"Mer-ha-ba"
Karşımda bugün gördüğüm o tatlı çocuk - rezil olduğum- yüzümü görünce o da şaşırmıştı, bozuntuya vermeden;
" Merhaba " dedi.
Deniz;
" Ben sizi tanıştırayım Arkadaşım Eylül, Abim Savaş"
"Memnun oldum "
" Bende"
Hepberaber oturduk kahvelerimizi içiyorduk. İçimden acaba konuşsam mı? Konuşmasam mı? Yanlış anlar mı? anlamaz mı? diye geçiriken;
"Eylül bir şey sorabilir miyim?"
"Tabii"
Aşırı gıcık bir sırıtma eşliğinde ;
" Tuzlu kahve yapmayı biliyor musun? "
Bu son sözünü söylememeliydi o an aşırı gıcık olmuştum ona Deniz yanımızda olduğu için pek de bir şey belli etmemeye çalıştım, çünkü ona kafede ki ilk günümü anlatmıştım ve o çocuğun - Savaş'ın- ne kadar yakışıklı olduğundan da bahsetmiştim
Hemen burdan kaçmalıydım yoksa rezil olacaktım..
Aklıma gelen milyon bahaneden bir tanesini seçtim. Kahveyi üstüme dökmeye karar vermiştim evet evet bunu yapacaktım böylelikle banyoya gidip oradan da odama geçecektim bu zekama bende hayran kalmıştım doğrusu, Soğumuş olan kahvemi üzerime döktüm ve banyoyu göstermelerini rica ettim.
O da ne Savaş;
"Tabii beni takip et " dedi.
Gerçekten çok güzel bir kaçış yolu bulmuştum...
Merdivenlerden çıkmaya başladık, tam bir kapıyı açmak için döndü ve bende hızımı alamayıp Savaş'a çarptım tam bir şey söyleyecekken atıldım;" Dikkat etsene be(!) "
" Pardon da sen... - - " sözünü bitirmeden ;
" Tamam bundan sonrasını ben hallederim "
" Halledemezsin"
"Ne diyorsun sen sapık(!) "
" Ha yok o anlamda değil kalacağın odayı bilmiyorsun ya hanii "
" Haa"
"İçin fesat :) "
" Yaaa" dedim. Başıyla onayladı, kapıyı kapattım üzerimi temizledim ve banyodan çıktım ama Savaş ortalıkta görünmüyordu ev de hayli büyük olunca odamı bulmak zor olur diye düşündüm ve Savaş'a seslendim,O arada ensemde büyük bir acı hissettim ve sonrası karanlık, uzun bir süre sonra gözlerimi araladım başka bir yerdeydim ama burası bana hiç yabancı gelmiyordu ellerimi kollarımı bağlamışlar, ağzımı bantlamışlardı. Biraz doğrulup eve baktım birilerini aradı gözüm beni kim kaçırmıştı ki bu ev bana nereden tanıdık geliyordu hafızamı zorladım bu ev evet ama nasıl bu ev bizim aile resmimizin çekildiği bahçeli ev o zamanlar 5-6 yaşlarındaydım, bu yüzden neden burada çekildiğimizi bu evin kimin evi olduğunu hatırlayamıyordum.
Merdivenlerden uzun boylu bir adam iniyordu belinde silahı vardı daha fazla korkmaya başlamıştım, debelenerek dikkatini çekmeye çalıştım şu ağzımdaki banttan kurtulup, neden burada olduğumu öğrenmek istiyordum, adam da bunu farketmiş olacak ki;
"Biraz sabretmelisin Eylül"
