Bu sesten gerçekten nefret ediyorum. Niye kurdum ki? Aaaa doğru ya yaz tatili bitti annemin deyimi ile 'maraton başladı' yani OKUL.
Yeni bir gün, yeni bir dönem.
3 ay nasıl geçti şimdi ya. Doğru çoğu şirkette geçti. Şimdi bana sorarsınız yaz tatilinde şirkette ne işin var diye? Şöyle cevaplayım staj hesabı gibi denilebilir. Bir kaç yıl sonra başına ben geçicem.
Bu arada kendimi tanıtmayı unutum;
Ben Belinay ACAR,
17 yaşındayım. Herkes'in bir hayat felsefisi yada bir bakış acısı vardır en azından ben buna inanıyorum. Benim ki ise "Hayat senle dalga geçmesin sen onunla geç." bu kanıya şöyle vardım. Etrafıma baktığım zaman bunları görürsün üzgün insanlar, deprosyonda mastır yapmış gençler, mutsuz çoçuklar, unutulmuş yaşlılar bunlara bakıpta gülmek olmaz çünkü bu yüzsüzlük olur. Benim demek istediğim yabancı olsada herkes yardıma muhtaç, herkes sevilmeye muhtaç.Ben bunları anlatırken "Yatakta Kalkma Projesi'ne" başlamaya çalıştım ama sadece çalıştım. Çünkü üzerimde benim canım köpeğim Alice 'İsmi garip biliyorum yüzüme vurmayın yahu ilk aldığımda ismini Suzanne koymayı planlıyodum.' yatıyordu."Hadi kızım kalk." dedim uykulu bir sesle, mızmızlansa da kalkıp odamdan çıktı. Ayaklarımı yataktan sarkıttım. Pofuduk terliklerimi giyip banyoya ilerledim. Lavbonun önüne gelip yüzüme soğuk su çarptım. Lavbonun üzerindeki aynaya baktım. Kızıl-Kahve saçlarımı gece yatmadan önce yandan örmüştüm şimdi ise gerçek anlamda arap saçına dönmüştü babamdan aldığım yeşil gözlerim ve beyaz tenim al al olmuştu. Örgümün uçundaki mavi lastiği aşağa doğru çektim yandan örgümü bozdum saçlarım kabarmıştı böyle daha çok seviyodum. Aynada kendime bakarak " Hadi bakalım. " dedim.
Saçlarımı karıştırarak banyodan çıktım. Geniş koridorda ilerledim. Evimiz iki katlıydı oldukça geniş ve ferahtı. Merdivenlerden aşağıya indim. Mutfaktan televizyon sesi geliyordu, mutfak kapısını aralayıp içeri girdim. Masanın başında kucağına Alice almış önündeki gevrek ile boğuşan kardeşim Atlas'ı gördüm. "Günaydın Atlas Okyanusçuğum."dedim. Ona böyle dediğim zaman sinir oluyordu. Kaşlarını çatar, anlı kırışır, aaa unutmadan bir kaşı diğerinden fazla havaya kalkar, yeşil gözleri kısılır yakışıklı suratı babun posunu aratmazdı, aynı şuan olduğu gibi.
Dukaklarını araladı ve sinir olduğum cümleyi oda bana söyledi. "Sana da Bülent ERSOY dudaklım."dedi. Kesin bende babun poposuna döndüm. Ben kaşındım şimdi seviyorum bu yakışıklıyı kızdırmayı.
Sinirle " Nerem benziyo ya." dedim.
Çenesi ile dudaklarımı gösterdi.
"Dudakların." dedi alayla gülerek. Çocuk haklıydı şimdi 17 yaşında bir genç kız için oldukça büyük dudaklarım vardı.Dil çıkardım. Sırf gıcıklık olsun diye önündeki gevreği aldım. "Bu dudaklar sahip olmak için ne kadar para döken insanlar var biliyon demi?" dedim alayla, gervekten bir kaşık aldım.
Alice'nin başını okşayarak, kafasını onaylacasına saladı "Evet, doğru. O zaman orjinal Bülent ERSOY dudaklım." dedi gülerek.
"Kapa çeneni, harita kafa." dedim. Gevreği masanın üstüne koydum. Dolaplara ilerleyip kapağını açtım. Köpek mamasını alıp Alice'nin mama kabına koydum.
"Hadi gel kızım mama vakti." dedim tatlılıkla. Atlas'ın kucağından atlayıp yanıma geldi. Afiyetle yemeye başladı. Ayy tipini yediğim. Alice bana halamın 10.yaş günü hediyesiydi. O zamandan beri beraberiz.
Alice'nin kulağını arkasını okşayıp Atlas'a geri döndüm. "Annem gittimi?"
Onaylarcasına bir ses çıkardı." Yarım saat öncemi ne çıktı."dedi.
"Peki."dedim."Okula hazırmısın ufaklık." başını kolumun altına alıp saçlarını karıştırdım.
Atlas benden bir yaş küçüktü. Lise 3'e gidiyodu.
"Evet." dedi boğuk bir sesle "Ama sen buna hazırmısın."dedi. Belimi bir anda tutup beni yere yatırıp, gıdıklamaya başladı.
Gülmekten altıma yapıyodum "Haaa, bırak yaaa harita kafalı." dedim gülerek. Ama beni bırakmadı hata takmadı bile daha çok gıdıkladı. "Anneme söylerim bak haahaaa," "Attlllaassss," "Yaaa oğlum yapma ya cenazem çıkcak şimdi."
"Söyle bakalım hadi, saçımı bozmandan nefret ediyorum." Ben çok seviyorum ama o ne olcak.
"Banyoda benden fazla..haaaa...kalıyon...koca kaaa....karılar gibi..haaa...kime süsleniyon....bakalım...Atlas....Bey." dedim nefes nefese.
"Peki tamam kabul..haaaa...yakışıklı........yaaaaaaa..çoçuksun.."
dedim gülerek. Gerçekten yakışıklı çoçuktu yalan demiyek Allah çarpar yeminlen. "Kime...hazırlanıyon ufaklık" dedim.Gıdıklamayı bıraktı şükürler olsun beyaz ışığı görüyodum.
"Sana mı sorcam?" dedi alayla offff, Allahım sana geliyorum önüme gelen 'sanane, sana mı sorcam?' bu ne ya kimseye yaranamıyoz ya.
"Evet bana sorcan varmı anlat ya hadi." dedim sinirle. Aslında boşuna sinirleniyom eninde sonunda elime düşcen Atlas Efendi.
"Anlatmayacağım daha kendim bile inanmıyorum." dedi kendini sandalyeye atarak.
"Peki inandığın zaman seni dinlemek için buradayım biliyorsun."dedim.
Boynuna sarılıp, boynu ile omzunun birleştiği noktaya kafamı koydum. Erkek parfümünün kokusunu içime çektim. Oda benim boynumun girintisine girip saçlarımı kokladı. Elerini ince belime doladı kaslı göğsüne bastırdı. Ya bu çoçuk bu kadar kası ne ara yaptı. Tek kelime BOKS. 14 yaşından beri profesyonel çalışırsam benim de olur. Atlas'ı dövüşürken izlemiştim ve gayet iyidi.
"Tamam inandığım zaman sana anlatırım abla." dedi dolgun dudaklarını saçlarıma bastırıp öptü.
Seviyom ben bunu ya.
"Kardeş, sen bu kadar kası ne ara yaptın ya."dedim boynundaki kolarımı çözdüm. Elleri hala belimdeydi.
"Bir ara işte ben nerden biliyim allah vergisi." dedi gülerek.
Ay beni alcakgönülü kardeşim(!) gözlerimi devirdim.
Duvardaki saate baktım "Her neyse, hadi hazırlanalım okula geç kalcaz."dedim.
-
Multide Atlas ACAR ve Alice.
Lütfen oylayın.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgili Yabancı
Teen FictionYasaklar içinde tanıdım ben o'nu... O bana yasak ben ona TUTSAK!!! "Hayâlimde elini tutuğum anlarda bile. Ne kadar yakınsa? Bir o kadar uzak aslında..."