Uzun süre gözlerimizi birbirimizden alamadık Eylül utanırcasına başını öne eğdi ve;
"Daha bekleyecek miyiz? "
" Yooo hayır ama cezanı unutmadım "
" Ne cezası? Kime? Kim ne yapmış"
"Hiç kıvırma Eylül"
"Tamam tamam eve gelince konuşalım o zaman ben işimin başına dönüyorum"
"Görüşürüz"
Eylül'ün ağzından;
Savaş gitti servise tekrar başladım Elif yanıma gelip " Bu Savaş hayırdır?"
"Ne kim hayır yani evet öyle değil"
"Hııhııı"
"Elifff(!) "
" Hadi hadi sökül bakalım"
" Şey işte uff "
" Neee"
"Tamam servis bitsin anlatacağım"
O masadan bu masaya bütün servisleri bitirdim ve nihayet Elif yanımda bitti, olanları anlattım ;
"Doğru söyle sen bu çocuktan hoşlanıyorsun"
"Hayır öyle değil "
" Hıııı"
"Yaa uff "
" Tamam tamam ben anlıyacağımı anladım"
"(!) "
Bir taksi çağırdım ve beklemeye başladım elimi çantama attım telefonumu arıyordum elime bileklik geldi bu bilekliği gördükçe sinirim bozuluyordu olacaklardan korkmaya başlamıştım doğrusu...
Nihayet taksi geldi yolda ilerlerken bir mağaza gördüm çok dikkatimi çekti hemen taksiden inip mağazaya girdim - daldım- herşeyi almak istiyordum nerdeyse bütün giysileri denedim alışverişimi bitirip eve geldim Deniz bana gözlerini belerterek bakıyordu haklıydı kızcağız güya onunla ilgilenmeye güzel vakit geçirmeye gelmiştim aklıma kıvırmaktan başka bir şey gelmedi ;
"Canım arkadaşım benim sen ne kadar tatlısın öyle "
" Dimii dimii "
"Olmadı mı? "
" Tıı"
"Yaa canım ben aslında biliyorum yani buraya seninle hani"
"Yook hayır ben ondan bahsetmiyorum "
"????"
"Dün gece olanları niye bana anlatmadın duyunca şok oldum yoksa bu o mu?? "
" Yaa galiba bana bahsettiği bileklik bende şuan "
" Yanii bu demek oluyor ki "
" Evet ama bundan kimseye bahsetmek yok"
"Tamam abime söylemeyeceğim "
Aheste aheste merdivenlerden çıktım odama girdim. Aldığım giysileri tek tek inceledim ve büyük bir özenle aldığıma pişman oldum. Yemek yemek için aşağı indim gözlerim Savaş'ı aradı yoktu buna canım sıkılmıştı ama Deniz oradaydı yanına gidip hadi biraz kız muhabbeti yapalım dedim, gülerken "tabii tabii zevkle" dedi. Savaş ;
"Eee o zaman ben gidiyim "
" Aaa sende mi burdaydın "
" Arka bahçedeydim"
Aklıma Savaş'ın bugün bana vereceği ceza geldi, hemen Einstein kesildim kaçış planım hazırdı bile ;
" Biliyor musun Savaş'cım Deniz'de az önce sahil yürüyüşü çok iyi gelir bi çıkalım diyordu"
"Öyle mi diyordum? "
" Öhöm ÖhÖM"
"Haa aynen tamda öyle diyordum "
" Eee tamam bana uyar "
" Savaş'cım biz kız kıza çıkmayı planlıyorduk "
" Bu saatte kız kıza, olmaz öyle şey bende geliyorum "
Bu çocuk sürekli planlarımı suya düşürmek zorunda mı?
" Tamam ben montumu alıp geleyim " dedim, montumu alıp aşağı indim. Sahile indik hava çok güzeldi sessiz sakin ilerlerken Deniz'in telefonu çaldı acil bir işi çıktığını söyleyip yanımızdan ayrıldı, şimdi kalbim yerinden çıkacaktı ki;
" Cezanı unuttum sanma "
" Cezam ne ki? "
" Imm bi düşüneyim "
" Ayy düşün düşün "
" Buldum da sen şimdi yapamazsın"
"Hiçte bile "
" O zaman söylüyorum "
" Söyle "
" Neyse yaa ben seni biraz süründüreyim"
"Ay aman söylemezsen söyleme ne merak etcem"
Tatlı tatlı atışırken telefonum çaldı:
- İMDAT