Bahar'ın Ağzından
Şu numara işi pek tatmin etmedi beni açıkçası.Böyle hafıza kaybetme numaraları falan.Melek ile yaptık planı ama ne bileyim,onun dışında bir şeyler daha olsun istiyorum.Demek istediğim daha akıl uçurucu bir şaka olsun.
Kendi kendime planlar yaparken Emre girdi odaya.Yüzü bir şaşkındı.Bu arada ben onu süt kardeşim zannediyorum,aklımdan çıkmasında.
Emir'e bakıyordu öylece.En sonunda Emir:
"Ne bön bön bakıyorsun gerizekalı?Ne oldu?"diye söylendi.Odada ses kesilmişti.
Birden ona sarıldı ve bir şeyler fısıldadı.
"Evet ben senin kardeşinim Emre.Daha başka ne bekliyordun ki?Biz kaç yıllık arkadaşız sonuçta."dedi,etrafa anlamsızca bakarken.
Demek ki kardeş oldukları hakkında bir şey söylemişti.
Ağlıyordu.Geldi ve beni alnımdan öptü.Gözlerim doldu ama belli etmedim.Sanırım ters giden bir şeyler vardı.
Sessizce odadan çıktı.Cemre denilen o şapşal kızda onun ardından gitti tabii.
'Kıskandın galiba'dedi iç sesim.'Ne kıskanacağım yahu?Emre ona hayatta bakmaz.Boşu boşuna ümitleniyor,ondan söyleniyorum.'diye açıklama yapmama rağmen'Hııı hı tabi tabi'şeklinde bir cevap almıştım.
O sırada doktor girdi içeriye.
"Merhabalar yine.Hastayı erken taburcu etmem gerekecek,kusura bakmazsınız umarım."
"Bir sorun mu var?"
"Bahar Hanım'dan daha kritik durumda bir hasta var.Bakım lazım.O yüzden Bahar Hanım'ı odadan almalıyız."
"Peki,sorun değil."dedi Emir,kafasını sallarken.Baya baya alıştı bu kocalık işine.
'Sende öyle istiyordun ya zaten.'dedi iç sesim.Git gide daha sinir bozucu oluyordu bu.'Sessiz ol!'dedim,gülerek.
"Bahar Hanım'a bir hemşire yollayayım,üstünü giyinmesine yardım eder hem."
"Hayır hayır ne gerek var?"dedim,telaşla.Hayatta olmaz,kabul edemezdim.O hemşire denilen şey hayattaki tek korkumdu.
'Açık verdin Baharcık'dedi iç sesim.Doğru,size söylememem lazımdı.Aman neyse ne.
"Ben giydiririm."dedi Melek.Canım kankam ya!
Doktor anlamsızca omuz silkti ve odadan çıktı.Melek herkesi odadan çıkarttıktan sonra yanıma oturup:
"Kızım bomba haberlerim var."
"Anlatsana hemen."
"Hani biz kafede buluşup konuşmuştuk ya."
"Evet?"
"Emre Ecem'in gerçek kardeşi değil diye bir konuşma geçmişti aramızda.Hatta Emre Gücek demiştik soyadına."
"Eee?!"
"Soyadı Gücek değilmiş,yani,çocuğun gerçek kimliği bile sahteymiş."
"İyi de bunda bomba olan ne var?Her zaman ki gibi züppelerin yalan dolan işi işte."
"Emre'nin gerçek soyadı,Richaoğlu'ymuş."diye bağırdı.
Bir süre ağzım açık kaldı.Bu,nasıl olurdu?
"Ve asıl bomba Emre artık bunu biliyor.Poyraz sayesinde."diye söylendi.
İşte her şeyin daha yeni başladığına dair kanıtlardı bunlar.Olay sarpa saracaktı ve ben,Bahar Çakmak,bundan nasibimi kesinlikle alacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavinin En Ukala Tonu
Teen Fiction"Benimkisi sadece bir arada kalma hikayesi değil. Bildiğin art arda kandırılıp gerçek kaderinden uzaklaştırılma hikayesi..." "Kimse bilemez seçenekler tükendiğinde, ölümün bir başka ağrı kesici olduğunu..." "Garipleştiğimi düşünüyorum,gözlerin gözle...