Gözlerindeki şok ifadesi yüzümde bir gülümsemeye yol açtı. Sonra göz kapaklarım kapanmaya başladı ama buna engel olmak için kafamı salladım.
Bay Irwin çizimden kafasını kaldırdı ve gözlerime baktı. "Bütün gece bununla mı uğraştın?" gözlerimi ovuşturdum ve elimi boş ver der gibi salladım.
-Ashton-
Ellerimdeki çizime inanmak için tekrar tekrar baktım. Karşımdaki küçük ellere sahip bu küçük kız bu çizimi nasıl yaptı diye düşünmeden edemedim. Kafamı ona doğru kaldırdığımda gözlerimiz birleşti. Gözleri şişmişti. Bana üniversite zamanlarımı hatırlattı, bir gecede bitirmeye çalıştığım çizimleri. Büyük ihtimalle bu çizimi yapmak için bütün gece ayakta durmuştu.
Soruma karşılık rahat bir ifade takındı. Konuşamayacak kadar yorgundu. Üstelik burada durarak ilk dersini ekiyordu. "Büyüleyici." Egosu tatmin olmuşa benziyordu, bu çizim bu seneki eyalet yarışmalarını bırakın ülke çapındaki yarışmada bile derece alabilecek kadar güzeldi.
Benim resmim olmasını bir kenara bırakmam gerekiyordu ama gerçekten bu kadar güzel miyim diye düşündüm, yoksa o beni böyle mi görüyordu? Onu gaza getirmem lazımdı, bu yarışmaya mutlaka katılmalıydık. Yine ve yine duymayı hak etmediği kelimeleri söyledim "Fakat daha iyisini beklerdim, beni hayal kırıklığına uğrattın. Yeniden."
-Violet-
Duyduğum kelimeler kulağımın uğuldamasına sebep oldu. Acaba uykusuzluktan böyle duymuş olabilir miyim diye düşündüm. Şu ana kadar eski resim öğretmenim en berbat çizimlerimi gördüğünde kalp krizi geçirecek kadar severdi ve taktir ederdi. Karşımdaki küstah herif ise uğuruna sabahladığım çizimi beğenmiyordu. Kafam allak bullak olmuştu. Büyük defteri almak için uzandığımda defteri daha çok kendine çekti ve kafasını olumsuz anlamda salladı. Konuşamayacak kadar yorgundum.
"Siz bilirsiniz, benden bu kadar." Gözlerimi kapattım ve titrek bir nefes verdim. Gözlerimi açtığımda Bay Irwin anlayamadığım bir ifadeyle bakıyordu. Direnmek istiyordum ama o kadar yorgundum ki çemkirme işini sonraya bıraktım.
Arkamı döndüm ve boş koridora girdim. Gözlerim kapanıyordu, umursamadan beden eğitimi için soyunma odalarına ilerledim.
Beden eğitimi dersleri genelde top peşinde koşarak geçerdi. Soyunma odasına kimseyi görmeyince huzurla banklardan birine oturdum. Bankın en sonuna çantamı koydum ve çantanın üzerine kafam gelecek şekilde uzandım. Eteğimi düzelttikten sonra gözlerimi kapattım ve uyumaya başladım
-
"Violet?" miskince gözlerimi açtığım zaman beden dersini ortak aldığım bir kız gözlerini dikmiş bana bakıyordu. "Ne kadardır uyuyorum ben." Dedim doğrulurken. Kız sessizce kıkırdadı. "İki derstir." Ayılmaya çalışarak kafamı salladığımda belimin tutulduğunu hissettim. Aynı zamanda omzum da üzerine yattığımdan dolayı ağrıyordu.
"Teşekkür ederim." Dedim sessizce ve ayağa kalktım. Çantamı sağlam omzuma taktım ve yürümeye başladım. Biraz uyku mahmurluğum geçmişti ama hala deliler gibi uyumak istiyordum. Hatta şuan uyumak için bir böbreğimi bile verebilirdim.
Merdivenleri çıkarken gözlerim yarı kapalıydı.
Hala inanamıyordum. Bay Irwin o kadar doyumsuzdu ki ne istediğini bile tam olarak bilmiyordum. Çünkü eminim ki benim çizdiklerimi kesinlikle o çizemezdi. Burada oturup ego yapıyor değilim, sadece yeteneğimin farkında değilmişim gibi davranmak aptallık olur. Elbette daha iyisini yapanlar vardır ama çizim yeteneğim boktan bir resim öğretmenininkiyle kıyaslandırılamaz bile.
![](https://img.wattpad.com/cover/52375374-288-k597754.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
art teacher // irwin
FanfictionSiyah dar kot pantolonu, siyah ceketiyle ve siyah botlarıyla çok... ilginçti. Dışarıda güneş olmamasına rağmen siyah güneş gözlüğü vardı. Uzun ve dalgalı saçları kafasına taktığı siyah şapkayla bütünleştirmiş gibiydi. Kalçasını öğretmen masasına day...