7. bölüm

504 32 13
                                    

Bana doğru yaklaştı sımsıkı sarıldı. Mavi gözlerinden düşen gözyaşlarını sildim.

"Cenk, bu hayattan bıktım anlıyormusun?" dedi ağlayarak.

Anlamadım. Bir sorun mu olmuştu? 

"Dur hele Elif, anlat bana olayı. Ne oldu?" dedim.

Elif biraz durakladı, hıçkırmaya başladı. 

"Babam sürekli bize zûlüm ediyor, lütfen kurtar beni şu adamdan!" dedi.

Yüzünde korkmuş bir ifade vardı. Çok korkmuştu.

"Tamam gel, arabaya geçelim, burda konuşulmaz. Baban evde mi?" dedim.

Elif kapıya yöneldi, ve bana geri döndü.

"Evet evde o lanet adam! Lütfen götür beni burdan." dedi masum masum.

Kafasını omzuma koyarak ve sarılarak arabaya doğru gittik. Arabaya bindik. Elife bir kez daha döndüm.

"Bak Elif her ne olduysa, o senin baban, yapma böyle." dedim.

Elif yanıma yaklaştı.

"Beni burdan almak istiyor, Ankaraya göndermek istiyor. Memleketine." dedi.

İşte orada çok üzülmüştüm, ellerimle bende gözyaşlarımı sildim.

"Elif, ben buradayken kimse seni, hiç biryere götüremez!" diye bağırdım.

Buda neydi şimdi? Ebemi sikerler o herifler, ama yinede Elif'ten hoşlanıyorum, seviyorum da.

Sarıldı bana.

"Sen kurtarırsın beni sana güveniyorum." dedi.

Daha beni birkaç gündür tanıyor? Nasıl anladı hemen?

"Nasıl bu kadar çabuk güvenebilir oldun?" dedim gülümseyerek.

Elif yüz ifadesini bozmadı, üzgün üzgün bakıyordu.

"Gözlerinden Cenk, gözlerin her şeyi anlatıyor." dedi ve devam etti.

"Sende çekmişsin benim çektiklerimi, sende çok bağlı olduğun bir sevgilini kaybetmişsin, anlıyorum." dedi.

Nerden biliyordu acaba? Müneccim falanmı? Hepsini geç çok etkilenmiştim.

"Sen bana bu kadar güveniyorsan, bende sana yardımcı olacağım." dedim.

Elif gülümsedi, ve yeniden sarıldı.

"Teşekkür ederim." dedi.

Durakladım eve baktım ve tekrar ona döndüm.

"Tamam sen şimdi evine geri dön, unutma istediğin zaman mesaj çekebilir, arayabilirsin." dedim gülümseyerek.

Elif'te gülümsedi, evine doğru yürüdü, bana baktı sürekli, sürekli...

Eve girince bende arabayı çalıştırdım. 

Birkaç dakika sonra mesaj aldım, yine Elif'tendi.

Teşekkür ederim Biscoman. Şimdi kendimi güvende hissediyorum.

Yüzüm istemsizce sırıtmaya başladı, bir kızı mutlu edebildim, o bile bana yeter.

Herzaman civciv. Sen mutlu ol yeter.

Bu mesajdan sonrada karşılık vermedi. 

Eve geldim, annem beni karşıladı.

"Hoşgeldin oğlum, birdaha gitme böyle. Merak ettik." dedi.

Anamın yanağını okşadım.

"Tamam anacım, özür dilerim."

Elif'i daha kaç gündür tanıyorum? Bilmiyorum ama hoşlanıyorum. Hiçbirşeyin acelesi yok. Fakat güzel kız hoşlanmamak elde değil.

Yatağıma uzandım. Elime bir kitap aldım okumaya başladım. Kitap'ları seviyorum. Zaten dediğim gibi diğer erkeklerede benzemiyorum, genimde var sanırım. Kitabın ön kapağını ve arka tarafını inceledim, o sırada aklıma Elif geldi. Korkuyordum bir yandan, Elif giderse üzülürüm ne yalan söyleyeyim. Bunları düşünürken uykuya dalmıştım.

Ertesi gün kalktığımda klasik olarak annemin yaptığı o güzel kreplerin, omletin kokusunu almak ayrı bir zevkti. Annemin yanına gittim ve arkasından sarılarak "Anacım benim, yine ellerindeki marifeti bize gösteriyorsun." diyerek gülümsedim.

Annem bana baktı ve gülümseyerek "Benim yakışıklı oğlum, sana göstermeyecemde kime göstereceğim?" dedi. 

Sofraya oturdum ve ilk krebimi Nutella sürerek yemeğe başladım. Bu şekilde 4 tane yedikten sonra telefomdaki saate baktım. Saat 8:04 tü ve okulun başlamışına 16 dakika kalmıştı. Annemden izin isteyip koşar adımlarla dışarı çıktım. 

Okula vardığımda dersin başlamış olduğunu farkettim. Sınıftan içeri girdiğimde neyseki hoca daha gelmemişti. Elife bir göz attım tam da benim sıramdaydı, yani ikimizin. Elif bana gülümsedi.

"Günaydın Biscoman, iyi uyudunmu bari?" dedi.

Yüzüne baktım ve gülümseyerek "Uyudumda, beni geç civciv. Sen nasılsın onu söyle." dedim.

Ellerini saçının arkasına götürerek, utanmış bir vaziyette "Uzun zamandır bu kadar rahat uyumamıştım açıkçası." dedi. 

Gülümsedim.

"Eee benim seksi cazibeme dayanamadın tabi beni düşünerekten uyudun değilmi?" dedim gülerek.

Elif dudağını büzüştürerek "Ya kes şunu yaa. Tabikide verdiğin moralden dolayı." dedi.

İkimizde birbirimize bakıp sadece gülümsüyorduk. Biraz bakıştıktan sonra hoca içeri girdi. 

"Eveet arkadaşlar, hepinize günaydın!" dedi ve devam etti.

"Düşündüm, taşındım... Ve kendimiz bir senaryo yazıp onu rap'e uygulayacağız!" dedi.

Öğrenciler hepsi atladı.

"Hocam ben hazırlayabilirim."

"Hocam kim hazırlayacak?"

"Hocam hangi konuda olacak?"

Herkes böyle bağrışırken hoca "Sessiz olun!" diye bağırdıktan sonra herkes gözünü tekrar Yasin Hoca'ya çevirdi.

"Hazırlayacakları belirledim. Elif, Cenk, Kerem ve Deniz olacak, tabiki bende yardımcı olacağım onlara." dedi.

Elif bana baktı gülümsedi, bende ona gülümsedim. 

Bu bakışlarını gören Kerem, Deniz'e baktı gülümsedi ama Deniz tokat attı.

Hoca yüzünde kararlı bir ifadeyle "Hadi herkes konferans salonuna, benim hazırladığım bir örnek var, onda prova yapacağız!" diye bağırdı.

Öğrencilerin hepsi salona koşturdu ve herkes yerlerine geçince hoca ellerimize kağıt sıkıştırdı ve okumamızı rica etti. 

Kağıttaki yazanlar çok saçmaydı böyle rap mi olur? Hoca'nın yanına gittim.

"Hocam bence biz arkadaşlarla bu senaryoyu yazmaya başlayalım, çünkü bu böyle olmaz." dedim gülerek. 

Hocada gülümseyerek "Cenk biliyorum, bu test amaçlı, zaten sizin çok güzel bir çalışma yapabilecek potansiyeliniz olabileceğini düşündüğüm için sizi görevlendirdim bu bölümde." dedi. 

Hocaya 'tamam' dermişcesine kafa salladım.

Elif uzaktan geliyordu ve kahkaha atarak "Ben böyle rap sözünün varya..." dedi.

Sinirlenerek "Bak Elif tamam gülünecek bir konu ama benim yanımda ne ağzını boz, ne de ağzını bozacak bir girişim yapma." dedim.

Elifte somurtarak "Üff tamam be. Ne gıcık şeysin sen." dedi.

Ders bitmişti ve herkes sınıfa geçmişti.


Kördüğüm Bir AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin