Kapının yanında ki portmanto'dan polarımı almaya doğru yeltenirken, kız kardeşim koşarak geldi yanıma. Para almamışsın, annem gönderdi. Sigara içtiğin için bundan sonra 5 lira verecekmiş, cezalıymışsın bir süreliğine. Kafasına okşayıp bir makas aldım yanağından, sonra aklıma Üzeyir Abi geldi, şimdi çok beklettim diye bir sürü laf söyleyecek bana. Tepe başından minibüse binip karayolların da inecektim. Mahallenin başında ki bakkala uğrayıp iki dal sigara alıp minibüse binecektim. İçeriye girdim Selami abi yine her zaman ki gibi evlenme programlarını izliyordu, içeriye müşteri gelse bile reklam girene kadar kaldırmazdı kafasını 32 ekran tüplü televizyonundan. Reklamların girmesini bekledim, ulan Çağrı dedi sigara içmekten sapsarı olmuş bıyıklarını okşarken. Millet aşka aç kalmış oğlum, herkesin gözünü para bürümüş baksana şu zavallılara deyip iki adet lark koydu masaya. Her sabah iki dal sigara alırım Selami abiden, ezberledi artık her gün aynı muhabbet. Minibüs geldikten sonra bir öğrenci uzatıp boş kalan cam kenarına oturdum. Daha okula çok yol vardı, yolları seyrederek hayal kurmaya başladım. Şöyle dünya güzeli bir sevgilimiz olsa da, her sabaha küfür ederek değilde, sevdiğimizi görmek için okula gitsek diye başladım hayal kurmaya. Okulu birincilikle bitirsem, okulun en güzel hatunuyla sevgili olsam diye düşünürken. Aklıma yıllar önce sevdiğim bir kız geldi, ama bundan sizlere bahsetmeyeceğim. Söz verdim kendime, bir daha canımı yakmak yok. 17 yaşında eşek kadar olmuştum artık. Okulun oraya gelmiştik, tabii okulun oraya gelince de bütün minibüs aşağı inmişti. Neredeyse minibüsün içinde ki herkesle aynı okuldaydık. Herkesin okula doğru gitmesini bekledim, sonra ilk sağdan sokağa girip polarımın iç cebinde ki kısa mavi lark'ı çıkarıp ateşledim. Ayna da kılığımı kıyafetimi düzeltirken Üzeyir Abi geldi, neredesin Çağrı, bir buçuk milyon saattir seni bekliyorum burada. Cevap vermeye yeltenirken, ekledi üzerine. "Şu üst sınıflarda okuyan bir kızdan mı hoşlanıyorsun sen?" aptal oldum oracıkta. Kimseye bahsetmemiştim ve bahsetmekte istemiyordum. Sigaramdan bir duman alıp, yok be abi dedim. O seneye Üniversiteye gidecek, benim ise alttan 3 dersim var bu sene kalabilirim. Neler bildiğini öğrenmek için bilmiyormuş gibi yapıp sorular sordum. Hangi kız? Of be Çağrı bilmiyormuş gibi yapma, şu Leyla İle Mecnun da ki kıvırcık hatun yok mu? Aynı ona benziyor ama biraz daha esmer. İçimden " vay amına koyayım ya, adam Leyla İle Mecnun'u da izliyormuş" dedim. Aldım karşıma Üzeyir abiyi, bak dedim abi; Bu dünya aşık olmak için çok büyük. Büyük değilde, karışık. Şimdi aşık olmak, 1 kilometrelik boş bir arsaya gece kondu yapmak gibi, anladın mı? Sırıtır, daha büyük şeyler yapmak istersin ama gücün yoktur, elinde ki şeylerle yetinmeyi bilmeli insan Üzeyir Abi. Aşk, elinde ki ile yetinmeyi bilmek değilse, aşk değildir. Donmuş bakışlarıyla iyice bir süzdü beni ve kahkaha atmaya başladı. Sen salaksın lan! diye ekledi birde kahkahasını arttırarak. Senin ağzından çok kolay laf alınır, öttün hemen her şeyi. Abi ben gidiyorum, okuldan sonra görüşürüz deyip sigarayı yarıda atıp okula doğru yol aldım.
