Israrla çalan alarmı kapatmak için küçük ahşap saate doğru uzandığım sırada üstümde biraz daha ağırlığını hissettiğim siyah mont ve çoğunlukla krem tonlarının hakim olduğu odayı daha iyi seçebildim yatağın içerisinde doğrularak etrafa tekrardan daha dikkatlice bakarken Paul amcanın ve oğlunun olduğu fotoğrafı fark ettim yataktan kalkıp fotoğrafa doğru yaklaştım gülümseyen küçük çocuğun gülümsemesi içime işlemiş gibiydi sanırım fotoğraf on yıl önce çekilmiş olmalıydı. merdivenlerden inmeye başladığım sırada mutfak masasının üstüne yığılmış bir şekilde uzanan Teo ve Paul amca yı görünce masaya ve kenarlarına dağılmış olan boş bira şişelerini toplamaya başladım. Paul amcanın yanında bulunan şişeyide alacağım sırada kolumda hissettiğim baskıyla, Paul amcaya döndüğümde Paul amca ağzından dökülen bikaç
Peter yavru köpeği yarın alacağımı söylememişmiydim sözcükleriyle birlikte ellerini biraz daha gevşeterek elini başının yanına biraz daha çekti. Kolumu masanın üzerine koyduktan sonra kafamı yaslayıp Paul amcayı seyretmeye başladım. Bikaç saniye daha Paul amcaya bakıp ellerim masanın üzerinde oturduğum sandalyeyi biraz geriye doğru itip kalkarken
Sen ne zaman uyandın?
Arkamı döndüğümde şey aslında Sizi uyandırmaya aşağıya inmiştim kafama doğru götürdüğüm elimle olduğum yerde kalakalmıştım.Teo yanımdan geçerek Paul amcanın omzuna koyduğu elini hareket ettirerek amca amca diye seslendiği sırada Teo' nun boynundan sırtına doğru hafif bi kısmı görünen simgeye takılı kalmıştım etraftan rüzgarla birlikte bütün şiddetiyle hucum eden sesler tüm hücrelerime işliyordu sanki, neler oluyordu ormanı içimde hissediyordum gözlerimi kaparttığım sırada kaybolan seslerle birlikte bikaç adım geriledim.
Paul amca yavaşça kaldırdığı kafasına bir elini yaslayarak bileğinde takılı olan saate baktı ve bana döndüğü sırada Miranda sende mi uyandın kafamı salladım.
O zaman hepimiz de erkenci olduğumuza göre kahvaltı yapalım sonra çıkarız. Paul amaca dolabı açarak birkaç yumurta ve sosisle birlikte çıkardığı mozeralla peynirini dezgahın üzerine bırakarak alt dolap kapağından çıkardığı tavayı Teo ' ya uzatırken çalan telefonunu cebinden çıkarttıp hızlı bir şekilde açarak üst kata doğru çıkmaya başladı.Teo elinde kalan tavayı dezgahın üzerine bırakarak tahminlerimde yanılmıyorsam Amcamın görüşmesi uzun süreceğe benziyor. En iyisi okulda bir şeyler atıştırırız. Olur. Bahçeye İndiğimiz sırada Teo önüme geçerek cebinden çıkardığı garaj anahtarını başının hizasına getirip biraz salladıktan sonra garaja doğru yöneldi araba kullanmayı düşünmüyorsun her halde! Tabikide deyip içeri girdi birkaç saniye sonra elinde tuttuğu beyaz bisikletle beraber daha fazla yaklaştığında bisiklete binerek bisikletin arka kısmına geçtim kafasını arkaya doğru uzatarak muzip bir şekilde tebessüm ederken Miranda bisiklet ağırlığının altında ezildi kaldı bisikletten inip ezilmekten beter olasın diyeceğim sırada
Hey Teo diye gelen tok sesle istemsiz bir şekilde arkama döndüm. Teo ' da döndüğü sırada bir gurup uzun boylu kaslı çocukların arasından açık kahverengi saçları ve kar gibi bembeyaz teni olan ortadaki çocuk biraz daha yaklaştı. James diyerek Teo bisikletten indiğinde Teo ' nun şaşkın ifadesine karşılık olarak bugün ormanda antreman var koç herkesi topluyor diyerek elindeki çantayı Teo ' ya doğru fırlattı. Teo çantayı havada tuttuğunda by Robert mı dediğimde bana doğru döndü sanırım dün çok içtiği için eşi eve almadı derken hala gülüyordu sabah sabah antremana çağırdığında göre diyerek biraz duraksadıktan sonra gülümsedi ve diğerleriyle birlikte bekleyen servise bindi. Servis kısa bir süre sonra hareket etti. Hareket eden servisle birlikte Miranda diye gelen sesle kafamı yukarıya doğru kaldırdım. Paul amca pencereye yaslanmış bir şekilde tek başıma yemek yemeyi sevmiyorum benimle beraber yer misin tekrardan yukarı çıktığımda Paul amcanın masayı donattığını fark ettim yanındaki sandalyeyi çekip oturdum önümdeki tabakta bulunan şeyleri yerken Paul amca masanın üzerinde bulunan telefonuna bakıp Miranda beraber çıkalım. Arabanın kapısını kapattığımda cama biraz daha yaklaşıp gittikçe kaybolmaya başlayan evimizi izlemeye başladım. Paul amca da arabadan indiğinde iyi günler deyip tekrardan açık olan kapıdan arabaya bindi. Sınıfa girmeden koridorda bulunan dolaplıktan küçük not defteri ve bir kaç kalem alıp dolabın kapağını kapartacağım sırada dolabın kapağında bulunan fotoğrafı görünce gözlerime inanamayacak birkaç saniye gözlerimi kapartıp tekrar açtım. Kalemler elimden yavaşça kaymaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİRANDA
مستذئبDüşüncelerinde kaybolmuş bir kız. Asil bir soy. Koruyucular! Aralanan sır perdeleri (çoğu şey bitti dediğimiz zaman başlar.)