Bizim tayfa toplanana kadar bahçedeki çardaklarda oturduk.Aylin'le Ahsen dedikodunun dibine vururlarken Çağrı, Doruk, Bora, Yaman futbol konuşuyorlardı. Ben etrafa gözlerimi gezdirirken Yankı bana kaçak bakışlar atıyordu.Ece'yle Cansu da gelince sınıfa doğru ilerledik.
Sınıfa gelince sıralarımıza yerleştik ve tarihçiyi beklemeye başladık.Tarihçiyi beklerken bütün sistemi kurmuştuk. Tarihçi elinde sınav kağıtlarıyla sınıfa giriş yaptı.Kağıtları dağıtmadan önce bir sınıfa göz gezdirdi ve hiç unmadık bir şey yaptı.YERLERİMİZİ DEĞİŞTİRDİ.Bizim bütün sistemimiz de bu sayede çökmüş oldu.
Hepimizin sınavı da bu sayede berbat geçmişti.Tenefüs zili çalınca birlikte kantine indik.Konuyu ilk Bora açtı"Şimdi ne yapacağız?Açıkçası benim kağıdın sadece 1/4'ü dolu. Battık resmen abi!""Bende Bora'ya katılıyorum" dedim.Bizim sayfanın sivri zekası Yaman tabi hemen lafa atladı"Bence sınav kağıtlarını değiştirelim.Siz ne dersiniz?" dedi. Al işte sivri zeka. Mafya babamız Doruk'ta onlardan alta kalmadı "Bence hocanın gözünü korkutalım" diye ortaya fikir atınca bizim masa karıştı. Bizimkileri zar zor susturunca konuşmaya başladım"Eğer Doruk'un dediğini yaparsak devreye polis girer ve bu bizim için hiç iyi olmaz.Doruk'unkini baştan eledik. Yaman'nın dediğini yaparsak yakalanabiliriz yakalanırsak da bu sefer biteriz.Sınavlar kötü geçtiği için zaten bittik.O yüzden geriye 3 seçenek kalıyor ya yakalanmadan bu işi bitiricez ya yakalnıp mahvolucaz ya da hiç bir şey yapmadan böyle oturup notların açıklanmasını bekleyeceğiz."