Elimdeki kanlı bıçağa bakarken donakalmıştım. Tamam, bıçak olması o kadar anormal değildi ama kanlı bıçak? Kanlı bir bıçak mı? Hem de okul bahçesinde? Peki. O sırada diğerleri de bana bakmaya gelmişti ve hepsi 'Oha!' gibi şeyler söylediler.
Sonunda beni revire götürmeyi akıl ettiklerinde okulun bahçesine çıkmakta olan Öykü'yü gördüm ve hemencecik, "Siz durup bıçağa falan bakın, ben canım arkadaşım Öykü'yü çok ihmal ettim onunla birlikte giderim revire." dedim.
Öykü'nün yanına ulştım ve "Öyküüüğğ!" dedim. Elimin acısına rağmen çığıryordum evet. O da geri kalmadı ve "Vay Beril sen benim adımı bilir miydin yaw." dedi. Ne dese haklıydı. "Kezoluktan yıkılıyorsun yine." ama bunu demekte haklı değildi!
"Neyse Öykü, sen benim kezoluğumu boşver de, elimi bıçak kesti ne yapacağız ya?" diye sordum. Öykü'yleyken birazcık aklımı yitirebiliyordum çok azıcık yani.
"Ne, mal mısın sen?! Bir de ne yapacağız diye soruyor, koş revire koooğş!" diye böğürdü ve revire doğru koşturduk. Koşarken sorular soruyordu ve 'Ne!' gibi tepkiler veriyordu.
"Nasıl oldu bu yoksa biri seni deşti mi?" gibi saçma bir soru sordu.
"Sence biri beni deşebilir mi? Beni, Beril'i." dedim. Sakince "Evet, şekil a, ben." dedi.
O sırada revire ulaştığımızı fark ettim ve durdum. Öykü'ye kapıyı çalması için kaş göz işareti yaptım ama mal bu ya, anlamadı. Gözlerimi devirerek kapıyı çaldım.
İçeri girdiğimizde içeride Yiğit vardı. Bugünlerde her yerden fırtıyordu bu çocuk da.
"Sen burada ne yapıyorsun?" diye sordu Öykü. Gülerek, "Önce bardağı düşürdüm ve sonra Göksun beni kırık bardağın üstüne itti." dedi ve o anı kesinlikle görmek istediğimi fark ettim. "Size ne oldu?" diye sordu Yiğit. "Bu mal nasıl olduysa elini deşmiş." dedi Öykü de.
Elim sarıldıktan sonra Öykü'yle dışarı çıktık ve merdivenlerde Damla'yı gördüm. "Hey Öykü." dedim fısıldayarak. "Ekşın ister misin?"
"Her zaman." dedi o da benim gibi fısıldayarak. Birlikte sessizce merdivenlere koşturduk ve sessizce Damla'yı takip etmeye başladık. Telefonda biriyle konuşuyordu.
"Ben üstüme düşeni yaptım, gerisini sen hallet hiç kılımı bile kıpırdatmam." Kiminle konuşuyordu?
"Bu fikri sevdim, saati ve yeri mesaj atacağım, gel, konuşuruz." dedi Damla ve ses kesildi. Öykü'yle birlikte bu sefer gürültülü bir şekilde aşağı koşturduk ve partiye bir dalış gerçekleştirdik.
÷÷÷
-Beril
-Deniz
-İpek
-EmirhanMulti: Öykü
Not: Bölüm sadece ve sadece Öykü ve onun baskılarından kurtulmak içindi. :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞÜPHELİ
Misteri / ThrillerGizemli bir şekilde ölen Elif'ten sonra cinayetler başlar. Seri katilimiz acaba kimdir???