KAYIP!

323 22 9
                                    

Sabahın ilk ışıkları ile dolmuştu odam.Annem ve babamın huzur bozucu kavgalarının ardı arkası kesilmiyordu.Aralarında alıp vermedikleri neydi bilmiyorum ama artık kavga etmeleri beni etkilemiyordu fakat bundan etkilenen küçük kardeşim Pelindi.7 yaşındaki bir çocuktan başka ne beklersin ki.Okula gitmek her arkadaşım için zor olsada okulun son günü olmasının verdiği mutluluk ile zor olmayacaktı.İstemeyerek de olsa kalktım elimi yüzümü yıkadım.O arada evin içindeki bağırma sesleri kesilmişti.Pek fazla umursamadan mutfağa geçtim ve bir şeyler atıştırdım.Odama geçerken babamı göremedim tahminim işe gitmişti.Anneme baktığımda ise bir köşeye geçmiş ağlıyordu.Yanına usulca yaklaşıp her şey geçecek gibi şeyler geveleyip telefonumu ve çantamı alıp evden çıktım.Bu dediklerime kendim bile inanmazken annemi inandirabildim mi bilmiyorum.Kapının önünde beni bekleyen servise bindim ve en arkadaki boş koltuğa oturdum.Her zaman olduğu için yine servisi bekletmiştim ama çok da umursamıyordum ki buna alışan Murat abi de artık bir şey demiyordu.Okulun son günü olmasının verdiği rahatlıkla kafamı cama yaslayıp insanları izlemeye koyuldum.Babamın planladığı tatile göre memleketimize Antalyaya gidecektik.Ben pek istekli olmamama rağmen annem ve kardeşim çok istiyorlardı.Ne buluyorlardı ki Antalyada bilmiyorum.Tabi kuzenlerimi bende özledim ama nedense içimden gitmek gelmiyordu.Bunları düşünürken servis okulun önüne gelmişti.Okulum şehrin en lüks kolejlerinden biriydi.Ailem çok zengin olmasına rağmen mutlu değillerdi.Sürekli kavgaların sebebi neydi onu da bilmiyorum ama emin olduğum tek şey mutlu değildik.Okulun kapısından girdiğimde bu okula tam 3 ay boyunca girmeyecek olmamin heyecanı vardı.Bu okulda 1 yıl okumama rağmen pek arkadaşım yoktu samimi olduğum sadece Ceren vardı.Beste diye bir ses duydum ve arkamı döndüğümde seslenen Cerendi.Günaydın diyerek yerime oturdum.Konuşmayı fazla sevmediğim için kafamı sıraya gömdüm ve karne alma saatini beklemeye başladım.Zaman bir türlü geçmek bilmiyordu.Sonunda karneler alındığında notlar pek iç açıcı görünmüyordu.Bu notları bekliyordum fakat yine de sinirimi bozmaya yetmişti. Servise binmek istemediğim için eve kadar yürümeye başladım.Eve gittiğimde tatil için hazırlıklar tamamlanmıştı.Tek eksik bendim.Ben gelince hemen arabaya atladık ve Antalya yolunu tuttuk.Bu kadar acele etmemizin sebebi herhalde bütün kuzenlerimizin orda olmasından kaynaklı diye düşünürken yavaş yavaş gözlerim kapanmaya başladı.Gözlerimi açtığımda kuzenlerimin mıncıklayarak beni uyandırma çabalarına gülmeden duramadım ve bir kahkaha patlattım.Nasıl buraya geldiğim hakkında bir fikrim yoktu ama tahminim arabada uykuya daldığımda babam kucağında getirmiş olmalıydı. Güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra kuzenlerimle Antalya'nın altını üstüne getireceğimize emindim ve öyle de oldu.Günler o kadar hızlı geçmişti ki artık İzmir'e dönme vaktimiz gelmişti.Babamın acil bir işi çıkmasa kalmaya devam ederdik.Yolculuk uzun olacağı için kendime bu sefer bir yastık da almıştım.Fazla uykucu değildim fakat uykum ağırdı.Annem ve babam yolda ilerlerken yine atışmaya başlamışlardı.Bu atışmanın fazla büyümeyeceğini düşünürken babam aşırı derecede sinirlenmeye başlamıştı.Babam o kadar sinirlenmişti ki arabanın hakimiyetini kaybetmek üzereydi.Bu kadar sinirlenmesinim nedeni bir yönden annemdi fakat şirketden aldığı haberlerde germiş olabilirdi.Babama önüne bak diye yalvarıyordum.Önümüzden gelen bir arabaya doğru sürüyordu ve babamın bundan haberi bile yoktu.Baba kaza yapacağız.Baba kendine gell.Baba baba babaaa...








Arkadaşlar kitabın ilk bölümü umarım hoşunuza gitmiştir. Bir daha ki bölümde görüşmek üzere...Kendinize iyi bakın

Miladımsın!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin