YAĞMUR
Kapının çalmasıyla gözlerimi devirdim
"İpeeeeeğeğek kapıya bak!"
"Yağmuuuuuuuğuuuur kapıya bak!"
dedi o da beni taklit ederek
"Lan kapıya baksana"
dedim ayaklarımı uzatmaya devam ederken bakmadığını görünce nefesimi sıkıntıyla vererek ve rahatımı bozarak ayağa kalktım kapıda kimse yoktu
"Kimmiş!"
dedi İpek ve yanma geldi
"E kimse yok!"
dedim birbirimize bakarak bilmem anlamında dudak büzdük
"Aa orda zarf var"
dedi İpek ve yere eğildi büyük bi zarf vardı kapıyı örtüp içeri girdik
"Üstünde Al bakalım Yağmur gerçekleri gör. -Yıldız yazıyo"
dedi İpek kocaman açılmış gözleriyle hemen elime zarfı aldım cidden öyle yazıyodu zarfı hızla açtım fotoğraflar vardı kalp atışlarım hızlandı fotoğrafın birinde Barış ve Yıldız sarılarak uyuyodu....birinde Yıldız Barışın kucağındaydı ve Yıldız resmen Barışla sarmaş dolaştı....gözlerimdeki yaşlar çenemin altına inerken diğer fotoğrafa geçtim Barış ve Yıldız koltukta oturuyolardı ikisinin elindede kahve vardı ve yüzleri oldukça yakındı İpek dili tutulmuş şekilde bakıyodu koşarak odama gittim ve üzerimi giyinmeye başladım bi yandanda hıçkırarak ağlıyodum
"Sakin ol Yağmur"
dedi İpek ama onu dinlemedim elime resimleri aldım ve montumu giyinip çıktım sonra Barışı aradım. Bunun hesabını vericekti
"Papatyam"
diyerek açtı telefonu
"Sizin ordaki parka geliyorum orda ol"
dedim ve telefonu kapatıp cebime attım aradı ama açmadım parka resmen uçarak gittiğimde Barış beni bekliyodu gözyaşlarım yeniden akmaya başladığında dibinde durdum ve elimdeki fotoğrafları suratına vurdum fotoğraflar yerle buluşurken Barış şaşkınlıkla bakıyodu
"Papatyam noldu?"
"Bana papatyam deme!"
diye bağırdım titrek sesimle o hâlâ şaşkınca bana bakıyodu sonra yerdeki fotoğrafları aldı ve dehşetle onlara baktı ağzını açacağı zaman ben konuştum
"Dur tahmin ediyim! Açıklayabilirsin değil mi?!"
diye bağırdım ve gözyaşlarımı hırsla sildim
"Y..Yağmur. Bak bu...uyuduğumuz...bunu sana önceden açıklamıştım....onunla ilk tanıştığım zaman öyle bişey olmuştu sana bunu daha öncede söyledim"
dedi bu açıklama az da olsa sinirimi yatıştırmıştı ama az.
"Peki bu ne?!"
deyip kahve içtekileri resmi gösterdim
"Arkadaşca...."
"Sen her arkadaşınla bu kadar yakın mesafede mi duruyosun?"
diye bağırdm Barışsa gayet sakindi
"Ben değil o yaklaşmıştı....bak bu kumpas anlamıyo musun?"
dediğinde burnumu çektin
"Hadi ya! Burdada kucağında!"
"Sarhoş olmuştu ayakta duramıyodu o yüzden"
dedi
"Bi süre bana yaklaşma!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIR
Chick-Lit"Sana inanmak istiyorum" dedim titrek sesimle yağmur hızını arttırırken Barışın siyah saçları alnına yapışmıştı cam mavisi gözleri tam gözlerimin içine bakıyodu yüzüme biraz daha yaklaştı güzel kokusunu daha yakından alıyodum nefesi dudaklarıma deyi...
