Bu Ben Değilim...-7-

152 8 22
                                    

Hatırlatma:

Gönderen: Abim;

Gelemez miyim kardeşimin evine? Özledim seni.

Omuzlarımı silkip uyandıran olmasın diye telefonumu tamamen kapattım ve güzel uykucuğuma bıraktım kendimi. Abim buraya gelirken çikolata getirir mi ki acaba? Galiba çok düşünüyorum. Beynim yanmaya yüz tutmak üzere.

* * *

Sabah uyanır uyanmaz altıma kot bir şort, üzerime de bol şifon bir gömlek giyip, hava alanına gitmek için koşarak merdivenleri indim. Abim gelecekti ve evimi bilmediği için ben alacaktım onu. "Ben çıkıyorum. Yarım saate evde oluruuz!" diye seslenip çıktım. Garajda duran arabaya bindim ve ana yola sürdüm. Bu arabayı seviyordum. Masalın babası hediye etmişti ona. Range rowerlara olan aşkımdan dolayı her bindiğimde heyecanlanıyordum bu arabaya. Aynada kendime baktım ve renksiz olan dudaklarıma çilekli parlatıcımı sürdüm. Saçlarımı tepeden topuz yapmıştım. Işıklarda direksiyona parmaklarımla vurarak ritim tutuyordum. Yolculuk yapmayı kısa da olsa sevmezdim.

Hava alanına gelince arabayı park edip, koşarak bekleme yerine geçtim. Fazla iyi anlaşmasak da özlemiştim. Elinde bavuluyla görüş alanıma girdiğinde elimi havaya kaldırıp dişlerimi göstererek sırıttım. Yanıma gelince kollarını bana sardı ve saçlarımı kokladı. Sanırım oda özlemişti. "Nasılsın güzelim?" dedi bavulunu sürükleyerek yürürken. "İyi sen?" dedim yüzümdeki aptal sırıtışı daha da artırarak. "Bende iyiyim. Araba nerde?" etrafa kısa bir bakış attım ve elimle arabayı gösterdim. Hızlı adımlarla arabaya giderken bende ona yetişmeye çalıştım. Aklıma Buğra gelmişti. Oda hızlı hızlı yürürdü. Bir yere yetişecek gibi. Kafamı iki yana sallayıp abime odaklandım. Bavulunu bagaja koydu ve sürücü koltuğuna geçti. Kaşlarımı çattım ve "Ben sürüyordum. Sen evi bile bilmiyorsun!" diye cırladım. Camı yarıya kadar indirdi. "Çok konuşma cadı. Tarif edersin bende sürerim." Dedi. Somurtarak yan koltuğa oturdum ve yolu tarif etmeye başladım. "Hala Masalla mı kalıyorsunuz?" diye sordu ben yola odaklanmışken. "Evet. Biliyorsun babam başka birisi olsa izin vermezdi şehir dışında okumama." Dedim. Yüzüne bakmıyordum yola baktığımdan. "Masal sümüklü ve bakımsız olan arkadaşın mı?" deyince gözlerimi devirdim. Masalı en son üç sene önce görmüştü. Bir bilse Masalın evrime uğrayıp taş gibi kız olduğunu böyle konuşmazdı. Hem masal geçen sene abime aşıktı. "Evet. Sümüklü ve bakımsız olan arkadaşım." Dedim. Ona evrime uğradığını söylemeyecektim eve gidince Masalı gördüğündeki yüzünü merak ediyordum. "Kıyafetlerinde de bayağı bir değişiklik yapmışsın." Dedi şortumu ima ederek. Gülümseyip "ama güzel olmamış mı abicim?" deyip sulu bir öpücük bıraktım yanağına. Kafasını salladı ve oda gülümsedi. Cebimden telefonumu çıkartıp o arabayı kullanırken bende ona yaslandım ve fotoğrafımızı çektim. İnstagrama atıp abimin arkadaşlarına nispet yapmak istiyordum. Fotoğrafı attım ve açıklama yerine 'Gelmiş benim aşk böceğim :* :*' yazdım. Abimi etiketlemeden fotoğrafı paylaştım ve zafer kazanmış gibi geri yaslandım.

"Burası." Abime evi tarif ederken delireceğim sandım ama galiba iyiyim. Yolda acıktığım için abim poğaça türü şeyler almıştı. Zaten kahvaltı saati de geçmişti. "Evin de bayağı büyük ha?" dediğinde gözlerimi devirdim. Arabadan indim ve eve adımladım. "Hadi abi son tatil günüm onu da seninle mahvetmeyeceğim." Deyip kapıyı çaldım. Masal açtığında gözleri hemen abimi aradı. Sevgilisi var hala abim gibi uyuzu bekliyor. "Geliyor Masal sakin ol." Dedim imalı bir şekilde. Gözlerini abartılı bir şekilde devirdi. "Misafir diye bekliyorum. Sevgilim var." Dedi ve burun kıvırarak içeri girdi. Telefonum çalmaya başlayınca odama adımladım. Tanımadığım bir numaraydı. "Efendim?" diyerek açtım. "Aşk böceğinle iyi vakit geçiriyorsundur umarım." Sesini tanımıştım. "Demek instagramdan beni takip ediyorsun." Diyerek sorusunu geçiştirdim. "Konu bu değil. Sevgili yapmışsın." Deyince kahkaha attım ve "O be-" abim diyeceğim sırada duraksadım. Neden biraz gıcıklık yapmayayım? "Ha evet canım ya biraz öyle oldu." Odanın içinde volta atmaya başladım. "Gece camını açık bırak da bir konuşalım seninle." Dedi.

Görmeyeceğini bildiğim için gözlerimi kocaman açtım. Gece odama mı gelmek istiyordu? "olmaz!" diye bir anda cevap verdim. "Niye sevgilin mi olacak yanında?" ne diyeceğim şimdi? "Evet. Yani hayır. Evde olacak ama odamda değil." Dedim batırdığım durumu kurtarmaya çalışarak. "Bekle gece." Dedi ve kapattı. Amacı ne bunun böyle? Kalbimi bir hızlandırıyor, bir yavaşlatıyor, bazen atmıyor gibi oluyor. Etkisi çok faklı, çok. Yatağa kendimi bıraktım ve derin bir nefes aldım. Öğlen vakti ne yapılırdı ki? İçime bomba bırakıp kapatmıştı telefonu uyuz! Geceye kadar nasıl geçerdi ki bu gün şimdi? Odamın kapısı birden açılınca korktum. "Su abin bana çok güzelleşmişsin dedi!" masal heyecanla yatağıma oturdu ve ellerini çırpıştırdı. "Masal sevgilin var. Yapma şöyle şeyler." Dedim ve sırtımı başlığıma yasladım. "Keşke sevgili yapmasaydım da belki Hakanla çıkardık." Deyince gözlerimi devirdim. "Selim iyi bir çocuk. Ve oldukça yakışıklı. Hem sana da değer veriyor. Bence böyle dememelisin." Diye ablacı bir tavırda konuştum. "Sanki Kaan gelse sende böyle demeyeceksin." Dedi. Ah Kaan. Küçüklük aşkımdı. Onu sevdiğimi söylediğimde benimle dalga geçip iteklemişti. Hala unutmuyorum. "Benim sevgilim yok canım arkadaşım." Dedim ve saçını okşadım. "Her neyse abimle vakit geçirmek istiyorum. Hedef luna park!" dedim ve ağayı fırladım. Masalda benimle kalktı ve totolarımızı tokuşturduk. Koşarak merdivenlerden indik ve salona girdik. "Abi! Hadi bir şeyler yapalım." Dedim. Abimin yanına zıpladım ve koluna yapıştım. "Nereye gitmek istediğini söyle yeter güzelim." Dedi. İşte abimin bu huyunu seviyordum. Ben ne istersem yapıyordu. "Luna paark!" diye bağırıp işaret parmağımı kaldırdım. Kafasını salladı ve ayağı kalktı. Bende koltukta kalktım ve sırtına bindim. Kapıdan çıktık ve arabaya doğru beni sırtında götürdü. Öksürme sesiyle abimin sırtında sesin geldiği yere baktım. Buğra çatık kaşlarıyla beni izliyordu. Abimin sırtından indim ve "Ben geliyorum." Dedim. Buğra kolumu kavradı ve çekmeye başladı. Canımı acıtınca hafifçe inledim ve kolumu çektim. "Gece gelecektin?" dedim ve meydan okur gibi gözlerine baktım. "Sevgilinle çok iyi anlaşıyorsunuz." Dedi söylediklerimi duymazdan gelerek. "O ab-" "Tabi ama sen benimle vakit geçirirken mutlu değilsin. Sana şişman diyorum. Gıcıklık yapıyorum." Kelimemi bitirmeme izin vermeden konuşuyordu. Sebepsizce bana bağırıyordu. "Seninle kötü vakit geçirdiğimi söylemedim. Aksine seninleyken zaman çabuk geçiyor. Ama sebepsizce bana kızıyorsun. Neyimsin!" diye bağırdım. Ne olduğumuzu bilmek istiyordum. Aramızdaki bağı öğrenmek, kalbimi hızlandıran şeyi bilmek istiyordum. "Neyinim ha? Kanka olamayız, sevgilin zaten olamam o var. Ben soruyorum neyiz Su?" abimi sevgilim diye göstermek istememiştim aslında sadece onu kıskandırmak gibi amaçlarım vardı. Oldu da kıskandı ama neden? "Sevgilim falan değil abim!" diye bağırınca dudaklarımın üzerinde bir sıcaklık hissettim. Beni öpüyordu. Öyle yavaş ve nazikte değil. Oldukça sert öpüyordu. Parmak uçlarımda yükseldim ve ellerimi saçlarına daldırdım. Oda ellerini belime yerleştirmişti. Dudaklarımı araladığımda ağzımın içini istila etmeye başladı. Ona karşılık veremiyordum ama o ustaca kavrıyordu dudaklarımı. Ondan ayrıldığımda nefesimi düzenlemek için yakasından tuttum. Dünya durmuştu da biz dönüyorduk sanki. "Neden bunu yaptın?" diye fısıldadım. Anlını anlıma yasladı ve kafasını iki yana salladı. "Bilmiyorum..." dedi fısıldayarak. Abimlerden uzakta olduğumuz için şanslıydım. Bir iki adım geriledim ve saçlarımı düzelttim. "Bizimle gelebilirsin." Dedim. Yüzüne bakamıyordum. "nereye gidiyoruz?" diye sorunca abime yaptığım gibi parmağımı kaldırdım ve "Luna parka." Deyip gülümsedim. Oda kafasını iki yana salladı ve gülümsedi.

Arabaya yavaş adımlarla ilerlerken yüzüne baktım. "Şimdi geldin ya. Gece de gelecek misin?" diye bir soru yönelttim. Kahverengi gözlerini üzerimde hissedebiliyordum. "İstersen gelirim." Ne diyeceğim simdi? Gel ben seninle uyumak istiyorum falan mı? "Bilmem..." diye mırıldandım. Belime dokundu ve kulağıma eğildi. "Gelirim." Diye fısıldadı. Kalp atışlarım değişiyor, yanaklarım kızarıyordu. Ben böyle bir kız değildim ki. Benim hayallerim bile herkesinkinden farklıydı. Mesela ben panda olmak istemişimdir ömrüm boyunca. Hiç bir şey yapmadan saatlerce yuvarlanmak, yemek yiyip, kıvrılıp yatmak. Bunlardan ibarettim oysa şimdi yanımda olmasını istediğim biri var, sebepsizce. Sadece iki haftadır tanıdığım birisine güveniyordum. Onu öpüyordum. Bu. Kesinlikle ben değildim...

SINIR KOYSAM GEÇER Mİ? 5 YORUM İSTESEM MESELA? SINIR TARAFTARI DEĞİLİM AMA GERÇEKTEN YORUMLARINIZA İHTİYACIM VAR. YAZASIM GELMİYOR SİZDEN DESTEK OLMAYINCA. OY VE YORUM YAPAN PARMAKLARINIZA ÖPÜCÜKLER :*




YAKIŞIKLI EGOİST (Düzenleniyor..)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin