22.BÖLÜM

194 20 8
                                    

Medya TOPRAK

Arkadaşlar kısa bir iki bişi yazıcam okursanız sevinirim.

Bir önceki bölümde yorum sınırı koydum. Aslında buna pek sınır denemez. Bir tanecikti...

Arkadaşlar yorum istememin sebebi sayısının artması değil sizin hikaye hakkındaki düşüncelerinizi öğrenmek.

Lütfen yorumlarınızı ve votelerinizi eksik etmeyin..

İyi okumalar.... :D

"Şu yanımda gördüğünüz kız varya. Aşığım lan ben bu kıza. Hemde deli gibi. Şimdi ona evlenme teklif etmeyeceğim. Ama ilk adımı atacağım. Benimle çıkar mısın prenses? "

Yanaklarımın kızardığını biliyordum o anda aklımdan geçen ilk kelimeyi söyledim.
"Hıı"

Toprak bana cevap vermemi bekleyen bakışlar attınca bir cevap vermem gerektiğini hatırladım.

Toprak'tan destek alarak bende ayağa kalktım. Gözlerinin içine en derinine kadar inmiştim adeta.

O derinlikten çıkmayarak "EVETT" diye bağırdım. Sesimin bu kadar çıkması beni şaşırtmıştı. Bunu bir kenera atıp kollarımı Toprak ' ın boynuna doladım.

Çok sıkı... onu içime almak için sarılıyordum sanki.... mutluydum.... huzurluydum. Aşıktım.

Bedenimi ondan ayırdım. Ama hâlâ aramızda az bi mesafe vardı. O beni benden alan nefesini hissetmek bana yetiyordu.

Aylardır hayalini kokladığım kişi yanımda. Gözleri gözlerimde. Kokusu kalbimde.

Bu düşünceleri gözlerimle Toprak'a da yansıtarak iyice yaklaştım. Toprak'ın dudakları dudaklarıma değiyordu. Ama öpmüyordu. Dudaklarını aralayarak:

"Seni seviyorum"

Beni benden alan bu iki kelimeye cevap veremeden beni öpmeye başladı. Derinden. Çokk derinden..

Anlık şoku üstümden atınca bende karşılık verdim. O kadar mutluydum ki...

Bir süre sonra nefeslerimiz kesilince birbirimizden ayrıldık. Arkamızı bi döndük dönmemizle Toprak:

"Amk bütün İstanbul buraya mı geldi ?"

Bu sitemi beni gülümsetmişti.

"Toprak küfür edeceğine otursanda yolun ortasından çekilsek mi ?

"Tamam prenses seni mi kırıcam "

Bu serseri haline eriyordum resmen. Hemen koltuklara oturduk. Toprak arabayı harsket ettirdiğinde ikimizde emniyet kemerlerimizi takmış yolu seyrediyorduk.

Daha sonra bizim evin yakınlarında durduk. Aslında burada durmayı ve eve gelmeyi ben istemiştim. Hilal'i tek bırakmaya gönlüm el vermiyordu.

Yüzümü Toprak ' a çevirdiğimde o da bana bakıyordu. Mutluydu. Gözleriyle duygularını bana anlatıyordu resmen.

Yavaşça elini uzatıp elimi tuttu. Nazikçe dudaklarına değdirdi.

"Bu elleri benden başka kimse tutmayacak tamam mı? "

"Bilmem. Belki senle ayrılırsak başka birine aşık olurum. Dedim alaylı ses tonumla.

"Bir biz asla ayrılmayacağız. İki eğer öyle bişi olursa o kişinin ellerini kırarım sonrada........ her neyse işte"

"şaka yaptım zaten salak ben başka birini sevemem ki "

"Kızım ben sana çok kötü aşık oldum."

POPÜLER İNEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin