8.Bölüm

43 7 2
                                    

Aylin'den..

Gece Emir'le biraz ağlaştıktan sonra beni bir çocuk gibi yatırmıştı.1 saat sonra tekrar odama uğramıştı beni uyuyo sanmıştı, bende bozmadım.
Eliyle saçlarıma dokundu yorganımı düzleltip çıkmıştı.Onun bu hali buraya gelme sebebimi hatırlattı o yalnızdı ve ben bugün onu bir kez daha kaybetme korkusuyla yüz yüze getirmiştim.
Artık kimse yoktu benim için Emir'den başka..
Alarm ötüyordu bütün gece düşününce çok çabuk sabah olmuş gibi geliyordu.Oflaya poflaya indim yataktan, banyoda işim halletikten sonra formamı giydim saçlarımı topuz yapmıstım, göz altlarım çökmüştü ama kapatma gereği duymadım.Kime güzel gözükcektim sınıftaki bebeleremi hıhh.
Aşağı indiğimde Emir hali hazırda beni bekliyordu, başıyla masayı işaret etti kahvaltı hazırlamıştı ama canım istemiyordu.Hayır anlamında başımı salladım.
"Peki o halde çıkalım, bundan sonra seni ben bırakıcam hem bu sayede bende düzenli okula gitmiş olurum" dedi.
"Tamam" dedim.Tam çıkmak üzereyken kolumu yakalayıp "Kendine gel, ve toparlan seni akşam bir yerlere götürcem." "Senn?" diye uzatınca "Evet ben hiç gezdiremedim seni hem bir yerleri bilmende fayda var sonra olmuycak hallerle uğraşmayalım gülümm" dedi.Suratımı buruşturdum gülüm nedir ya.
"Tamam o zaman Selin'de gelsin mi?"
"O ne alaka gülüm" dedi bak yine bilerek gülüm diyordu Selin dediğim için, gıcık.
"O da dışarı çıkmayı düşünüyormuş, bizle gelmezse tek gider, ama tek dönermi bilmem güzel kız sonuçta."
"Neden tek hala bir sevgilisi yokmu" dedi.
Biz böyle konuşurken Emir kapıyı kitlemiş arabaya biniyorduk.Merakla bana bakan Emir'e " Nese ne gidince bulur artık bir tane" kafamı ayırmadan Emir'in vereceği tepkiye bakıyordum "Gelsin" dedi sinir etmek icin "Efendimm" dedim
"Gelsin lan tamam gelsin ama adam gibi giyinsin yani giyinin!" dedi.Hala kıskanıyordu onu ve ben artık harekete geçecek ve onların arasını yapacaktım.Tamda buraya gelme amacıma yaraşır şekilde.
Okul bahçesine kadar girdi Emir, tam inerken"Güçlü ol Sönmez "dedi soyadımla hitap etmişti gaza getirmeye çalışıyordu beni.Gülümseyerek okula döndüğümde gülümsemem yüzümde donmuştu Savaş gözlerini kitlemiş bana bakıyordu, umursamadım aslında hesap sormak istiyordum ama bahçedekilere laf vermeye niyetim yoktu.Tam okula girecekken yine o eksik eteği görmüştüm, "Nolmus buna zaten bişeye benzemiyordu, iyice ölmüş" dedi bana diyordu ama umursamadım ellerindeki kahvelerden birini savaşa uzatmıştı.Belkide sevgilisi kızdığı için gelmemişti.
Sınıfta dersin başlamasını beklerken Savaş ve eksik eteği sınıfa giriş yapmıştı, çocugun koluna sülük gibi yapışmış sürtük.Savaş gelip yanıma oturdugunda yüzüme bakmıyordu, utanıyordu desem sanmıyordum ama zoruma gitmişti.Hiçbirşey dememişti , dün beni orda bırakmıştı, onu aramıştım ve illaki o mesajı dinlemişti hiç mi merak etmemişti.Dik dik ona bakmama rağmen donuk bi halde boş tahtaya bakıyordu.
Alp yine hocayla derse girmişti , neden hep geç geliyordu acaba , yanımdaki çif kisilik sıralardan boş olanına oturdu ve göz kırptı, bende başımla ona selam vermiştim.Savaş ise biranlığına bize bakmış yamuk bi gülüş atmıştı, ruh hastası kesin karar kılmıştım.

Savaş'tan..

Uzun zamandan sonra ilk defa annemle uyumuştum, gözlerimi açtığımda gün yeni doğuyordu usul usul kalktım.Annemin üstünü örttüp yanağına bir öpücük bıraktım.Saate baktığımda 05:30 olduğunu gördüm.Dedemle karşılaşmamak için bu kadar erken kalkmıştım.Ama başarılı olamamışa benziyordum "Nereye evlat bu saatte" dedi, sesindeki alay o kadar belliydiki cevap vermedim "sana birşey sordum" diye diretince "Sanane" dedim, dişlerimin arasından. "Terbiyesiz, burası benim evim babanın evi değil" dedi her zamanki gibi babamdan vurmaya çalışıyordu beni."Al evinide .." deyip çıktıktan sonra arkamdan bağırdığını duyuyordum ama umursamadan okula doğru yol aldım.Okul dolana kadar bahçede gelip gidenleri izledim, bizimkiler geldiğinde benim kadar olmasalarda perişan gözüyorlardı, ben ordan ayrıldıktan sonra gidebilceğim her yere bakmışlar ama beni bulamadıkları için yıkık binada sabahlamışlardı.Gözüm hala kapıdaydı ,Emir'in arabası görüs alanıma girdiginde Aylin'ide görmüştüm saçı dagnıktı toplamıştı yine yüzü ise fazla solgundu göz altlarındaki halkalar dün baya yıprandığını ortaya seriyordu.Arabadan inerken zorla bir gülümse yolladı sırığa, iner inemez benle göz göze gelmişti ve hemen silinmişti o gülümse, nefretle bakıyordu bana yada kızgın.Okula girene kadar baktım ona o pes etmediyse ben hiç etmezdim önce o çevirdi kafasını gözlerini devirmeyi de unutmamamıştı tabi.O sırada kafasını haleye çevirmişti çünkü hale yine Ayline laf atmakla meşguldü .Aylin Hale'ye bakıyor Hale ise benim yanıma geliyordu elindeki kahvelerden birini bana uzattığında almıştım, o ana kadar Aylin bize bakıyordu daha sonra arkasını dönüp okula girdi.Hale ne zamandır okulda yoktu galiba, umrumda da degildi ama kahve iyi gelmişti.Berk tam soru soracakken kafamla Hale'yi göstermiştim çünkü hala tepemdeydi.
Berk eliyle haleye git demeye çalıştı ama anlamışa benzemiyordu en sonunda "Kaybol Hale!" dedi, oda en çirkin ses tonuyla "Aman tamam be" deyip uzaklaştı."Evet nerdeydin?" diye giriş yaptı Berk konuşmak istiyordu belliki ama benim hiç niyetim yoktu "sakinleşebilcegim bir yerde" diye kestirip attıktan sonra okula yürüdüm.
Berk'in çocuklara dönüp "Annesinin yanındaymıs yani" dediğini duyduğumda birazda olsa gülümsemiştim, bu çocuk beni iyi tanıyordu.
Sınıfa girerken Hale gelip koluma yapıştı beraber girmiştik sınıfa Aylin bir bana birde kolumdaki Hale'ye baktı tiksinir gibi, oysa kıskanarak bakmasını o kadar çok isterdim ki.
Yanına oturduktan sonra bana baktığını biliyordum hesap sormak istiyordu ama buna izin vermicektim.Sınıfa Alp ve Hoca geldi, Alp arkalarda boş olan bir sıraya geçti oturdu otururkende Aylin'e göz kırptı, o gözleri yerinden sökmek isterken Aylin'nin tepkisi şaşırmama neden olmuştu.Bu nedenle Alp'i bırakıp Ayline bakmaya başlamıştım, başıyla selam vermişti o lavuğa. Sinirden gülüp başımı çevirmiştim.Aylin hanım son derse kadar uyumuştu, gece uyuyamamış olmalıydı, bu düşünce suratımı buruşturmama neden olmuştu, benim yüzümden bu halde olması koyuyordu.
Çıkışta yine Emir bey almaya gelmişti Aylin'i.Ondan önce çıkmıştım Aylin hala sınıftaydı, Emir Selin denen kızla konuşuyordu, yanlarından geçerken kulağıma ilişen cümle beynimi kurcalamıştı "Şşt tamam sus Aylin geliyor" Aylin'nin bilmemesi gereken neydi dönüp baktığımda Aylin gelmiş sırığa sarılıyordu, Selin ise gizli gizli gözlerini siliyordu ağlamışmıydı.
Ağlamış olması garipti Aylin'den ne saklıyorlardı, en önemlisi bu sırık Selin'i nerden tanıyordu.?

Eğer aklıma gelen şeyse bu sırığın benden yiyecek çok temiz bir dayağı vardı!



Kapalı KutuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin