TEHDİT

49 4 0
                                    

Vay be!İyimiş tanışma hikayeleri.Ama o tatlı aşık haraketleri de tam Emre'nin yapacağı tipten yani.Ondan da bu beklenirdi. Erkek dediğin biraz sert olur,bu ne böyle?Neyse,kardeşimi düşüncelerimde bile olsa yermemeliyim.

Onları tekrar birbirine kavuşturmalıyım.Başlamamış bir sevgi ancak böyle biter.Bahar'ı kendimden uzaklaştırmalıydım.
"Bir dakika kanka,hemen geliyorum."dedim ve mutfağa koştum.Bahar'ı aramalıydım. Ama nasıl?Durun biraz,tabii ki de onun numarası bende olmayabilir ama Melek'in numarası var.Siz bilmiyorsunuz sanırsam.Numaramı nereden bulduğunu bilmiyorum,geçen gece beni aradı.Tanıştık,Bahar adına özür diledi falan.Ondan istesem arardı herhalde,değil mi?

"Alo Melek?"

"Emir!?Ayy,çok özür.Buyrun,ne oldu?"

"Sorun yok ya,senden birşey isteyeceğim. Bahar'ı benim eve çağırsana."

"Peki,hemen.Oleyy be!"

En son söylediği şeyi ağzından kaçırmış olacak,derin bir nefes aldı."İyi günler."deyip kapadı.Oley derken?Bu kızın aklında kesinlikle bir şey vardı.Telefonu tekrar cebime koydum.Emre'nin yanına döndüm.Aceleyle yanına koştum.Onu Bahar gelene kadar oyalamam gerekiyordu.Bir süre boş boş oturduk.Çay içtik falan.Sonra bu anın sıkıcılığından dolayı yukarı çıktım.Bir tane oyun vardı bende,eğlenceli bir şey.Onu oynarsak keyfi,daha doğrusu keyfim,yerine gelirdi belki.Odam dağınıktı,aldırmadım.Dolabımın arkasına elimi sokabildiğim kadar soktum.Geçen işe aldığım amcayla oynamıştık.Buraya bırakmışım,aceleyle.Neyse işte,zar zor aldığım oyunu elimde biraz inceledim.Bu salak şey için kolum morarmıştı resmen.Tabi insanın kaslı kolları olunca(!)

Bir çığlık doldurdu,düşünceli beynimi.

''Oğlum var ya,çok pis yapcam seni!Kork benden!''diyordu.Bu?Bu tatlı ama olgun ses?Bahar!Bahar gelmiş.Koş Emir koş!

Bu düşüncelerin arasından yardıra yardıra aşağı indim.Bahar'ın atarlı sesi artık daha yakındı.Cama doğru yönelen Emre'ye:

''Emre!Abiciğim ya,neden dışarı çıkmıyorsun?Bak hem karlar yeni yeni eriyor,belki bunu görmek seni keyiflendirir.''

''Ne karı ya?Şuradan Bahar girse beni keyiflendiremez,o kadar yani.''demesiyle kapı çaldı.

Şuan içimden konuştuğuma göre zamanlamanın ben ta içine...Neyse içim bile terbiyeli valla,küfür edemiyor.Aslında planlamalarıma göre ikisinin bahçemde karşılaşmaları gerekiyordu.Ama böyle olmadığına göre acil bir 'B'planına ihtiyaç vardı.Ne yapmalı,ne yapmalı?Diye düşünürken kapı açıldı.Benim ağzımın olacakları bekler gibi açılışı,Emre'nin kapıya dönük sırtı ve Bahar'ın çatık kaşlarıyla sahneye girişi.Allah'ım ben ne günah işledim de,saf bir çocukla atarlı bir kızın tartışmasına şahit ediyorsun beni?Yok yani,adam öldürmedim ya?Abdestliyim de çok şükür.

''Ne var?Niye çağırdın beni?''diyen o sese karşılık,Emre'nin şaşkınlıktan yüzünün şekilden şekile girmesi bir olmuştu.Siz şimdi dizilerden alışıksınız,Emre'nin Bahar'a dönüşünü ağır çekim hayal edin.

''Bahar?''

''Emre?''

''Tanışıyor musunuz?''diye atıldım,safa yatmak her zaman en iyisidir.Bunu bilir bunu söylerim.Ama bu sefer pek tutmamış gibiydi.İkiside bana aynı anda ''Sen karışma!''diye bağırmıştı.

İyi be!Yiyin birbirinizi!Karışırsam adam değilim.Hayır yani,deliler hep beni mi bulur?'İnsan deli olunca çekermiş delileri.'dedi,iç sesim.'Sen benim iç sesim değil misin?Övsene biraz beni.'diye kızdım.'Senin iç sesin olmak zor.Bahar'ın iç sesi bile haftada üç gün keyif yapıyor,ben?Öv beni iç ses,öv beni iç ses.Ben seni övmek için varım sanki.'dedi.Biraz tartışmıştık ama Bahar'ın çığlığı kulaklarımı tırmalamış,tartışma yarıda kalmıştı.

Mavinin En Ukala TonuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin