Kördüğüm Bir Aşk

4. bölüm

Cuma günü geldi çatmıştı. 

Okula bu sefer erken gelmeyi başarmıştım. Uykulu uykulu sınıfın içerisine girdim ve Elifin o güzel yüzüne birdaha tanık oldum. 

Elif, bana bakıp sırıtmaya başladı. Hoşuna gitti sanırım, tabi beni görünce kızcağız yarım gündür hasretimi çekiyor ne yapsın? 

Elif elindeki telefonu bırakıp konuşmaya başladı.

"Neden sırıttığımı biliyormusun BiscoMan?" dedi.

"Tahmin edebiliyorum, karşı koyamıyorsun bana değilmi?" dedim ve bende sırıtmaya başladım.

"He he öyledir, altına bir bakıver." kahkalarla gülerek.

"Lan kahretsin ya. Off şimdi eve git değiştir." dedim yüzümü asarak.

Okul pantolonumu giymeyi unutmuştum. Onun yerine evde spor yaparken kullandığım body şortu vardı. Lanet olsun.

"Yok ya birşey demez hocalarda, çok komik durmuş açıkçası." dedi sırıtmaya devam ederek.

Uğraşmadım ve sırama oturdum. Zil çaldı ve Yasin hoca içeri girdi.

"Evet çocuklar, bugün müzik dersimizde Rap kültürü hakkında konuşacağız." dedi.

Taşak mı geçiyordu? Rap dinlemeyi çok severdim fakat ilk defa bir okulun rap'e dayalı bir konu işlediğini gördüm. Söze girdim.

"Hocam ne rapi? Okullarda benim bildiğim müzikal, orkestra gibi şeyler işlenildiğini sanıyordum, yanlış mıyım?"

Hoca bana baktı ve gülerek yanıt verdi.

"Cenk, rap te bir müzik türüdür ve yapılması lazım ve okulumuz diğer okullardan farklı kılınması lazım." dedi.

Bende açıkladığı için teşekkür edip yerime oturdum.

"Evet çocuklar, nerede kalmıştık? Heh evet, İstanbulda okullar arası bir yarışma düzenleniyor. Biz de bu yarışmaya başvurduk. Kim bu serüvende bize katılmak ister?" dedi. 

Bütün öğrenciler ayağa kalktı.

"Hocam ben istiyorum."

"Hocam her türlü gelirim!"

"Hocam, lirik şarkılarımı yoksa flex tarzı şarkılarmı?"

"Hocam Ceza tarzı birşeyse katılırım" dedi öğrencilerin bir kısmı.

Hoca sırıtarak cevap verdi.

"Flex tarzı birşey ve biz bunu müzikal ile birleştireceğiz!" dedi.

Öğrencilerin hepsi şaşırarak baktı.

"Hocam müzikal ile ne alakası var?" dedi bir öğrenci.

"Evet doğru duydunuz. Müzikal'de bildiğiniz gibi bir hikaye anlatılır, tıpkı "Notre dame de Paris" gibi. Biz bunu rape uyarlayacağız."

Öğrenciler hala şaşkın şaşkın bakıyordu.

Nasıl olabilirki... Aa aslında iyi fikir. Hidra'nın "Kimsin sen?" şarkısı gibi birşey yapabiliriz aslında, güzel olur. Benim gerçekten flex kabiliyetim yüksek. Birçok kez eski okulumda konserler veriyordum konferans salonunda.

Yasin hoca teker teker isimleri aldı ve kağıda yazdı. O sırada ders bitti. Elif tenefüste oturup telefonuyla "Leauge of Stickman" oyununu oynuyordu.

"Elif aksiyon oyunlarını severmisin?" dedim. 

"Hemde bayılırım, çoğu kişi benim delikanlı kız olduğumu söyler." dedi.

"Ne? Nasıl? Alakası bile yok ya." dedim. 

"Valla bilmiyorum çevrem söylüyor, seni bilemem" dedi ve oyununa devam etti.

Rahatsız etmemek için ve okulu biraz tanımak için okul bahçesine çıktım. Bütün herkes beni izliyordu. Sonunda bir kız geldi yanıma.

"Merhaba yeni çocuk. Eliflerle gördüm seni. Onlardan uzak dur." dedi.

"Bence iyi insanlar ve benim bir adım var." dedim kızarak.

"Üff be neyse. Bırak onlarla takılm-" diyecekti ki Elif arkadan gelip sözünü kesti.

"Hadi lan ordan Eda, gel Cenk gidiyoruz." dedi ve kolumdan çekiştirdi. Okulun girişine kadar sürükledi ve merdivene oturttu.

"Napıyorsun Elif amacın ne?" dedim.

"Onlardan sana hayır gelmez demedim mi ben sana?" dedi ve gözlerini bana dikerek baktı.

"Tamam ya amma uzattın sende." dedim. 

Son derse kalmamıştım, tekvando kursum vardı. Kursa doğru yürürken önüme bir grup çıktı.

"Lan sensin demi yeni çocuk ha? Senin yüzünden sevdiğim kız ilgisini sana çekti" dedi ve yakamdan tuttu ve beni itti. 

Ellerinde sopalarla bana doğru yaklaştılar. Hepsinin gözlerini hırs bürmüştü. Birisinin elinden sopayı aldım ve onu iyice dövdüm. Arkadan 6 kişi geliyordu. Kaçıyordum... Kaçıyordum... En sonunda yere takıldım ve düştüm, dizim yaralandığı için daha fazla yürüyemedim. Hepsi birden bana giriştiler 10 dakika boyunca yumruklarına ve sopalarına maruz kaldım. Her tarafım yara içindeydi. Muhtemelen köprücük kemiklerim ve kürek kemiğim kırılmıştı.