Hiç olmayan ama yüzümde ağrısını hissettiğim tokatla gördüğüm rüyayı düşünmek dahi istemiyordum dizlerimi kendime doğru çekip doğruldum. Çözülen bağcığımdan dolayı yere düştüğümde kahkaha sesleriyle by Robert 'ı karşımda gördüm. Biraz daha gülerek
ne kadarda sakarsın sen ya diyere
k ağacın kenarına oturdu. Onun yanına oturduğumda cebinden kağıt çıkarıp bana doğru uzattı konuşmaya devam etti bu dönem okul müsabakalarına katılmaya ne dersin kağıda tekrar baktığımda doğrulup cevabımı beklemeden biraz sporun enerjini yerine getireceğine eminim deyip ayrıldı. Biraz daha ilerleyip tekrar döndüğünde her zamanki yerimdeyim dedikten sonra yürümesine devam etti.
By Robert tamamen uzaklaştıktan sonra ardından derin bir nefes alıp
ayağa kalktım.
"Hey Teo seni hangi rüzgar attı buraya "
arkamı döndüğümde yazın sıcağında dahada yorgun görünen by Adam' a yaklaşan Teo, by Adam ' ın etrafını temizlemekle uğraştığı çiçeklerin yanına eğilerek
" Senin için geldiğimi bilmiyormusun sanki... "diye
tebessüm ettiğinde by Adam eliyle Teo ' nun sırtına vurarak kendine doğru biraz daha çekti kafamı çevirdikten sonra boşta kalan ellerimde kağıdın olmadığını fark edip ağacın altına baktığımda oturduğumuz yerde duran formu alıp tekrar doğruldum by Adam bir elini alnına attığı eliyle çiçeklerle ilgilenmeye devam ediyordu . Okulun çıkış kapısına geldiğimde çözülmeye yakın bağcıklarımı bağlamak için eğileceğim sırada eğilip bağcıklarımı bağlayan Paul amcaya bakarken
"Birdaha kolayca çözülmezler.
Bu bağcık işini napacağız biz senin..." diye tebessüm ederek doğrulduğunda
by Robert
" Bencede bir çözüm bulmak lazım "
diye gülerek yaklaştı. Paul amcada by Robert ' a yaklaşıp sarıldıktan sonra biraz uzaklaşarak birbirlerine bakıp Paul amca söze girerek
"Seni hangi rüzgar attı buraya"
bay Robert yüzünde daha çok belirginleşen gamzesiyle
ö
" Önemli bir şey değil, antronorluk için geldim yaklaşık bir yıl önce."
Paul amcanın gülümsemesi tüm yüzünü kapladı
" e o zaman başarılar dilerim"
diyerek elini uzattı. By Robert Paul amcanın elini sıkarak
"Boş bir vaktiniz de gelirseniz memnun kalırım efendim "
dediğinde ikisi birlikte kahkaha atmaya başladılar . Paul amca dersin yoksa birşeyler yiyelim ne dersin. By Robert saatine bakıp kafasını sallayarak
" ee ne duruyoruz o zaman ama hesaplar senden ona göre." Paul amaca "Tamam anlaşıldı .:
by Robert Paul amcanın omzuna kolunu atıp yürümeye koyulduklarında biraz yerimde beklediğim için beraber arkalarına dönüp
"Miranda hadi ! "
"Geliyorum... "
bikaç saniye koşup yanlarına vardığımda
By Robert
"Eski dostum bizi nereye götüreceksin ?"
Paul amca arabanın kapılarını açıp "Sürpriz atlayın hadi "
By Robert' la birbirimize baktığımız sırada Paul amca
"Biniyormusunuz binmiyormusunuz? "Şey biraz bekledikten sonra nneanneme haber vermeliyim dedim. Paul amca merak etme sen ben gelmeden önce seinle geziye çıkacağımızı söyledim diyerek gülümsedi ...
by Robert la arabaya geçtiğinizde tamam o zaman gidelim.
Arabanın arka camına biraz daha yaslanıp dışarıyı seyretmeye koyuldum bu arada Paul amca ve Bay Robertta okul anılarından konuşuyorlardı .
Miranda Mirandakolumun dürtülmesiyle gözlerimi araladığımda uyanma vakti diyen Teo' yu görünce üzerime örtülmüş olan battaniyeyi biraz daha üzerime çekip ona bakınca bügün herzaman amcamla beraber balık tutmaya geliriz aslında amcam uyuduğunu söyleyene kadar burda olduğundan haberim bile yoktu. Elimle sıktığım battaniyeyi biraz daha gevşetip
balık tutmayamı
Teo biraz daha eğilip camı açınca arabanın içerisine dolan balık kokusuyla birlikte şaşkın ve heyecan dolu ses tonum ve dahada irileşen gözlerimle
yoksa Lake Arrowhead Gölündemiyiz
Teo arabadan inerek kapıya yaslanıp
doğru tahmin ama biraz daha geç kalırsan aç kalırsın.
Geliyorum arabadan indiğimde daha çok içime işleyen kokuyla gölü seyreden Paul amca ' nın yanına doğru hızlanan adımlarımla birlikte yanına geldiğimde ee nasıl buldun, göle doğru yoğunlaşarak hala küçüklüğümde ki gibi, bencede... Bay Robert 'ın çağırmasıyla birlikte gölün kenarına kurduklarıızgaranın yanına ilerledim Teo ızgara yaparken bay Roberta yardım ediyordu. Bütün ekmekler hazır olduktan sonra oturup bütün ekmeğin içerisine sinmiş olan balık kokusunu içime çekip yemeye başladım. Yanımda oturan bay Robert beliren gamzeleriyle ekmeğinden kocaman bir ısırık alıp
Görüyorsunuz balık pişirmede gerçekten ustayım.
Paul amca evet yemedede diyerek ekleme yaptı ...
Teo ve Paul amca eşyaları araca koymaya başladı . Bütün eşyaları topladıktan sonra Bay Robet ve Paul amca araca oturdu .Son kez göle bakıp bende araca doğru yöneldim .Teo da arabaya bindiğinde yola koyulduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİRANDA
WerewolfDüşüncelerinde kaybolmuş bir kız. Asil bir soy. Koruyucular! Aralanan sır perdeleri (çoğu şey bitti dediğimiz zaman başlar.)