş kalan avucuna hüzünlü bir bakış atarak gülümsedi.

"Bu kadar mı iticiyim senin için ?"diye sorduğun da telaşla başımı olumsuz anlamda salladım.

"Hayır Atakan saçmalama.Konu bu değil.." diyebilmiştim sadece. Bir kaç saat önce suratıma telefon kapatan insanı sevdiğimi söyleyemezdim sonuçta.

"Konu ne o zaman Devrim ? O mu ?" dediğinde, kimden bahsettiğini ikimizde çok iyi biliyorduk.Beni çok iyi tanıdığı için gözlerimi kaçırarak,

"Hayır.." dedim.

"Bana yalan söyleme !" Diye kükredi. Normalde ona karşılık verirdim ama kendimi o kadar güçsüz hissediyordum ki, yalnızca içimi çekmekle yetindim.

"Allah aşkına neden o ? Neden ben değilde o ? Seni hak etmiyor o !" Diyerek kükremesine devam ederken bende susmaya devam ettim. Verecek bir cevabım yoktu. Neden O ? Bu soruyu bende milyonlarca kez sormuştum kendime. Aşk nedensiz değil midir zaten ? Kafamı salladım.

"Atakan, seni seviyorum. Seni gerçekten çok seviyorum ama bu öyle bir sevgi değil. O olmasaydı da, durum değişmezdi. Çünkü ben senin gibi bir dostu, biteceğini bildiğim bir ilişki için kaybedemem." Dedim. Söylediklerim doğruydu. Yüzüme baktıktan sonra uzanıp tekrar elimi tuttu. Bu defa elimi çekmedim.

"Bizim ilişkimiz bitecek bir ilişki olmaz Devrim. Ben seni asla yarı yolda bırakmam. Sana asla yalan söylemem ya da seni incitmem. Seni ölene kadar seveceğim. Yemin ederim, seni sevmekten asla vazgeçmem ben. İstesem de yapamam ki." Derken sesi azalmıştı. Sanki iyice anlamamı ister gibi tane tane konuşuyordu. İçimi çektim.

Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Evet, bu gece Kadir'le ilgili içimde beslediğim son umutlarım da, solmuştu. Ama ne yazık ki sevgim, hala aynı yerde duruyordu. Kadir benim için ölümcül bir hastalıktan farksızdı. Bende O'nu ölene kadar sevecektim Fakat bunu yüksek sesle dile getirmedim.

Beni biraz daha kendine çekerek, bacaklarının arasına alıp, sarıldı. Kendimi geri çekmedim. Atakan'ın kollarında huzurluydum ve içten içe benim için doğru insanın o olduğunu çok iyi biliyordum.

"Sana onu unutturmama izin ver.. Bunu yapabilirim.." Diye fısıldadığın da,ona biraz daha sokuldum. Ve anlık bir kararla cevapladım.

"Unuttur o Zaman.."



Yasak ElmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin