Kafamın İçini Görsen Ne Güzel Olurdu

242 6 8
                                    

Annem beni okuldan aldıktan sonra, hakkımda garip endişelere kapıldı. Bir hastalığım veya bir şeye bağımlılığım var mıydı diye düşünüyordu. Oysa ben okulu bırakmayı aklımın ucundan hep geçirmiştim o gün boyunca. Düşüncelerimi, annemin yaptığı domates çorbasının muhteşem kokuları bölmüştü. Bayat ekmekleri ufak parçalara ayırıp çorbanın içine atmıştım, kız kardeşim ise beni seyrediyordu. Ne yaptıysam, hepsini teker teker o da yaptı. Annem bulaşıkları yıkadıktan sonra içeri geçti. Kız kardeşim ve ben göz göze geldikten sonra Çağrı dedi, neden sigara içiyorsun? Bak dünya güzeli, biliyorum ne zaman babamdan bahsetsem gözlerin doluyor. Ama bu sefer ağlamadan dinle beni. Bizim gibi ikinci sınıf insanlar, canları yandığında tutunacak dal aramazlar. Erkekler ağlamaz derdi Babam, sırf babamın öldüğü gün koşarak uzaklaşmıştım mezarlıktan. Sen  bebek arabasında etrafı seyredecek kadar küçüktün o zaman. Tamam biliyorum, sigara içmek insana zarar verir yani kötü bir şey. Ama kötünün iyisi, bir de böyle düşünmelisin fındıklı kurabiyem. Çok arıyor musun bana böyle kelimeler kullanmak için diye sordu merak edercesine. Senin gibi güzelliğin karşısında bunlar kendiliğinden olan şeyler, 29 harften oluşacak her hangi bir cümle anlatamaz senin güzelliğini. Hadi kola koyda içelim şimdi.. Of ya! biliyordum böyle yapacağını. Böyle konuşmanın bir anlamı olmalıydı zaten! Çok kötüsün abi! kardeşim Zeynep bu dünyada değer verdiğim tek varlıktı. Belki bir sevgilim olsaydı ona bu kadar güzel cümleler kuramazdım. Kola'dan bir yudum alırken aklıma geldi, koşarak odama çıktım. Hemen üzerimi değiştirip, çekmeceli komidinde çorap ararken Üzeyir Abi geldi. Ne oldu Çağrı? Ne bu telaş? Seni arıyorum Üzeyir Abi, konuşmamız gereken şeyler var. Tamam ben UlanNeGüzelManzaraBe! de bekliyorum seni. Geç kalma bozuşuruz. Üzerime, her zaman giydiğim poları attım. Ceplerimi karıştırdım, 3 lira para vardı. Selami abiye uğrayıp iki dal sigara alsam, Zeynep de hatırlamadan iki tane leblebi tozu, unutmadan iki de ekmek aldım mı değme keyfime. Çorapları giydikten sonra portmanto'ya doğru yöneldim. Portmantoya tutunarak ayakkabılarımı giyip, kapıdan Anneme tam " Akşam bir şey lazım mı, gelirken alayım?" diyecektim ki aklıma birden Zeynep geldi. Eğer o karmaşa da Leblebi tozunu unuttuğumu düşünürse, üzülürdü. "Zeynepler Üzülmesin!" tamam bıraktım sosyal mesaj vermeyi, şimdi konumuza dönelim. Apartmandan aşağı doğru inerken, bugün Eylül'ün bana yaptığı anlamsızca şeyler geldi aklıma. Bunu bugün Üzeyir Abiyle konuşacaktım. Mahallenin başına gelince Selami abiye uğradım. Selamun aleyküm Selami abi, ordan i.. daha lafımı bitirmeden koymuştu iki adet kısa mavi lark'tan. Bugün neler oldu Selami abi, var mı bir değişiklik dedim, yok be olum bir gün ben katılıcam buraya hepsinin anasına küfür edip gidicem, belki ne kadar dürüst erkekmiş lan bu deyip talip olurlar mınakoyim.. Sırıtarak, neden olmasın abi, senin gibi bir adam bu dünyada iki tane var, biri No:6 Çayİçin apartmanın da oturan 2. katta ki efendi, delikanlı olan çocuk(Bizim evi bahsediyorum), ötekisi de sensin. Ulan Çağrı dedi sırıtarak, çok değişik birisin mınakoyim. Ben gidiyorum abi, kolay gelsin. Daha düşünülmesini bekleyen düşüncelerim var. Kolay gelsin. Bakkaldan çıkarak, Üzeyir Abinin yanına doğru gittim, abi dedim, Eylül hakkında acayip düşüncelerim var. Ne gibi Çağrı? Galiba beni seviyor, çünkü o bana bakarken kendimi onun göz bebeklerinde gördüm Abi, ya oda seni göz bebeklerinin içinde gördüyse? Bir de böyle düşün, hem bu konuya nereden vardın olum. O kız Sinan Akçıl dinliyor lan! olmaz öyle şey. Bugün Edebiyat dersinde konumuz şiirdi, ben seninleyken defterime şiir yazmış. Hoca da bana okuttu, afili bir şiirdi ama he. Görmen lazım It's a doozy yaani diyerek sırıttım. Aptalca suratıma baktı, "Şahane bir şey" anlamına geliyor. Bugün, İngilizce dersinde Göktuğ; hocam bir fikrim var dediğin de Mahmut Hoca dalga geçerek bu cümleyi kullanmıştı itis a duüzi Türkçe okunuşu, çok hoşuma gitmişti ağzıma takılmış. Üzeyir Abi masumca beni izliyordu, ağzımdan çıkacak kelimeyi merak edercesine. Abi be dedim, sigarayı ağzıma götürerek, kafamın içini görsen ne güzel olurdu..




Üzeyir AbiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin