5.Bölüm

44 6 3
                                    

Emir'in beni niye almaya geldiğinide anlamış olmuştum, halbuki ben sabah öylesine diyor sanıyordum. Onu kırmamak adına denemiş ve almıştım.Hala ona yapacağım suprizi merak ediyordum , ne yapsan sevinirdi, düşün düşün eve gelmiştik.Emir direk salona geçerken bende odama geçip üstümü değiştirdim.Banyoya baktığımda temiz havlu kalmamıştı eğer artık bu evin kızıysam evle daha çok ilgilenmeliydim, hafta sonu bi temizlik yapsam hic fena olmazdı.Emir evde bi yabancı görmek istemdiği için temizlikçi istemiyordu.Zaten ilerleyen zamanlarda benim yaptığım temizliği beğenmiycek ve illaki temzilikçi alcaktı eve ,ama o zamana kadar ellerimden öperdi.
Eskiden halam ve eniştemin odası olan odaya geçip temiz havlu aramaya başladım.Çekmecelere bakarken kenarda parlayan gümüş saat dikkatimi çekmişti , ama hasar almış, kazada eniştemin üstünde olmalıydı her zaman üstünde taşırdı zaten, iyi bir bakıma ihtiyacı vardı.O saat enişteme babasından kalmış onada onun babasından kalmıştı.Oda Emir'e bırakacaktı, küçükken emirle bu saat için kavga ettiğimizi bile bilirdim.Bir kere elimize alabilmek için , evet bulmuştum süpriz bu olacaktı saati yaptırıp Emir'e süpriz yapacaktım, o saat bizim çocukluğumuzdu eminim buna çok sevinecekti.İlk iş yarın bu işi haletmek olacaktı saati alıp hırkamın cebine attım..

Savaş'tan..

Arabayı park edip yıkık binaya ilerledim, bizimkiler burda olmalıydı genelde burda takılırdık dışardan yıkıktı, ama içerisini herkez zevkine göre döşemiş adam etmiştik, kimi bilardo masası kimi spor alet ve edavatını getirmişti oyun konsolu bir iki koltuk ve birkaç şeyle baya iyi durumdaydı.Girdiğimde hepsi bir köşedeydi, Berk yoktu ama umrumda değildi şuan aklım Aylin ve sevgilisindeydi.Demek kimseyle konuşmamasının sebebi buydu, baya sadık bi sevgili olmalı, içimden çocuk cok şanslı diye geçirmeden edemedim, böyle düşünmeme rağmen Aylin'e olan sinirim geçmemişti, neydi bu niye böyle olmuştum.Kendime küfürler savururken Berk gelmiş ve direk karşıma oturmuştu.
Diğer çocuklara "hadi gidin siz biraz dolanın bizde geliriz" dedi Mertle tuna bizden küçüktü ve söz dinlerledi.Ama çocukları ne diye gönderdiğini anlamamıştım.
"Anlat"
"Neyi?" dedim.
"Hadi ama Aylin'i neden takip ettiğini, onu bi çocukla gördüğünde ise neden bu hale geldigini" deyiverdi bir çırpıda, özetlemişti.
"Bilmiyorum" dedim.
"Kıskandın" deyip arkasına yaslandı, gözlerimi iri açıp sinirli sinirli baktım umursamadı.
"Sen takibi bıraktıktan sonra ben devam ettim, aynı eve girdiler ve büyük ihtimalle de beraber yaşıyorlar" dedi.
O an kan beynime şıçradı.Neden bilmiyordum ama Aylin'i sürekli görüyor her halini biliyor olması fikri , canımı sıkmıştı.
"Ve üzgünm dostum ama sen iki gündür gördüğün kıza aşık oldun" dedi.
Yüzüne bile bakmadam çıktım ordan, nereye olduğunu bilmeden sürüyordum , bu olamazdı sevgilisi vardı ve sevgilisi olan bir kıza aşık olamazdım.Buna bi son verecektim hemde şimdi!

Aylin'den..

Sabah okula giderken saati yanıma almayı unutmamıştım.Okul bahçesine girdiğimde savaşın arabası yok digerleri gelmişti ama yoktu, beni neden bu kadar ilgilendirdiğini bilmiyordum, hoşlanıyor olabilirmiydim? Bu düşünceyi kafamdan atmaya çalışıp sınıfa girdim sınıftada yoktu, yerime geçip orturdum.Biraz sonra kapı açıldı ve tayfasıyla sınıfa girdi.Yüzüme bile bakmadan yanıma oturup kafasını sıraya gömdü.Neyi vardı acaba merak etsemde sormadım, terslerdi büyük ihtimalle.
Sınıfın kapısı tekrar açıldı ve Alp Hocayla birlikte girdi.Bana bakarak "Günaydın" dedi bu çocuk cidden yüzsüzdü. Şavaş bi o an kafasını kaldırdı, ondada sadece Alp'e baktı, ben yokmuşum gibi davranıyordu, o ders öyle geçti onu düşünmeyi bırakıp Emir'i düşünmeye başladım.Sevinicekti elbette ama önce onu yaptırıcak bir yer bulmam gerekiyordu İstanbul'da yeniydim ve evle okul arasında başka bir yer bilmiyordum.Diğer dersin sonunda selin geldi yanıma, dün neden onu beklemediğimi sordu, Emir'in almaya geldiğini söylediğimde üzülmüştü.Bunu da çaresine bakılacaktı ama simdi değil.Tüm bunları konuşurken savaş'ta yanı başımızda uyuyordu, yada numara yapıyordu bilmiyorum.Selinle kantine indigimizde ona saat mevzusunu bahsettim annesinin bu aralar yoğun olduğunu okul çıkışında kardeşine baktığını dile getirdi.Zorlamadım ne yapacağımı bilmez halde kalmıştım ki,
"Savaş'a söyle o kesin biliyordur bir yerler en azından kazıklanmazsın, ve saat zarar görmez kıymetli birşeymiş madem"
dedi.Bu fikri düşünmeden eledim, o uyuzdan hiçbir şey istmezdim.Cift karakterli biri olduğunu düşünüyordum, bi öyle bir böyleydi, gerek yoktu o yüzden.

Savaş'tan..

Dün olanlardan sonra sahile gitmiş sabaha kadar içmiştim.Yinede kafamdan atamamıştım.Sahilde sızdığım için Berk gelip beni almıştı, arabamda orda kalmıştı.Okul bahçesine giridigimizde bizimkiler dışarda sigara içiyorlardı bende ders saatine kadar koltukta yayılıyordum.Okul kapısında Aylin'i gördüm, hayret dünki sırık yoktu yanında önce bizimkilere baktı daha sonra arabalara bilmesem beni arıyor sanırdım.O sınıfa geçtikten bir süre sonra bizde girdik.Girer girmez yatmıştım, gözleri üzerimdeydi ama bakmıycak görmiycektim.Hoca sınıfa Alp denen gereksizle gelmiş ve o gereksiz Aylin'e günaydın demişti.Tenefüste selin denen kız geldi dün neden onu beklemediğini sordu, "Beni Emir almaya geldi" dedi, bizim sırığın adı Emirmiş!Olsun sırık daha iyi durmuştu üstünde.Daha sonra kalktılar gittiler.

Ders zili çaldığında Aylin hanım geldi yanıma oturdu, ama surekli kıpıdıyordu bir derdi vardı ama neyse..
"Savaş" dedi, hah beklenen çıkış
"Evet" dedim başımı kaldırmadan,
"Senden birşey isteyebilirmiyim?"dedi
"Söyle" dedim sesimi buz gibi tutmaya çalışarak başardığımıda düşünüyorum, çünkü duraklamıştı biran.
Daha sonra elinde çok değerli bir saat olduğunu ve bunun bakıma ihtiyacı olduğunu ve bir yer bilmediğini ona yardımcı olup olamayacağımı sordu.
"Olur" dedim, ne dedim ben ya hayır demeliydim onunla daha fazla vakit geçirmemem gerekiyordu.
"Çok teşekür ederim savaş " deyip koluma dokundu, üpermiştim, uzun zamandan beri ilk defa bir kızdan bu kadar denli etkileniyordum, Burcu dan sonra yani.O sınıfta kalmamış üniversiteyi yurt dışında kazanmış ve beni bırakıp gitmişti. Tek kelime "Üzgünüm" demisti.
Son derse kadar uyumuştum. Son dersinde bitmesiyle hemen sınıftan çıkmıştım.

"Savaşş" duyduğum sesle arkamı döndüm Aylin'di bu döndüm ve yüzüne bakmaya başladım.Birşey söylememi bekliyor olmalıki sadece bakıyor konuşmuyordu "Evet" deyip sesli bir şekilde nefesimi dışarı verdim.
"Bugün gidermiyiz antikacıya" dedi, "Bakarız"dedim bir gözüm de koridordakilerdeydi alışılagelmiş bir durum değildi bir kızla beş dakikadan fazla konustugum görülmemişti.Kızlar bana erkekler Aylin'e bakıyorladaki ki bu sinirlenmeme sebeb olmuştu."Ya savaş hadi" dedi galiba tam olarak dinlemesemde böyle bisey demişti. "Bakarız dedim ya Aylin uzatma!" diye bağırdım.Gözleri dolu dolu olmuştu, arkasına bakmadan ilerlemeye başladı. Bende ardından tabi "Aylin, aylin aylin tamam be kızım koşturma beni peşinden" deyip kolunu yakaladım gözleri hala dolu dolu kaşlarını da çatmış " bana kızım deme oğlum" dedi " Haa" dedim " sen de bana oğlum diyemezsin" sempatik bir gülüş gönderdim, tabi başarabildiysem ki çok sinirliydim köşedeki çocuk Aylin'i gözüyle yemişti.Biran önce Aylin'i göndermek şu çocuğu halletmek istiyordum, tekrar konuşmasına imkan vermeden " Hadi be kızım tamam sen git ben seni alırım"dedim, "sen adresi at ben geliyim" dedi.Tabi ya Emir bey görmesin, daha çok sinirlenmiştim onada tamam lan onada tamam ama git artık demek istedim ama sadece başımı salladım.
"Yaşasın Emir çok sevinicek ".
Uzun süre beynimde yankılanan cümle buydu iste! "Emir çok sevinicek!"

Kapalı KutuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin