-8. BÖLÜM

15 2 1
                                    

Medyada kızlar. (Hatırlamayanlar için: Azra Elisa'nın kuzeni.)

Karşımdaki kız kim onu daha bilmeden söylediklerini anlamaya çalışıyordum. Beni acaba birine mi benzetmişti. Anlıyamıyordum. Eğer ben Amerika'da hafızamı kaybettiysem aileme haber giderdi ve bana söylerleydi. Acaba haberleri varda banamı söylemediler. Abimdemi. Olamazdı böle şey.

"Şey... beni birine benzettiniz galiba. Ben sizi hayatımda görmedimde.
Siz kimsiniz?"

"Ahhh doğru kendimi tanıtmayı unuttum demi yaaa." Dedi alayca.
Bana daha yaklaşarak,

"Ben... o öldürdüğün küçük kızın ablasıyım. Şimdi hatırladınmı ezik."

"Ne?" Dedim kendim bile zorla duyabiliceğim bir ses tonuyla. Nefes alış verişlerim hızlanmıştı. Nefes alamıyordum. Ne oluyordu bana.

"Ayyy canım astımınmı tuttu yaa. Sen şimdi astım olduğunu bile hatırlamassın. Ailen sana söylememiş bile. Çok yazık, sana yardım edenin bile yok. Sen gerçekten eziksin kızım. Ne istedin ha! Ne istedin küçücük bir kızdan. Daha 8 yaşındaydı be. Onu o apartmanın tepesinden nasıl atabildin ha! Söyleee!"

Dedi beni sarsarak. Bağırıyordu. Ben ise yerde nefes almaya çalışıyordum. Astımmıydım ben? Onu dahi hatırlamıyorum.
Bana yaklaşarak,

"Küçük kız kardeşimiz bedelini en kısa zamanda senden alıcağım hiç merak etme." Diyip gitti.
Nefesim iyicene kesiliyordu. Gözlerim kapanıyordu. En son gördüğüm o ismini tanımadığım kız lavoba kapısından çıkışıydı.

ÇİSEM'DEN.

Elisa lavobaya kadar gitmişti ve uzun bir süredirde gelmemişti. Ben Selin ve Peri'yle Elisa'yı beklerken siparişimizi vermiştik bile. Cafe nin çıkış kapısına bakıp bakıp duruyordum.
Kapıdan gelen insanlara bakıyordum. Bizim Selin le Peri ise aralarında konuşuyordu. Kapıdan en son gelen bir tane erkekti. Bizim yaşlarda gözüküyordu. Üzerinde deri Siyah ceket,içinde BAD yazan beyaz bir tşhirt . Altında ise dar paça siyah pantolon. Bizim okuldan değil, çünkü bizim okuldan olsa tanırdım. O erkek bizim masaya doğru gelmaya başladı, ben ise dik dik bakmaya başladım. Bizim masaya doğru hızlı hızlı yürümeye başladı. Biraz olsun korktum tabi. Tam bizim masanın önünde durdu. Bende boş bakışlarla ona bakmaya başladım. Çok yakışıklıydı çocuk. Bana korkutucu bakmaya başladı. Tabi bizim kızlar bir bana bir ona bakıyor. Sanki erkeğin acelesi varmış gibi. Zaten gelir gelmez elini sertçe bizim masaya vurdu ve ,

"Lan Elisa nerde?" Bağırdı.
Bende bağırdığı için hesap sorıcaktım.

"Sen kim olduğunu sanıyorsun yaa. Ne hakl-

"Acelem var Elisa nerde?" Yine bağırmıştı.

"Şey... lavobaya kadar gitti de. Zaten gideli 10 bilemedin 15 dakka oluyo." Dedim. Derdemez koşa koşa lavaboya gitti. Bende arkasından gittim, tabi kızlar durarmı onlarda benim arkamdan geldiler. Lavabonun kapısını sertçe açtı. Arkasından geliyordum.

"Olamaz. Elisa." Defim. Gözümden yaşlar gelmeye başladı. Bizim kızlara baktığımda onlarda şaşkınlıktan ağızları bir karış açılmıştı ve ağlıyorlardı. Hepimiz yani kızlar, ben ve Elisa'nın ailesi Elisa'nın astım hastası olduğunu biliyorduk. O çıcuğa baktığımda Elisa'yı kucakladığı gibi koşa koşa lavabodan çıktı. Arkasından ben geldim. Kızlara

"Siz kalın. Yani biriniz Arda'ya, birinizde Elisa'nın ailesine haber versin acele edin. Ben size hastanenin adresini atarım. Çabuk olun." Dedikten sonra hızlı hızlı koşarak o çocuğu yakalamaya çalıştım. Cafe den çıktım. Çıktığım andada o çocuk Elisa'yı bir arabaya bindiriyordu, sanırım kendi arabası. Hala ağlıyordum. Arabanın arka koltuğunda Elisa vardı. Arka koltuğun kapısını açarak Elisa'nın yanına geçtim. Çocuk bana bakmadan gaza basıp hastanenin yolunu tuttu.

HERŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin