Uçan Mürekkebin İzlerinin ilk bölümü ile karşınızdayım... Umarım beğenirsiniz....
'İlk olarak söylemek istediğim şeyler var;
1.Kitabım hem geçmişi hemde şimdiki zamanı ele alan bir kitap ve bu nedenden dolayı hikaye içinde "Şimdi"-"Eskiden" gibi belirteçler görebilirsiniz.2. İyi kötü yorumlarınızı bekliyorum...
3.Normalde kalemim güçlüdür ama ilk defa böyle bir çalışmada bulunduğum için yanlışlıklar olabilir şimdiden kusura bakmayın...
-İYİ OKUMALAR-
-"Benim adım Elif..." diyerek elimi uzattım. "Çok resmi oldu bu ya ama benim adım da Kutsal..!" diye karşılık verdi ve uzattığım elimi sıktı. "Farklı bir isimmiş. Aslına bakarsan ilk defa duydum." Tüm dişlerimi göstermek istercesine güldüm. Kafasını her iki yana salladı "Annem farklılıkları çok sever..." Bu durumdan muzdarip bir hali vardı. Kafamı salladım ve "Güzel isim..." dedim ardından başımı sıraya doğru indirdim.
Yanımdaki koltuğu göstererek "Oturmak istersen" dediğimde gülümsedi "Neden olmasın ?" diyerek tek kaşını kaldırdı ardından "Bu toplantıları neden yapıyorlarsa... Bu arada hangi bölümdensin ?" Biraz bekledim aslında bana kalsa akşama kadar beklerdim çünkü bu bölümde okumak istediğime emin değildim. "Tıp !" diye bağırdığında gülmeye başladım. Bölümümün tıp olduğunu tabi ki de biliyordu. Bu seminer sadece tıp bölümüne veriliyor olmalıydı. "Çok düşündün emin değil misin tıp okuduğuna ?" dedi ve güzel yüzüne çok yakışan gülümsemesini bana sundu.-
Aklıma gelen şeyle acı bir tebessüm etmekten kendimi alamadım. O kadar pişmandım ki yaşanmışlıklarımdan, o kadar çok utanıyordum ki önceki hayatımdan....
İlk ben tanışmak istemiştim onunla, ilk ben uzatmıştım elimi tutsun diye, ilk adımı ben atmıştım ona karşı, ilk hatayı ben işlemiştim.... O zamanlar günah olduğunu bilmediğim şeyler şu anda içimi yakıp kavuruyordu. Yıllar sonra o eski Elif olacağımı düşünerek gelmişti bugün ama ben onu kovmaktan da beter etmiştim. Keşke hiç gelmeseydi demiştim, keşke hiç gelmeseydi....
Öğleden Sonra
Saat 14:00"Sizi tanımıyorum beyefendi odamdan çıkar mısınız ?" dediklerime karşı gözlerini büyüterek baktı. Yüzündeki gülümsemesi hiç hoşuma gitmemişti. "Elif şaka yaptığını biliyorum yani dış görünüşünü değiştirirken aklındakileri de değiştirmiş olamazsın ya..." ona acıyarak baktım. Annesinin de kapalı olduğunu bilmesem başörtülü bayanları kabul etmiyor diye düşünürdüm.
Ama ailesi azda olsa birşeyler aşılamışlarsa ve bu da bu erdemlerden biri olsa gerekti... "Aklımdakiler ve dış görünüşüm sizi hiç ilgilendirmez. Şimdi lütfen odamı terk eder misiniz ?" yüzü düştü.
Utanmış olmalıydı, belki de pişmandı... "Ben o mana da demedim Elif kalbindeki insanları silip atamazsın. Beni aklın unuttuysa bile kalbin unutamaz..." gözleri dolmaya başlamıştı. Oldum olası hep duygusaldı zaten onu üzdüğüm için kendime kızdım. Çok kötü bir son olmuştu bizimki ama beni mutlu ettiği anları silip atamazdım. Ama ona tanıdığımı ne olursa olsun söyleyememeliydim. Biliyordum ki eski konuları açacaktı, onu eskiden sevdiğimi söyleyecekti ve bu benim içimi acıtacaktı. "Beyefendi hukuksal bir probleminiz yoksa odamı terk eder misiniz ?" gözlerim yavaş yavaş dolmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uçan Mürekkebin İzleri -ASKIDA-
Novela JuvenilUtanırsın bazı yaşadıklarınızdan, keşke dedirtir çoğu anınız sizlere, pişmansınızdır yaptıklarınızdan, ama geriye dönüşün imkanı olmadığının da farkındasınızdır. "Herkesin bir hikayesi var derdi babam... Ben de hiç bir hikayede kendimi bulamazdım...