Plan

47 4 0
                                    

"İsmin nedir,güzel kız?"

"Sanane!"

"Tabii ki.Ama söylemen sana fayda sağlar.Nasıl desem,ölümden kurtulursun."

"Bunu espri olarak alıyorum."dedim,sallamıyordum onu.Birden eliyle boynuma yapışmıştı.Bastırılmış bir sesle:
"İsmin nedir,güzel kız!"dedi,iri yarı adam.

'Baharcığım,eğer bir yerlerini kurtarman gerekiyorsa bence inat etmemelisin.'diyen iç sesime cevap vermedim.

"Söylemiyorum,var mı ötesi?''dedim,ne sinir bir adamdı.

"Seninle bir anlaşma yapalım madem,cesur şey."dedi,boynumu bırakırken.

"Ben sana istediğin bir şeyi vereyim veya dilediğin bir şeyi gerçekleştireyim.Sen de bana Emir'in sırlarını ver."dedi ama hala beni iknâ etmiş değildi.Biraz zorlamak istiyordum.

"Mesela?"

"Meselaaa,sana bir sürü otel ve ev verebilirim."

"Para düşkünü gibi mi gözüktüm sana?"

"O zaman istediğin adamı sana verebilirim.Para her şeyi satın alır."

"Bunu da pek beğenmedim."

"Bana bak küçük şeytan!Hemen bir karar ver yoksa seni gebertirim,kimsenin ruhu duymaz."

"Peki o zaman.Önce beni çöz,ondan sonra konuşalım."dedim,elime sarılmış urganlara bakarken.

"Ne de olsa anlaşma için burada bulunan iki medeni insanız."diye de ekledim.

"Tabii ki."dedi ve "Hemen çözün şunu!"diye bağırdı,hırıltılı sesiyle.Urganları kestiler,hızlı bir şekilde.Ben de hızla ayağa kalktım.

"Oturma odanızda kahve içerken bunları konuşsak,en iyisi."

"Ne çok isteğin var senin öyle?"derken arkasını döndü ve yürümeye başladı.Onu takip etmeye başladım bende,normal olarak.Biraz yürüdükten sonra gözlerimin önüne serilen saray yavrusuna bakakaldım.

"Ohaaa!Burası evin mi?Oturma odan mı?"

"En küçük odam diyelim."

"Zenginliğin dibine vurmuşsun,hala bir şeyleri elde etmek için insan kaçırıyorsun."

"Aa?Ne münasebet?Müessesemiz,sadece hayvan,bakteri ve mikropları alıp buraya getirir."

"Sahi unutmuşum,sizin gücünüz sadece onları yakalamaya yetiyor değil mi?"dememle gözleri öfkeyle açıldı.Kaşlarını çattı.Tam bir tokat yemek üzereydim ki,elini havada yakaladım ve:

"Şuan seni bayılana kadar dövebilirim cidden."

"Ne demezsin?Buraya Süperman gelse seni kurtaramaz da,sen beni bunca korumanın arasında bayılana kadar dövecek misin?Güldürme beni."

"O kadar emin olma derim."dedim,emin bakışlarımı görünce özgüven dozu biraz düştü.Kolunu bıraktım.

"İlk olarak,beni niçin kaçırdınız?Emir'in sırları için.Bunlar sana mutlaka lazım.Beni öldürme ihtimalin düştü sayalım.İkincisi,buradaki görevlilerin iradeleri çok düşükmüş,onları değiştirmeni öneririm.Mesela bizi bu odaya kilitleyen bir tanesini ben ayarladım."deyip derin bir nefes verdim.Ama bunu yaparken asıl görmek istediğim yüz ifadesiydi.

"Sen,küçük hanım.Bacak kadar boyunla derin sularda yüzme derim.Katil balina kapar,sonra demedi demezsin."

"Ama sen beni dinlemiyorsun ki."dedim alaycı bir şekilde.
"Oysa daha diyeceklerim bitmemişti."

Mavinin En Ukala TonuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin