1.3 « sólo un aprendiz. »

7.2K 904 941
                                    

Turnuva Öncesi 6. Gün


Orcus, elindeki kasedi havaya hafifçe fırlatıp tekrar yakalıyordu. Kameranın içine yerleştirene kadar aynı hareketi tekrarladı. Onu bilinçsizce izlediğimi fark ettiğimde gözlerimi oyalayacak farklı şeyler aradım. Duvardaki saatin akrebine odaklandığımda gözlerimi devirdim.

Hoseok'nun kaydettiği kayıtlar ekranda oynamaya başladığında tekrar kafamı o yöne çevirmiştim. Orcus'un büyük bir keyifle olanları izlediğine şüphem yoktu. Kaydı baştan sona izleyip, güldüğünü belli eden bir ses çıkardı. Daha sonra kaydı bilgisayara uploadlamak için biraz uğraştı. Bilgisayara atıldığına dair beliren kutucuğun yüzdesi dolarken geriye doğru yaslanıp ellerini kafasının arkasında birleştirdi.

Geldiğinden beri hiç konuşmadığımızı fark etmiş olacak ki tuhaf bir "Nasılsın?" sorusu yöneltti. Şaşkınlığımı gizlemeye çalışarak "Hayatımdan çıkarsan daha iyi olacağım kesin," diye cevap verdim. Böyle bir yanıt beklemediğini aniden bana dönen kafasıyla anlamıştım. Omuz silkip dudaklarımı büzdüm ve bana bakmasından rahatsız olduğumu belirtircesine başka bir tarafa döndüm.

Bilgisayardan kayıtların yüklendiğine dair bir ses yükseldiğinde Orcus'un klavyede hareket eden parmaklarının sesini duydum. O tarafa dönmeye niyetim yoktu ve onu umursamadığımı göstermek istercesine ayaklanıp televizyonun karşısına geçtim. Bir çizgi film kanalında durup izlemeye başladım.

Bir süre sonra varlığını hatırlamak istemediğim Orcus, kumandayı elimden alıp televizyonu kapattı. Kaşlarımı çatıp "Derdin ne senin?" diye gürledim.

Gürlememin ardından hiç beklemediğim bir şey yaptı. Önümde dizlerinin üstüne çöktü ve ellerini dizlerimin üstüne yerleştirdi.

"Gerçekten böyle mi düşünüyorsun?"

Taktığı o alete rağmen sesi fısıltı gibi çıkmıştı ve ben neden bahsettiğini anlamamıştım.

"Ne?"

"Gerçekten hayatından çıkarsam daha iyi mi olacaksın?"

Çatılan kaşlarım aniden eski haline dönmüştü ve az önceki ukala Tae yerini yumuşak olana bırakmıştı. Söyleyeceğim şeyler birbirine girmişti ve ağzımı dahi açmak istemiyordum. Bu yüzden kafamı 'evet' anlamında sallamakla yetindim.

Bunun üzerine gözlerini gözlerimden ayırarak kafasını yere doğru eğdi. Dizlerimin üzerindeki ellerinden biri yumruk şeklini almıştı. Bir şey söylemeden ayağa kalktı. Sehpanın üzerine bıraktığı kumandayı alıp bana uzattı. Titrek bir hareketle elimi ileri doğru uzatıp kumandayı bırakmasını bekledim. Bırakırken elime bastırdığı elinin sıcaklığı ürpermeme neden olmuştu.

O yeniden bilgisayarın başına geçtiğinde ben öylece kalakalmıştım.

Kısa bir süre sonra kaydı internete atmayı tamamlamış olacak ki, bilgisayarı kapattığını duydum ve hemen ardından açılıp kapanan kapının sesini...

Kafamı olması gereken yere çevirdiğimde kullanıcısı olmayan bir bilgisayarla karşılaşmıştım. Kamera ve kasedi yanında götürmüş olmalıydı. İçimde anlam veremediğim bir burukluk oluşmuştu.

Ayağa kalkıp bilgisayarı elime aldım ve tekrar yerime döndüm.

Aslında oyuna girmek istiyordum ama içimden bir ses girmememi söylüyordu. Turnuva burnumun ucundaydı neredeyse ve ben ne yapacağımı bile bilmiyordum.

Birkaç saat boyunca sosyal medya hesaplarımda dolaştım. Yaşıtlarımın tek derdinin sınavlar olduğunu görmek yeniden canımı acıtmıştı. Eski hayatımı bu kadar özleyeceğimi asla tahmin etmezdim. Neden sonra Kris'in hesabına bakmak aklıma gelmişti. En güzel dayaklarımı ondan yemiştim ve yaşayıp yaşamadığını merak ediyordum.

Orcus | BTS |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin