Facianın Ayak Sesleri

42 4 0
                                    

Bahar'ın ağzından

Açıkçası şuan Emir,tam kıvamında.Ona güzel bir şaka tasarladım.
Gerçekten geçen senekilere göre bomba gibi bir şey olacak.
Şimdi pek ipucu vermek istemiyorum.

Madem o,Ecem'i çok seviyor,önemsiyor ve koruyor,ben de ona
bir şans vereyim öyle değil mi?Ecem'le bir gün geçirme şansı.
Aslına bakarsanız ben Ecem'i çok çok önceden de tanıyordum.

Burası biraz karışık,iyi dinleyin.

Ben bir hata yapıp Emre'yle çıktığım zamanlarda,onunla tanışmıştım.Emre'nin kardeşiydi.O da Emir'le çıkıyordu,aynı zamanda.Ama ne olursa olsun,Emre'ye 'kardeşim'demezdi.

Ya 'Emre' ya 'sen'diye hitap ediyordu.Önceleri önemsemedim ama sonra, bu işin içinde bir iş olduğunu öğrendim.Kaç yıllık Bela Prenses'im sonuçta(!)Şuan onların neredeyse tüm sırlarını bilmeme rağmen,koz olarak saklıyorum.

Emre ile Ecem,kardeş olarak gözükselerde aslında değiller.
Emre'nin gerçek soyadı Gücek,Nirkâh değil.Yani Ecem Nirkâh,
onun gerçek kız kardeşi değil.

Emir'in hikâyesi daha farklı.Kayıtlarda,ailesinin bir ara,Emir yedi yaşlarındayken,kaybolduğu var.Ancak öğrendiğime göre tarih ve olaylarda tutarsızlık oluşuyor.

Kayıtlara göre Emir'in annesiyle babası 14 Nisan ' da kayıplara karışıyor.Ancak bu konuda Karun Richaoğlu'na bir mahkeme açılıyor,12 Nisan.Nirkâh ve Richaoğlu ailesinde bir takas gerçekleşiyor,13 Nisan.Para karşılığında,değerli bir şey.
Mahkemede Karun Richaoğlu suçlu bulunuyor.Ama son anda şikâyetçi taraf,şikâyeti geri çekiyor,mahkeme düşüyor.

Emir'in anne babası ölü bulunuyor,19 Nisan.
Eğer düşünecek olursak bu mahkeme,kayıp anne baba yüzünden
açıldı Karun salağına.Kimin açtığı belirsiz ama tehdit üzere
şikâyetin geri çekildiği açık.

Ölü bulunmalarına rağmen,dava kapanıyor.Otopsi sonuçları kayıp.Yani bu iki kişi kaybolmadan iki gün önce açılan bir dava var.Ve sonuçlanamayan bir dava.

Yani ben tam da bunlar yüzünden kaçırıldım.
Aslında çok bir şey bilmiyorum ama bunları bilmem bile Karun'u çok korkuttu.Yani bu sır,artık her neyse,baya büyük bir şey.

İşte bende bu bildiklerimle,daha farklı şeyler de ekleyerek Emir'in aklını uçuracağım.Görür o.

Ama her ne kadar Emir'in başı benimle belaya girecek olsada,
benimde başım Poyraz'la belada.Aslında o,benim şaka için tuttuğum bir adamım.Ama şakanın bir kısmı gerçek oluyor gibi.

Bana gerçekten aşık oluyor sanırım.Ama emin değilim yani,öyle
düşünüyorum.Her neyse ya,annem kızacak şimdi.Yataktan kalkma vakti geldi.

Ayağa fırladım hemen,zıplaya zıplaya banyoya girdim.
Harbi ben,bu salak tavırlarla neden kara bir belaya bulaşmıştım?

Ellerimi ve yüzümü yıkadım.Poyraz'la aldığımız gecelikler üzerimde kalmıştı.Ne yani?Gerçekten Poyraz'ın geceliklerini giyeceğimi mi sandınız?

"Bahar!Bahar!Hemen çık şu tualetten!Altıma edeceğim yeminle!"

diye bağıran abim beni kendime getirmişti.Kapıyı kitlememiş olsam kesin girerdi.Ne yapacaktım ben?Üstümde bir erkek geceliği abimin karşısına çıkamazdım herhalde?

"Ya patlama,çıkıyorum."diye bağırdım.Telaşla banyoda dolanmaya başladım.Ne yapsam?Ne yapsam?

"Bahaaar!Hele bi çık şurdan seni alabildiğine dövmezsem bütün sosyal medya hesaplarında adını eşşek diye değiştirip kendini mal diye etiketlemeyen ne olsun!"diye bağırdı.Gülsem mi?Ağlasam mı?Bilemedim şimdi.

Mavinin En Ukala TonuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin