Çobanlar Bölüm 1

46 3 2
                                    

İkinci günün gecesindeydik. Git gide meraklanmıştık. Dedem iki gün önce bize çobanın cenazesi olduğu için gittiğini 3 gün içinde geri döneceğini bizim de 3 günlüğüne onun yerine bakmamız gerektiğini söylemişti. Sözde bu gün yada bu akşam gelmeliydi ama hiç kimseden ses seda yoktu. Eğer yarında çoban gelmezse koyunları ahıra kilitleyip köye dönecektik. Saat akşam 9 du. Fatih memduh ve halit le birlikte yaz gecesinin ayazından korunmak için yaktığımız ateşin etrafında muhabbet ediyorduk. Fatihle memduh abi karşılıklı koyu bir sohbete dalmıştı Fatih geçen sene fikirtepede inşaatçılarla yaptığımız kavgaları memduh abiye anlatıyordu memduh abide Fatihin abartılı anlatışına aldırmadan dinlemeye devam ediyordu. Halit kepeneğini yere serip içine girmiş elinden düşürmediği tesbihini memduh abiye göstermeden deli gibi sallıyordu. Halit annemin küçük kardeşiydi 19 yaşında zeki ve çok pratik bir insandı. Taştan balta çalı çırpıdan sepet yapıp gönüllerimizi feth ederdi. Yaşça en küçüğümüzdü ama söz konusu doğa olduğu zaman en ufak şeyi bile ona danışmadan yapmazdık. Halit elindeki tesbihi sallarken bir yandan da yıldızlara bakıp dalıp gidiyordu. Ben etrafımda olan biteni sessizce izleyip ateşte duran suyun kaynamasını sabırsızlıkla bekliyordum. Memduh abi elindeki sopayla beni dürtüp " Adem hayırdır inşaatçılar seni inşaata atmış Fatih zor almış ellerinden ne diyosun ? " dedi. Gülümsedikten sonra " Yalan abi inanma şuna inşaatçılar çekiçlerle kıçına kıçına vuruyodu bunun biz yetişmesek niyeti bozmuşlardı " diyince Fatih en sevdiğim hareketi yaptı hafif yandan bakıp sırıtıp usul bir 'siktir' çekti. Bu tür huylarımız vardı birbirimiz arasında asılsız laflar üretir birbirimizi kızdırmaya bayılırdık. Memduh abi halitin bi büyük abisiydi en büyüğümüzdü 26 yaşında 196 lık boyu ve cüssesiyle akıllarda yer edinirdi. Hayatımda tanıdığım en cesur insandır. Tek zayıf noktası ise örümceklerdir. 6 sene önce bi örümcek ısırması yüzünden sol elinin serçe parmağını kaybetmiştir. Fatih ise benim can ciğer kardeşimden ötedir. Oda teyzemin oğludur ama doğduğumuzdan beri birlikte büyümenin verdiği etki ile kardeşten farksızdır. En büyük acılarımı ve kavgalarımı hep onunla paylaştım. Ben Fatihin hangi kavgadan bahsettiğini düşünürken kayan suyun sesiyle bütün düşünceleri çöpe attım. Kaynayan suya bi kaç kaşık çay demi koydum ve biraz demini alması için beklettikten sonra bardaklara usulca doldurdum. Herkes çayını tatlandırıp yudumlarken Halit sırtı bize dönük bi halde " Abi şu çoban yok ortalıkta bak telefonda çekmiyor ulaşamadık kaç gündür köye kötü bişey olmasın " dedi. Memduh abi " Yoktur bişey dedem işi bize kitlemek için arayıp sormuyodur yarın ahıra kitleriz bunları hava kararmazsa köye ineriz hava kararırsada ahırda yatar ertesi sabah gideriz köye sıkma canını" dedi. Memduh abi bizim güven abidemizdi yanımızda olmazsa yaşayamicak gibi hissediyorum. Bizi dağ başında ayakta tutuyor tek başına. Çaylarımızı içtikten sonra kepeneklerimize sarılıp uyuduk. Sabahın ilk ışığıyla yola koyulacaktık.

ARKADAŞLAR BU İLK BÖLÜM KISA OLFU FARKINDAYIM BUNU SEBEBİ GEÇ SAATTE BAŞLADIM BU HİKAYEYE VE MOBİLDEN YAZIYORUM AMA BUNDAN SONRAKİ BÖLÜMLER UZUN OLACAK LÜTFEN YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN

81 ÖLÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin