hastane

54 3 2
                                    

Sertçe çekilen kolumla birlikte gözlerimi açtığımda karşımda koltuğa oturmuş bir şekilde kolumu tutan Teo nun gevşeyen parmaklarından bileğimi kurtardığımda Göz yaşlarımı daha fazla bulunduğu ortamda kalamayarak yanaklarımdan boynuma doğru süzülen hıçkırıklarım biraz daha arttı
Teo sıkıca sarılarak
Neler oldu diye sorduğunda bedenimi gevşeyen parmaklarından geriye doğru çektim  kısık ve ara ara çıkan sesimle birlikte nefes alıp vermeye çalışarak ellerimle göz yaşlarımı sildiğimde
Aralanan kapının sesiyle birlikte kapıya doğru baktığımızda içeriye giren kıvırcık sarı saçlı ve bir bayana göre oldukça uzun olan hemşire birkaç adım daha yaklaştığında bakışlarını bana doğru yoğunlaştırarak
Tekrardan serum bitene kadar yatmak zorundasınız.
Birkaç saat sonra doktor kontrol için gelecek ve birkaç işlemler yaptıktan sonra çıkışınızı yapabilirsiniz.
Yatağa geçtiğimde bir anne sıcaklığı veren ve oldukça sevimli bir yüze sahip yirmi sekiz yaşlarındaki hemşire üzerime örttüğü battaniyeyle birlikte tebessüm ederek biraz dinlenmek için ilaç vereceğim dedikten sonra seruma yöneldi.
Seruma iğne yardımıyla birşeyler enjekte ettikten sonra iğnelerin bulunduğu metal kutunun kapanma sesiyle birlikte gittikçe azalan adım sesleriyle bedenimi uykunun kollarına bıraktım. İlacın etkisi azalmaya başladığında araladığım gözlerimle birlikte gün ışığının doldurduğu odaya baktığımda Teo yanıma daha fazla yaklaşarak nasıl hissediyorsun diye sorduğunda daha iyiyim diyerek kafamı salladım. Açılan kapıyla birlikte uzun boylu siyah saçlı ve zeytini andıran siyah ve kahverengi karışımı gözleri olan doktor ve iki asistanı içeriye girdi asistanların biri daha hızlı yürüyerek yatağın ayak kısmındaki masanın üzerinde bulunan mavi dosyayı açarak
Miranda Teller
Yaş 16
Narkolepsi rahatsızlığından süpheleniliyor ( uykuya olan aşırı eğilimlilik) .
Doktor iri büyük ellerini alnıma koyduğunda küçük bayanı emar odasına götürün sonra çıkan sonuçlara göre bakarız.
Tekerlekli olan yatağın biraz sallanmasıyla birlikte kapalı ve karanlık olan koridora çıktığımızda sadece yatağı ileriye doğru haraket ettiren asistanın kollarını görebiliyordum. Asansörün önünde durduğumuzda açılan asansöre binen Teo'yu gördüğümde yatağın ayak kısmını çekerek asistana yardım ettiğinde asansör aşağı katlara inmeye başladı kartlardan birinde durduğumuzda biraz daha koridorlarda itilirken Teo yanımda ilerliyordu. Camdan kapının yanına geldiğimizde Teo ilerlemeyi bırakarak arkadan bakmaya başladığında kapanan kapıyla birlikte buz gibi emar odasına girmiştim. Beyaz rulo pasta şeklindeki cihazın içine girdiğimde asistan tuhaf sesler çıkaran makine ye bakarak kafanı hareket ettirmeye çalış gözlerimi tamam anlamında kapartıp açtığımda. Üzerinde bulunduğum şeyin hareket etmesiyle birlikte makinenin içine omzuma kadar tamamen girdiğimde birkaç dakika içerde kaldıktan sonra dışarı çıktım. Odanın içindeki camla kapalı küçük odayı gördüğümde siyah saçlı doktor elindeki birkaç röntgeni inceleyerek arasırada bilgisayarına bakıyordu. Emar odasından çıkarak tekrardan odama iletildiğimde birkaç saniye sonra içeriye giren doktor. Gülümseyerek yanıma geldi  aslında düşündüğümüz gibi Narkolepsi değilmiş sanırım uyku düzenin bozuk olduğu için birde o anki duygudan dolayı farklılık gösterebilir. Çok fazla uyuduğun için önce uykularını düzenlemeliyiz akşamları yatmadan verdiğim uyku ilacını vede gün içi için vitamin haplarını içersen daha iyi olur dediğinde saçlarımı okşamıştı. Ellerini saçlarımdan çektiğinde çıkış işlemlerini yapabilirsiniz dedikten sonra odadan ayrıldı. Ardından Teo da odadan çıkarak çıkış işlemlerini yapmaya gidiyorum. Eşyaların dolabın içinde deyip kapanan kapıyla birlikte uzaklaştı.
Yataktan bacaklarımı uzatarak kalktığımda dolabın önüne geçip formamı aldığımda üzerimdeki beyaz çizgili hastane kıyafetini çıkararak formamı giydim. Çantamıda omzumdan geçirdiğimde kapıyı aralayarak koridora çıktım. Teo koridorun başında elinde birkaç kağıtla birlikte ilerliyordu. Kafasını kaldırıp beni fark ettiğinde olduğu yerde durarak beklemeye başladı . Yanına vardığımda bakabilirmiyim diye elimi evraklara uzattığımda. Kağıtları rulo haline getirerek hiç bu kadar detaycı biri olduğunu bilmiyordum cümlesini tamamladıktan sonra gülümsediğinde. Hey ya onu kastedmediğimi biliyorsun deyip kağıdı almaya çalıştığımda kağıdı omzunun hizasına kaldırarak biliyorsun şimdiye kadar elini çene hizasında gezdirerek bu yüzle pasta işinde çok fazla kazandım yani zengin sayılırım diyerek yürümeye devam etti. Hastane kokusunun gittikçe azalmasıyla birlikte bahçeye çıktığımızda yeşilliğin arasındaki bahçede birkaç kişi banklarda oturuyordu. Kollarımı biraz ileri geri sallayıp önde birleştirdiğimde Teo ' da ağaçlık alana göz gezdiriyor du.
Sana bir şey sormalıyım diyerek kafasını kulağıma yaklaştırıp sırtımı bu kadar sevdiğini bilmiyordum sırtını dönerek doya doya bak dediğinde
Ya! kafasını arkaya çevirdiğinde ağaca yaslanmış bir şekilde duran tamamen siyah kıyafetlerinin içerisinde dahada fazla belirli olan kısa koyu sarı saçlı çocuğa dikkatli birşekilde bakmaya başladı.
Onu tanıyormusun
Ağacın üzerindeki elini çeken kişinin uzaklaşmaya başlamasıyla birlikte sadece birine benzettim
Miranda hadi gidelim.
Amcam ve anneannen  seni merak ediyordu...
Paul amcayı markette çalışırken gördüğümde birkaç saniye onu izleyip içeri girdim küçük rüzgar çanının sesi son bulduğunda Paul amca
İyimisin diyerek saçlarımı okşadığında
Hımhı iyiyim.
Masaların birinden kalkaby Robert ' ı gördüğümde daha fazla yaklaştı. O zaman yarın kamp kuruyoruz tam vaktinde vaktinde okulda ol. Senin içinde geçerli dediğinde Teo da gözlerini devirerek amca yorgunum biraz yukarıda dinleyeceğim diyerek ayrıldı. Teo ' nun ayrılmasıyla birlikte Paul amca ve by Robert'a veda da ederek çıktım. Çantamı biraz karıştırdıktan sonra anahtarları bulup içeri girdim. Dolaptan birkaç birşeyler çıkararak balkona geçtiğimde ormana doğru olan berjerlerden birine oturdum. Ağzımdaki çorbayı yuttuktan sonra kaşığı kaseye daldırarak  karıştırmaya başladım. Karıştırmaya son verdiğimde  kalkarak salona geçtim masanın üzerindeki ilaçları alarak su yardımıyla içtiğimde  kenarda ki  battaniyeye uzanıp  üzerime çektim. Alarm sesiyle kalkarak siyah arar ara koyu mor  desenleri olan eşofmanımı giydim. Sırtçantamın içine birkaç eşyamı  koyarak fermuarını çektim. Mutfağa gidip birkaç birşey atıştırıp yeni yeni ısınmaya başlamış caddeye çıktım. Okulun girişine geldiğimde profesör Henry ' i fark ettim. Profesöre doğru yaklaştığımda birkaç profesör gelerek konuşmaya başladılar. Adımlarımı durdurarak kısa bir süre bekledikten sonra saate baktığımda koridorda koşmaya başladım. By Robert ' ın odasının kapısına geldiğimde içeriden gelen seslerden dolayı biraz duraksadım. Girmiyorsun diye gelen sesle kapı koluna uzanan Teo'ya baktığımda kapıyı açarak girdi. Arkasından içeri girdiğimde by Robert işte grubumuzun yeni üyesi de geldi...

MİRANDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin