-4.Bölüm.-

106 15 0
                                    

Derse başlayalı 15 dk oldu ve bu kız hala ortalıkta yok 'Nerde kaldı ya' merktan ölücem.

Dönemi Türk Edebiyatı ile açmıştık. Edebiyat hocamız Bülent Hoca 30'lu yaşların başında mı, ortasında mı bunu tam olarak kestiremiyorum. Çünkü hocamız klasik öğretmenler gibi değil yani devlet, emekliliğini vermeyi unutmuş göbekli, kel öğretmenlerden değil ciddi ciddi model gibi adam. Adamın yaşını kestiremem normal adam yirmili yaşlarında gibi gösteriyor.

Önümde oturan Dolunay'ın sesi ile düşüncelerimden sıyrıldım. "Nerde kaldı bu ya hadi ders edebiyat gelmemesini anladık. Aymira bu kadar geçicekse mesaj falan atardı." dedi endişeli bir sesle.

"Ben mesaj atıyım başına bir şey gelmemiştir, umarım." dedim endişeli bir sesle.

Sıranın altındaki titresimde duran cep telefonumu aldım. Tuş kilidini açıp mesaj yazmaya başladım.

Gönderilen:😘Tontişkom😘
Kanka nerde kaldın merktan ölcez, yapılırmı bu ya. 08:57

Telefonu kapatıp sıranın altına geri koydum. Arka sıradan "Attın mı kız, nerderymiş?" dedi Uras.

Arkamı dönüp sırtımı duvara verdim. "Bilmiyorum kanka, daha atmadı." dedim.

Kafasını onaylarcasına saladı. Kafamı tahtaya cevirdim Bülent Hoca dönem boyu yapacaklarımızı anlatıyordu. "Offf, bu ne inekliktir." dedim kafamı sıranın üstündeki koluma gömdüm.

Tam gözlerimi kapatıp uyku ile kucaklaşırken yanağımdaki titreşim ile hortladım. Elim sıranı altına gitti telefonun bildirim ışığı yanıp sönüyordu ekran kilidini açıp mesaj bölümüne girdim.

Gönderen:😘Tontişkom😘
Lazımsınız bana sakın ölmeyin. İşim yoktu, iş çıkardılar. Geldiğimde anlatırım. Okulun kapısının önündeyim😝😘😚 09:01

Mesajı okumamla sınıfın kapısını tıklatılması bir oldu. Oha kanka ya bak uçmuş.

Sınıftaki tüm mayışmış gözler kalkıp kapıya çevrildi, bizde dahil. Bülent Hoca "Gir." dedi.

Kapı açıldı. Kısa boylu, hafjf tontik, kahverengi saçları beline kadar uzanan, kahverengi gözleri ve al al yanakları ile benim tontişkom Aymira sınıfa adımını attı.

Bülent Hoca alayla gülümseyerek "Ooo kimleri görüyorum en sevdiğim öğrencim Aymira CANDEMİR, siz buraya gelirmiydiniz." dedi.

Aymira gülerek gamzelerini çıkardı namı değer belediye çukurları. " Ama hocam olmaz şimdi, ayıp etiniz, siz beni edebiyattan bırakıcaksınızda ben sizin yanınıza gelmiyeceğim ister uzaya çıkın ben sizi ne yapar ne eder yine musallat olurum 'No Problem.'." dedi tatlılıkla.

Sınıf kıkırdadı, bu kıza bayılıyorum hep pozitif, tahminlerime göre bir doğarken ağlamış o kadar. Bir de kendi pozitifliğini etrafına yansıtabiliyor şekil A da göründüğü gibi.

Bülent Hocada, Aymira size musallat olurum demesine rahmen kıkırdadı. İşte bundan bahsediyorum mimikleri ile bile güldürebiliyor.

"20 dk geçikti ilk gün diye yok yazmıyorum döneme iyi başlayalım." dedi Bülent Hoca.

Aymira belediye çukurlarını gösterek gülümsedi " Eyvallah'ın hocam." dedi mahhale ağaları gibi.
"Geç otur hadi." dedi Bülent Hoca.

Siz bu ikisinin böyle olduğuna bakmayın aralarında soğuk savaş var. Aymira diğer derslerde aktiftir. Dinler, derse katılır falan ama sıra edebiyata geldimi enerjik kız gider yerine somurtkan yaşlı babaannelere bırakır. Kız ne yapsın anlamıyor. Gökalp ile ne kadar çalışsalarda her sene edebiyatan kalır oda zaten virgüllü sayılar ile. Tekmik olarak hocaya kıl olur, kim olmaz ki.

Aymira kafasını bizim tarafa çevirip yanımıza geldi. Otuz iki diş sırıtıyordu. Dolunay'ın yanına otutup sarıldılar.

Ayrılıp arkasına döndü. Aymira bana bakıp "Ooo şirket güzeli de burdaymış." dedi. Sırıtım arkaya doğru uzandı bende öne uzandım sarıldık vanilya kokusunu içime çektim "Özledim seni tontiğim." dedim.

"Bendeee seniii."dedi i ve e' leri uzatarak. "Habitadını evden şirkete çevirdin sandım biliyonmu?" dedi. Şebeğim benim ya, kıkırdadım.

"Kanka," dedi kulağıma. "Gökalp'in yanında, Uras'ın yerinde oturan gerizekalı kim ya?" dedi sorarcasına. Kollarımı boynundan çözdüm, yüzüne yüzümü hizalayıp, gülümsedim. Tabi bilmez tatilimi bende dağda, bayırda telefon çekmeyen bir yerde geçirsem bende bilmezdim.

"O gerizekalı, arkadaşım bizim Uras'ımız oluyor." dedim. Yüzüme 1dk mal mal baktı. Ağzını sonuna kadar açmış, kahverengi gözlerini pörtleştirmişti.

Arkadan Uras elini Aymira'nın çenesine götürüp, ağzını kapatı "Gözlerini patlatma japon balıklarına döndün." dedi.

Gökalp, Dolunay ve ben güldük. Aymira, dünyaya geri dönmüş olucak ki başını iki yana hızlı hızlı saladı "Şaka, bu senmisin Uras." dedi.

Dolunay sırıttı eli ile Uras'ı işaret edip "Orjinal benim eserim 3 ayımı aldı." dedi.

Aymira, Dolunay'a dönüp "Vay anasını sayın seyirciler, Dolunay kanka sen neymişsin böyle." dedi.

"Hey, onu bana diyecektin." dedi Uras.

"Övgüyü hakeden eser değil, onu yapandır." dedi Gökalp yumruğunu Dolunay'a uzatı, Dolunay da elini yumruk yapıp, Gökalp ile ortada tokuşturdular.

Uras okyanus mavisi gözlerini devirdi "Aferin be oğlum, iki dakka da sat kardeşini." dedi.

Gökalp sırıtarak Uras'ın başını kolunun arasına aldı "Seni satacağıma kendimi satarım daha iyi lan." dedi.

Bu tek bir kişi için geçerli değildi, hepimiz içindi.

Gökalp ve Uras boğuşurken biz gülüyorduk "Ayyy kesin şunu baoz ayılara döndünüz." dedi Aymira. Dinleyen var mı, yok tabi.

Dolunay, Aymira'ya dönerek "Bebek sen niye geç kaldın ya aradık cevapta vermedin." dedi. "Hiç sormayın ya hayvanlarla uğraşıyorum ama bu seferkiler dört ayaklı, tüylü, sevmeye dayanamayacağınız türden değil, bu seferki iki ayaklı, kılı, yapma diyipte dinlemeyen sonunda götü sıkışıp yine sana gelip yardım isteyen abim Hakan'dı." dedi bezmiş bir sesle üçümüzde bu haline güldük.

-

Multide Aymira CANDEMİR.

Oylamasanızda olabilir bu bölüm benimde pek hoşuma gittmedi.
Ama yok oylıycam diyorsanız;
Lütfen oylayın.

Sevgili YabancıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin