Gözüme batan güneş ışınlarıyla gözlerimi yavaşça açtım. Ben uyanmayacaktım ama bugünün okul olması beni yatağa daha çok mıhladı. Açıkçası okulda soğuk nevale olarak geziniyordum. Kimse ile ne iletişime geçmek, göz teması bile kurmayı sevmezdim. Yavaşça ayaklarımı yatağımdan sarkıttım. Yüzümü sıvazladım,odamdaki tuvaletini islerimi hallettim. Mutfaktan sesler geliyordu kahvalti ediyor olmalılardı. Migdemin isyanlarını dinleyip atıştırmak için bende mutfağa gitmeye karar verdim. Annem güler yüzü ile "günaydın gece" dedi. Onun kadar tebessüm edemesemde tebessüm etmeye çalışıp "Gunaydin"diye mırıldandim. Sofradaki yerime geçtim annem çayımı doldurdu. Kapının kapanma sesi ile üvey abimin uyandığını anlamıştım. Rahatsız bir şekilde kıpırdadım. Üvey abim şenşakrak bir şekilde içeriye girdi. "Günaydın fistik" diyerek salamdan bir dilim aldı. Anneminde yanağını sıkıp onada günaydın dedi. "Günaydın" diye mırıldandim. Bana fıstık demesini sevmiyordum. Tuzluğu alacakken o da uzandı ve elimi okşadı. Bunu sürekli bilerek yaptığını biliyordum. Elimi hızla çektim bana iğrenç bir şekilde sırıtıyordu kim bilir neler düşünüyordu ondan nefret ediyordum. Daha fazla dayanamayıp masadan kalktım, ve odama gittim. Dolabımdaki okul üniformasını çıkardım, giymek için yatağa bıraktım. Üstümü çıkarıp katlayıp koyacakken kapının açıldığını ve ayni hızla kapandığını duydum. Hemen arkamı dondum üvey sapık abim mert pis pis sırıtıyordu. Gözleri vücuduma kaydığında gözlerinin karardığını ve nefesinin hızlandığını hissettim. Ne vardı vücudumda da bu kadar bakıyordu gözlerimi vücuduma indirdiğim de üstümü çıkarmıştım ona bakıyordu kahretsin! Üstümde sadece sütyenim vardı tişörtümü almak için uzanacakken,benim elimi tutup duvara yasladı. Korkuyordum "çok güzelsin gece" dedi nefes nefese dudakları boynuma indiğinde "yapma" diye fısıldadım ve itmeye çalıştım şerefsiz üstüme kendini daha da bastırdı. Gözlerimden sicim sicim yaslar akıyordu. Bağırmaya başladım "ANNEE" eliyle ağzımı kapattı ama annemin duymuş olduğunu biliyordum çünkü mutfak hemen yandaydı küçük bir evdi zaten. Annem anında içeri girdi "Napıyorsun mert yavrum bırak kardesini " mert bana hem koyulaşmış arzulu hem öfkeli gözlerle bakıyordu ondan gerçekten nefret ediyordum. Mert odadan bir hışımla çıkınca kendimi yere bırakarak ağlamaya başladım. Annem boyle tacizlere uğradığımı biliyordu ve ses çıkarmıyordu o da odadan çıkınca hemen altına siyah kot üzerine de borda kazak giyip evden koşar adımlarla çıktım. Koşuyordum ağlayarak. Benim gerçek annem beni neden boyle insanlara bırakmıştı? Vicdani nasıl rahat etmişti? Bu sorulara hicbir zaman cevap bulamıycaktım belki de. Hergun ölmek için yalvarırken hala neden yasıyordum bu cehennemde! Koşturmaya devam ettim nefesim kesilene kadar.
Yine uçurumun kenarındaydım. Artik özgür olmak istiyordum orda uçabilirdim kanadımı kimsecikler kıramazdı dokunamazdı dahi. Bir adim daha attım ben ha varmışım ha yokmuşum ne fark ederdi ki? Ne için yasıyordum? Mutsuzdum. Çevremdeki insanlara negatif enerji veriyordum. Hala neden bu boktan hayatta yasıyordum? Bir kus kadar özgür olan gece. Kulağa gelen en güzel kelimeydi ve uçurumdan kendimi bir kus olmak için bırakmıştım.Merhaba arkadaşlar hikayemi kimse okunmuyo birileri okusun diye de yazmiyorum zaten kendi yazdığım hikayede kaybolmak herşeyden daha zevk verici lakin birçok wattpad kitabi okudum benim kurguma benzeyen hic görmedim açıkçası ben bir okuyun derim :).