Sweet Lovin' || 2seung

3

6 bildirim, 1 mesaj.

Araladığı gözlerini tekrar yumup bir iki saniye düşünmek için kendine zaman tanıdı.

"Bir süre sonra sıkılırım zaten." Gözlerini açıp tekrar telefonunu aldı ve Seungcheol'den olduğunu tahmin ettiği mesajı açtı.

asscoups:: selam : )

pookwan:: günaydın

İşaret ve baş parmağının arasına aldığı alt dudağıyla oynamaya başladığında cevap gelmişti.

asscoups:: hep öğlen mi uyanırsın

okulun yok mu senin

pookwan:: bugün haftasonu :')

asscoups:: ah

evet

haftanın altı günü çalıştığımdan ister istemez karışıyor günler

"Çalışıyor mu!?" Çığlığını bastırıp hızlanan kalbine elini koydu. Bunun onu neden bu kadar heyecanlandırdığını bilmiyordu, sadece onun hakkında bir şeyler öğrenmek hoşuna gidiyordu.

pookwan:: ben öğrenciyim

bir dakika

şey

kaç yaşındasın

asscoups:: yirmi dört

bana hyung demelisin sanırım ;(

liseli mi yoksa üniversiteli misin

"Tanrım ona hyung dememi söyledi!" Telefonu istemsizce elinden kayıverdiğinde çoktan ayağa kalkmış ve yatakta zıplamaya başlamıştı.

Bir süre sonra, kulağı kapı zilini işittiğinde yaptığı saçmalığı fark ederek yataktan inmiş, hızla kapıya koşturmuştu.

"A-ah, hoşgeldin H-hoo--"

"Çekil." Jihoon onu ittirerek içeri girdiğinde saçlarını karıştırıyordu Seungkwan.

"Tüm gece senin yüzünden uyuyamadım ve yine, senin yüzünden uyuyamıyor— NE BOK YEMEYE O YATAKTA ZIPLIYORSUN GERİZEKALI!?" Açmaya çalıştığı küçük, kızarmış gözleri ve morarmış göz altlarıyla çok korkutucuydu.

Ağzını açıp savunmaya geçecekti ki kapı zili tekrar çalmıştı.

"Dur! Sakın açma!" Endişeyle Seungkwan'ın tişörtüne yapışan Jihoon öncekinden bile korkunç görünüyordu.

"N'oldu ya?"

"Soonyoung geldi. Bak, dün geceki şu gruba yazma olayından sonra çok fazla rezil hissediyorum, bu yüzden ona bakamam." Seungkwan hala tuhafça ona bakıyorken Jihoon gözlerini devirip onun yatağına girmiş, yorganı da üzerine çekiştirerek diğer tarafa dönmüştü.

"Ona uyuduğumu söyle."

Telefonunu ya da Seungcheol'ü tamamen unutmuş bir şekilde kapıyı açan Seungkwan sevgili komşusu Jihoon'un sevgilisi suratsız Soonyoung ile göz göze gelmişti.

"Ş-şey, o uyuyor." İfadesiz suratı onu biraz germişti.

"Neden senin evinde uyuyor." Kaşları iyice çatılmış olan Soonyoung içeriye girmiş ve yatak odasına yönelmişti.

"Sabah beni azarlamaya geldi ve uyuya kaldı." Gerginliği ortadan kaldırmak istercesine omuz silkip tekli koltuğa bağdaş kurarak oturmuştu Seungkwan.

"Hooney, shh, ben geldim." Soonyoung sakince onu dürterken, gülmemek için dudaklarını dişliyordu. Bir an için aklına Seungcheol geldi. Şu an ona komik gelen bu sahne, birden aşırı sevimli görünmüştü gözlerine.

"Lanet olsun!" Onun hala kendisinden bir cevap beklediği sonunda dank ettiğinde ışık hızıyla yarışır bir şekilde yatağa zıplamış, yorganın içinde telefonunu arayama başlamıştı.

asscoups:: hey

neden yazmıyorsun

tekrar mı uyudun

ya da bunu söylemeye çekiniyor musun?

bak tamam o zaman

sormadım say : )

sanırım uyuya kaldın ;(

neyse

şimdi işime dönmem gerekiyor

gün içinde tekrar görüşürüz

umarım :(

Hayal kırıklığı ile okuduğu mesajlardan sonra sinirli bir ifadeyle, tuhafça ona bakan Soonyoung ve Jihoon'a dikmişti gözlerini.

"Şimdi, hemen, siktirip gidin evimden!"