Kaçamadım

438 74 19
                                    

6. Bölüm
"Çaresizim. Sensizim."

Kavanoz dolusu şarkılar;
Beni Vur - Deniz Tekin
Farketmeden - Fikret Kızılok
İlk Muhabbet - Esmeray

İlk bakış, ilk konuşma.

Bazı insanlar; hayatımızın katili, yaramıza yara, bazı insanlar katili unutturan, yaraya merhem olan.
Bir kelebek gibiydim bu eve gelmeden önce. Kozadan kurtulan kanatlanıp etrafta özgürce dolaşacağını hayal eden, ancak öleceğinden bir haber bir kelebek gibi. Yaklaşık 6 saat 28 dakikadır uyanıktım. Tavanla bakışıp yaşanılanları düşüneli ve bir çıkış yolu aramaya yemin etmiş gibi uyuyamamıştım. Düşüncelerim hiç susmadı beni uyutmadı. Ağlayamadım da üstelik. Gözlerim nedense dolmadı. Yalnızca düşündüm ve öylece yattım. Bazen sağıma döndüm, bazen soluma ve yine düz bir şekilde uzanırken buldum kendimi. Telefonumdan güzel bir kaç şarkı açtım ara sıra.

Duygularıma ihanet mi ediyordum? Ben ne hissediyordum?

Bilmiyorum.

Sağlıklı bir birey olmadığımı şu yaşıma kadar hep söyler olmuştum kendime. Düşüncelerim, hislerim ve yaşantım hiç bir zaman sağlıklı değildi.
Yattığım yerden kalktım. Karışmış küt saçlarıma gitti elim. Kirliydim. Düşüncelerim bedenimi kirletmiş gibiydi.

Hızlı bir duş aldım. Aynaya bakmaktan korkarak hızlıca giyindim. Ve o ara kapı çaldı. Gün daha yeni doğuyordu. Sabahın bu saatinde gelenin kim olduğunu merak ederek kapıya gittim ve açtım.

Sonra onu gördüm.
Aklımı bulandıran, sevdiğimi bir sır gibi içimde tuttuğum o adamı.

"Selam Eflin." Dedi düz bir sesle. "Müsaitsen gelebilir miyim?" Kendi evine girmek için benden izin istemesi güldürdü beni. "Tabi." Dedim ve kenara çekildim geçmesi için. Salona geçti ve koltuklardan birine oturdu. Peşinden takip edip bende oturdum. "Nasılsın? Esra'yla tanışmışsın etrafı gezdirmiş sana. Beğendin mi mahalleyi?" Tebessüm ettim sözlerine. "Evet küçük ve sıcak bir yuva gibi. Bir kez daha teşekkür ederim Eris. Bana yaşamam için bu evi verdin. Kan bağımız olmasa bile yardım ediyorsun bana." Mahçuptum ona karşı.

Sevdiğime mahçuptum.

Ve o an bir şey oldu. O güzel dudakları, o eşsiz sesi duymak istemediğim belkide hep kaçtığım sözleri söyledi.

"Kardeşim gibisin Eflin. O kadınla biraz daha kalsaydın olacakları tahmin bile etmek istemiyorum." Dedi. Her ne kadar sözleri beni üzsede ona belli etmedim. Tebessüm ettim yalnızca.

Bu sözleri hak ediyordum.
Ona hiç bir zaman sevdiğimi söyleyecek cesareti kendimde bulamamıştım. Uzaktan sevmek bana güzel gelmişti. Hayaller kurmak, hayallerde yaşamak daha mutlu ediyordu gerçeğe göre.

Ben bir şair o benim şiirimdi.
Haberi yoktu adına yazdığım şiirlerden.
Ben onu en çok kendimden sakınıyordum.

Gerçek olamayacağının bilincinde olduğum için kendimi kandırıyordum belkide.

"Seni biriyle tanıştırmak istiyorum aslında. Müsait misin tam emin olamadığım için ona arabada kalmasını söyledim. Tanışmak ister misin? Rahatsız olur musun?" Kalbim sözleriyle beraber hızlandı. Yoksa şu an hayatın klişelerini mi yaşıyordum?

Salaksın, Eflin dedim kendime.

"Kim?" Dedim. Gözlerinden bir parıltı geçti sanki o an. "Sevdiğim kadın." Dedi ve utanmış gibi gözlerini kaçırdı sonra benden. Eris, karşımdaki bu koca adam utanmış mıydı? Yutkunmak zor geldi, gözlerim yandı.
"Haberi yok belli etme olur mu Eflin. Her şey çok taze." Dedi.

YeisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin